sırtına bir kurşun ve sonra bir daha hiç karşına çıkmaz. | Open Subtitles | طلقة في ظهره و سنقضي عليه و يبعد عن طريقنا بلحظة |
sırtına bir kurşun ve sonra bir daha hiç karşına çıkmaz. | Open Subtitles | طلقة في ظهره و سنقضي عليه و يبعد عن طريقنا بلحظة |
Hey, o uydurma sırtına giysi ve masana yemek koyuyor. | Open Subtitles | مهلا، هذا هراء يضع الملابس على ظهرك والطعام على المائدة. |
Şu elimdeki bıçak keşke sırtına saplı olsaydı. | Open Subtitles | أنا أمسك بيدى سكين وأتمنى لو أنها غرست فى ظهرك |
Kadın kendisinin adam bıçaklayan halinin kocaman dövmesini yaptırmış sırtına. | Open Subtitles | اعني , لديها وشم على كامل ظهرها وهي تطعن شخصا |
Ama sonra, Bayamanacao Deminan'a döndü ve Deminan'ın sırtına, burnundaki tütün salyalarını sümkürdü. | TED | بعد ذلك استدار بايامانوكوا إلى ديمينان، وبصق التبغ من أنفه على ظهر ديمينان. |
İkisi kurbanın sırtına isabet etmiş, biri de yolcu tarafındaki kapıya. | Open Subtitles | أثنتان في ظهره ومن ثم طلقة اخترقت باب الراكب هنا تماماً |
İçimden bir ses diyor ki daima sırtına bakıp duracağım. | Open Subtitles | أشعر وكأنّي كنتُ دائمًا ما أحملق في ظهره أثناء مُضيّه. |
Yaşlı adam sırtına güneş losyonu sürdürdü ve sadece akide şekeri verdi. | Open Subtitles | رجل عجوز جعلني أضع واقي الشمس على ظهره وكل ماحصلت عليه حلوى |
Ayrıca, sırtında da detektörler var. Bu sayede, sırtına ne kadar ayışığı vurduğunu anlayabiliyor. | TED | ثم يوجد على ظهره مجسات مما يعطيه القدره على الاحساس بكمية ضوء النجوم او القمر على ظهره |
Eminim dolaşık saçların sırtına dökülüyordu. | Open Subtitles | أراهن انكِ كنتِ تجعلين من شعرك جديلة خلف ظهرك |
Benden kaçarsan, sırtına mermiyi yersin, anladın mı? | Open Subtitles | إذا حاولت الهرب سأضع رصاصة في ظهرك أتفهمني؟ |
Gün gelir de seni yakalarsam buz kıracağıyla ismimi sırtına kazıyacağım. | Open Subtitles | اسمع أيها الوغد الصغير، في يوم ما، سأمسك بك، وسأنحت إسمي على ظهرك بحفّارة الثلج |
Birisi sırtına şaplak atsa, çırılçıplak kalırsın! | Open Subtitles | ، لو أن شخصا صفعك على ظهرك و أنت مرتديا بدلة عيد ميلادك |
sırtına bir hedef tahtası koydun ve birilerini ateş etmeye davet ettin. | Open Subtitles | لقد وضعتم لوحة لتسديد الأهداف على ظهرها ودعوتم شخصاً ما للتصويب نحوها |
Sokaklarda yiyecek bulmak için gezinirdim, ve küçük bir çocuğu gördüğümü hatırlıyorum annesinin sırtına bağlanmış cips yiyordu ve cipsleri ondan çalmak istedim. | TED | و أمضي في الشوارع بحثاً عن الطعام و أتذكر مشاهدة طفل صغير تحمله أمه على ظهرها يأكل رقائق البطاطا و كنت أريد سرقتها منه |
Aslında sırtına 25 kiloluk ağırlığı koyup kilometrelerce koşmayı sevdi, bir asker olmayı sevdi. | TED | كما كانت تحب حمل 50 باوندا من الوزن على ظهرها والركض لأميال ، وتُحب أن تكون عسكرية. |
Babamın küçük gümüş bıçağı yeleğinden çıkıp, yağ derinliğini kontrol etmek için bir domuzun sırtına girmeye her zaman hazırdı. | Open Subtitles | سكين والدي الفضي الصغير متأهب طيلة الوقت للخروج من جيب معطفه لينغرس في ظهر خنزير لقياس عمق الدهون في جسده |
Bir erkeğin sırtına silah dayayarak kabadayılık taslıyorsun. | Open Subtitles | إنك شديد الخشونة عندما تصوب بندقية علي ظهر رجل. |
Düşünüyordum da, eğer biraz temiz hava almak istersen ve her an sırtına bir bıçağın saplanacağı korkusuyla yaşamaktan bıktıysan benimle çalışabilirsin. | Open Subtitles | وأني فكرت أنك لربما تحتاجين لبعض الهواء النقي وأفضل من أن تخافي من الطعن بظهرك تستطيعي المجيئ والعمل معي |
Dön de sırtına biraz daha losyon süreyim. | Open Subtitles | استدرِ وسأضع لكِ بعض من مستحضرات السمرة على ظهركِ |
Bu parçalardan birkaçını sırtına girmiş halde buldum. | Open Subtitles | وَجدَ عِدّة هذه القِطَع سَكنتْ في ظهرِه. |
Kartallarla pek bir haşır neşir olduğundan sırtına bir Kan Kartalı çizeceğim. | Open Subtitles | منذ اقترنت بالنسور، سأرسم نسرّ بالدم على ظهركَ... |
Ekmek ayının sırtına çarptı ve orada kaldı. | Open Subtitles | أصطدمت قطعة الخبز بظهر الدب وألتصقت هُناك. |
Bu ufaklık sanki midesi sırtına yapışmış gibi yemek yiyor. Evet. | Open Subtitles | هذا الصغير كان يأكل وكأن سرته كانت ملتصقة بظهره |
O Aktaion elemanı dün gece sırtına silah dayamıştı. | Open Subtitles | وكان لهذا الرجل Aktaion ل بندقية لظهرك الليلة الماضية. |
Shelton sırtına ağda falan mı yaptırıyor? | Open Subtitles | إذن, هل شيلدون يقوم بنزع شعر ظهرة في الداخل أم ماذا؟ |
sırtına çok şiddetli bir darbe yemişsin. | Open Subtitles | تَحمّلتَ a ضربة جدّية إلى ظهرِكَ الأعلى. |