Kurabiye. Sanırım Saçında kurabiye var. | Open Subtitles | المارزيبان أظن أن ثمة المارزيبان في شعرك |
Fişek tabasının başka şekilde Saçında yer alması mümkün değil. | Open Subtitles | إنها الطريقة الوحيدة لوصول هذا الحشو إلى شعرك |
Saçında kurumuş yapışkan madde kaldığını biliyor muydun? | Open Subtitles | هل تعلمين أنه توجد بعض المواد المُجففة على شعرك ؟ |
Saçında kullanılması önerilen ürünlerin listesi. ve her koşulda sizin de kullanmanız gereken. | Open Subtitles | قائمة بالمستحضرات المفضلة كي تستخدمينها على شعرها وأخرى بالتي لا يمكنك إستخدامها بتاتاً |
Kıyafetini hatırlıyor musunuz? Mavi bir elbisesi vardı, Saçında da çiçekler. | Open Subtitles | نوع من الرداء الأرزق, ويوجد زهور فى شعرها |
Evlerini arayın, adamın kanında ve Saçında kurşun taraması yapın. | Open Subtitles | ابحثوا بمنزلهم ابحثوا عن الرصاص بدمه و شعره |
Saçında kıytırık boyayla dolaşmak istemiyorsan bana laf yetiştirmeyi bıraksan iyi olur. | Open Subtitles | لو تريدي الحفاظ على شعرك الرخيص الصباغة فكفي عن التكلم قُبالتي |
Çünkü artık bir voku yağlayacak kadar jöle var Saçında. Merhaba. | Open Subtitles | لأنه الآن لديك ما يكفي من المنتجات في شعرك مرحبا. |
Son görüştüğümüzde Saçında pembe bir röfle vardı. | Open Subtitles | أعتقد ان آخر مرة رأينا فيها كلانا الآخر، إنه كان لديك شريط أحمر في شعرك. |
Siperlerde gecelerce seni yanımdaymışçasına yüzümü Saçında gezdirişimi hayal ederek uyanık kalırdım. | Open Subtitles | مرّت ليالي هناك، في الخنادق، حيث حلمت أني أحسّ بك بجانبي، شعرك يلامس |
Saçında bir değil, iki örgü vardı. | Open Subtitles | كان شعرك مرتب على شكل ضفيرتان بدل ضفيرة واحدة |
Kalem senin Saçında da duruyor. Sen de siyahîsin ve resmi olarak benimle ilişki yaşayabilirsin. | Open Subtitles | القلم بقى في شعرك, إذاً أنت سوداء ويمكنك رسمياً تكوين علاقات معي |
Saçında s.. tiğimin boku var dedim ve sana s.. tiğimin şampuanını verdim. | Open Subtitles | قلت بأنّ البراز كان يغطي شعرك لذلك أعطيتك الشامبو |
Ne zaman bir ünlüyle ya da güzel bir kızla buluşacak olsan elini Saçında gezdiriyorsun. | Open Subtitles | في كلّ مرّة تكون على وشك مُقابلة شخص مشهور أو فتاة جميلة، فإنّك تُمرّر يدك إلى داخل شعرك. |
Saçında bir parça balık artığıyla çöp borusunda sıkışıp kalmak daha mı hoş olur dedin yani? | Open Subtitles | ألا تظنين أن الانحشار في مزلق نفايات مع قطعة سمك في شعرك |
Sizin için giyinmiş. Çok hoş, Saçında çiçekler var. | Open Subtitles | إنها ترتدى ملابس جميلة لك و تضع زهور فى شعرها |
Kirli elbiseler ve Saçında tokalarla kasapla tartışıyormuş. | Open Subtitles | و هي تلبس رداء سروالي مُتّسخ و أعواد في شعرها و تتجادل مع اللّحام |
Ayrıca Saçında ve derisinde motor yağı ve özel bir losyonun kalıntılarını buldum. | Open Subtitles | وجدت أيضا آثارا لزيت المحركات ونوع معين من منعمات البشرة على شعرها و جلدها |
Yani, Saçında bigudilerle kanepede oturup bira içerken onu görebilirim? | Open Subtitles | أعني, ماذا؟ إنها تجلس على الأريكة و اللفافات في شعرها تشرب البيرة؟ |
Saçında çok fazla pislik var kulaklarında ve tırnaklarının içlerinde de çok pislik var. | Open Subtitles | لقد كانت هناك كمية كبيرة من التراب تغطي شعره و كمية كبيرة من التراب بداخل أذنيه و على نحو عميق بداخل أظافره |
Saçında böcekler fink atıyor. | Open Subtitles | لديكي حشرات بشعرك حشرات قذرة بشعرك |
Ya da ben bunları söylerken Saçında marul olması. | Open Subtitles | أو ربما أن الحقيقة بينما أنا واقفاً أقول كل هذا هناك قطعة خس عالقة في شعركِ |
Ne yapıyorsun? Kurbanın Saçında bunun parçalarını bulmuştum. | Open Subtitles | وَجدتُ قِطَعَ هذه في شَعرِ الضحيّةَ. |
Daha doğrusu, ergenlik sonrası kadın Saçında. | Open Subtitles | شعرة أنثوية بعد البلوغ حسناً,الكثير من النساء لديهم "تستوستيرون" في نظامهم |