bu memelinin eşsiz duyusal kabiliyetlerinden dolayı eğer bu memeliyi incelersek, körlük ve sağırlık gibi duyu hastalıklarımız için önemli bilgiler öğrenebiliriz. | TED | أما الشيء الثانى فهو أنه نظرا للقدرات الحسية الفريدة التى يمتلكها هذا الحيوان، فلو أننا درسناه، سوف ينبؤنا بأشياء كثيرة عن أمراض الحواس، مثل العمى و الصمم. |
Aynı teknik bize tamiri daha zor bozuklukları düzeltme imkanı veriyor, mesela kalıcı körlük, sağırlık, hatta sinirsel bozukluklara bile, mesela Alzheimer, Parkinson, Sara. | Open Subtitles | نفس هذه الطريقة تسمح لنا بأن نتعامل ونعالج أكثر الظروف المرضية التي تبعث على الأسى مثل العمى الخلقي ، الصمم حتى في ظروف شديدة السوء مثل مرض الزهايمر ، باركينسنس ، الصرع |
Aynı teknik bize tamiri daha zor bozuklukları düzeltme imkanı veriyor, mesela kalıcı körlük, sağırlık, hatta sinirsel bozukluklara bile, mesela Alzheimer, Parkinson, Sara. | Open Subtitles | نفس هذه الطريقة تسمح لنا بأن نتعامل ونعالج أكثر الظروف المرضية التي تبعث على الأسى مثل العمى الخلقي ، الصمم حتى في ظروف شديدة السوء مثل مرض الزهايمر ، باركينسنس ، الصرع |
Geçici sağırlık. Beni zar zor duyabiliyorsun değil mi? | Open Subtitles | صمم مؤقت, يمكنك أن تسمعني بصعوبة, صحيح ؟ |
Şimdilik söyleyebileceklerimiz, bir kulakta sağırlık, bazı denge kayıpları, aşırı agresiflik, duygusal ve cinsel soğukluk, alkole karşı isteksizlik, ve bazı uç durumlarda, ölüm. | Open Subtitles | بقدر ما يمكننا ان نقول صمم في إحدى الأذنين ، عدم اتزان عدوانية متزايدة |
Sana da bir tane verirdim ama sağırlık bulaşabilir. | Open Subtitles | كنت لأعرض واحدة ولكن ربما تلتقطى الصمم |
Olayı çözmemi sağlayan dedesindeki hafif sağırlık oldu. | Open Subtitles | انه الصمم الجزئي لوالدك الذي فضح الأمر |
sağırlık, yan etkilerden değil. | Open Subtitles | لم يكن الصمم أحد الآثار الجانبية |
Tamamen sağırlık periyodu. | Open Subtitles | فترة الصمم التام |
sağırlık. | Open Subtitles | صمم ، صحيح؟ |