Eğer güvenlik odasının kapağı açılırsa radyasyon içeri sızar sanıyorlardı. | Open Subtitles | ظنّوا أن الإشعاع سيتسرب إلى الداخل لو كان غطاء غرفة الأمان مفتوحاً |
Dokunmaktan kaçınmayı öğrendik çünkü eldiveninizden mesanenize kadar olan alanda önemli bir kesik olursa oksijen kıyafetinizden sızar ve ölürsünüz. | Open Subtitles | لقد تعملنا ما لا يجب علينا أن نلمس لأنه إذا أحدثت تمزق كبير في القفازات ليصل الى الكيس الهوائي سيتسرب الأوكسجين من بذلتك وستموت |
Tamam, bu nasıl? Damon içeri sızar, Alaric'in dikkatini dağıtır. Bu sırada Stefan Elena'yı alır ve onu güvenli bir yere götürür. | Open Subtitles | لمَ لا ينسلّ (دايمُن) لإلهاء (آلريك) بينما (ستيفان) يأخذ (إيلينا) لبرّ الأمان؟ |
Tamam, bu nasıl? Damon içeri sızar, Alaric'in dikkatini dağıtır. Bu sırada Stefan Elena'yı alır ve onu güvenli bir yere götürür. | Open Subtitles | لمَ لا ينسلّ (دايمُن) لإلهاء (آلريك) بينما (ستيفان) يأخذ (إيلينا) لبرّ الأمان؟ |
Eğer gelişmeye ve büyümeye bırakılırsa, tüm sisteme sızar, ve siz farkına varmadan tüm vücut hasta olur. | TED | وإذا تُرك للنمو والإزدهار فإنه يتسرب إلى الجهاز بأكمله وقبل أن تدركوا ذلك، يصبح الجهاز بالكامل واهنًا. |
nitro sıvı, haznenin dışına sızar ve para çantasını ıslatır demek. | Open Subtitles | أن نيترو السائل يتسرب من من العصي وفي الكيس |
Dışarıya sızar. | Open Subtitles | سيتسرب الخبر |
Korkarım ki ne söylersem basına sızar. | Open Subtitles | أخشى أن ما سأقوله ربما يتسرب إلى الصحافة |
Korkarım ki ne söylersem basına sızar. | Open Subtitles | أخشى أن ما سأقوله ربما يتسرب إلى الصحافة |
Elektrik ve radyo ile karşılaştırıldığında fiber optik sinyaller uzun menzilde hemen hemen hiç kaybolmaz, az miktarda güç israfı olur ve fiberler çok keskin bükülemezler aksi hâlde ışık dışarı sızar. | TED | مقارنة بالكهرباء أو الراديو، بالكاد تضعف إشارات الألياف البصرية عبر المسافات الكبيرة فعلا تتبدد بعض القوة، ولا تستطيع الألياف أن تنثني بشكل حاد، وإلا فإن الضوء يتسرب. |
O kadar önemli bir şey nasıl sızar? | Open Subtitles | كيف لشيء سري كهذا يتسرب ؟ |