Jack Bauer ve Audrey Raines öldürüldüklerinde CTU, bulundukları yeri içeriden birilerinin sızdırdığını anlayacaktır. | Open Subtitles | ستعلم الوحدة أن شخصاً من الداخل قد سرب المعلومات |
Sakın bilgiyi senin sızdırdığını söyleme! | Open Subtitles | لا تخبريني بأنكِ الشخص الذي سرب المعلومة |
FBI'ın Japonya'da olduğu bilgisini onun sızdırdığını düşünüyorum. | Open Subtitles | لذا أعتقد بأن ذلك الشيء الوحيد الذي سرّب أن الفيدراليين كانوا في اليابان |
Şu kişi, bilgi sızdırdığını söylediğin kişi. | Open Subtitles | ذاك الشخص، الذي تقول إنه يسرب المعلومات.. |
Sizin orada da birisinin bilgi sızdırdığını da söylememe gerek yok. - Birileri bu polislerle konuşuyor. | Open Subtitles | ناهيك عن ذكر أن هنالك تسرب في مكتبك يوجد أحد ما يتحدث مع هؤلاء الشرطة هل تسمعيني ؟ |
Bu tek başına transferin gizli bilgilerini sızdırdığını kanıtlamak için yeterli değil. | Open Subtitles | هذا لا يكفي لإثبات أنها كانت تقوم بتسريب المعلومات عن مهمة النقل |
- Alicia'nın aldığı ifadeyi onun mu sızdırdığını söylüyorsun? | Open Subtitles | هل تقول انها هي التي سربت شهادة شايلز ؟ أجل |
- Jane'nin psikiyatri dosyalarını... - ...kimin sızdırdığını bulamadım ama... | Open Subtitles | -لم اعرف من الذي سرب ملف "جاين" النفسي ولكن .. |
Salle, Pentagon videosunu kimin sızdırdığını bilmiyor. | Open Subtitles | سال لا يعرف من الذي سرب فيديو البنتاغون |
Düşmanlarımıza karşı ki bu bilgiyi kimin sızdırdığını bulacağız teşkilatımı destekleyip savunacağım ve hepsini cezalandıracağız. | Open Subtitles | بأني سأدعم وأدافع... ونحن سنكتشف من سرب هذه المعلومات... |
Hemen kimin sızdırdığını bulun! | Open Subtitles | جد من سرب الاغنية أول مرة للانترنت |
Espheni kız arkadaşına bilgi sızdırdığını biliyorsun. | Open Subtitles | أنتم تعرفون إنه سرب معلوماتٍ "لصديقته "الأشفيني |
Bunu kimin sızdırdığını bulana kadar kadının bu hikâyeyi yayınlamamasını sağlayın. | Open Subtitles | نجعلها تتريّثٌ عن القصّة حتى نعرف من سرّب هذا. |
Birinin sana o vidyoyu sızdırdığını biliyorum, | Open Subtitles | أعلم أن أحد ما قد سرّب هذا الفيديو لك |
Moore'un neden Arlington'u sızdırdığını asla anlayamamıştım, ama şimdi anlam kazanıyor. | Open Subtitles | ,(لم أستوعب أبداً لمّ سرّب (مور) قضية (أرلنجتون لكن الآن الأمر معقول تماماً |
Disiplin Kuruluna hakkımda kimin bilgi sızdırdığını bilmiyorsun, değil mi? | Open Subtitles | هل تعرفين من يسرب أخباري إلى المجلس التأديبي ؟ |
O belgeleri kimin sızdırdığını öğrenirsek Sarnoff'un ne yaptığının bir önemi kalmaz. | Open Subtitles | نجد من يسرب المعلومات، لا يهم عندها ما يفعله سارنوف. |
Püskürtme kafanızın su sızdırdığını söylemek için gelmiştim. | Open Subtitles | فقط أردت إعلامكما لديكم مرشه تسرب الماء هناك |
Eğer benzin sızdırdığını düşünüyorsan, evet. | Open Subtitles | إن كان ماتقصدينه هو تسرب وقود . الطائرة ، إذن ، أجل |
Biz bu kadınları koruma altına almak için getiriyoruz ama onları gerçekten koruyabilmemiz için onların yeni isimlerini kimlerin sızdırdığını bulmamız lazım. | Open Subtitles | سنأخذهؤلاءالنساءإلى الحمايةالوقائية، لكنلحمايتهنّفعلاً، سنحتاج لمعرفة من يقوم بتسريب. |
Wakefield-Cady'ye listeyi kimin sızdırdığını buldum. | Open Subtitles | لقد إكتشفتُ من الذي قام بتسريب ."القائمة لــ "واكفيلد كادي |
Senato raporunu senin sızdırdığını biliyorum. | Open Subtitles | أعلم أنك سربت أجزاء من ذلك التقرير في مجلس الشيوخ |
Narkotiğin baskın planlarını sızdırdığını düşünüyorlardı. | Open Subtitles | أنّه كان يُسرّب خطة مداهمات شعبة مكافحة المُخدّرات. |
Eğer özel savcı, kardeşine sızdırdığını öğrenirse sekiz yıl hapis cezası alabilirsin. | Open Subtitles | لو اكتشف المدّعي الخاص أنّك سرّبت لاختك فيمكن أن تُسجن ثمانية سنين |