Eğer yaşlı, solak bir insan tanıyorsanız büyük ihtimalle sağ eliyle yemek yiyip yazı yazabildiğini görmüşsünüzdür. | TED | إذا تعرف شخصًا أعسر أكبر سنًا، فعلى الأغلب أنه تعلم الكتابة أو الأكل بيده اليمنى. |
Ama, bu görüntülerde, o, sağ eliyle bir not yazıyor. | Open Subtitles | رغم ذلك، نجده فى هذا الفيديو يكتب بيده اليمنى |
sağ eliyle düşmanlarınızı yükseltiyor, ve size sol eliyle vuruyor. | Open Subtitles | انه يعتلي بأعدائك بيده اليمنى ويضرب بيده اليسرى |
Doktorları bilirsin, sağ eliyle sol elini ayırt edemez. | Open Subtitles | أنتِ تعرفين هؤلاء الأطباء جيداً لا يُميزون اليد اليمنى من اليُسرى. |
sağ eliyle koca oğlanın kulağına çakıyor! Sonunda yere yığılıp iplere tutunmaya çalışıyor. | Open Subtitles | اليد اليمنى تلتقط الرجل بأذنه وأخيراً يسقط ويمسك بالحبال |
İçkiyi sol eliyle koymuş, bardağı sağ eliyle tutmuş. | Open Subtitles | لقد سكب بواسطة يده اليسرى وحمل الكأس باليد اليمنى. |
Motts burada birşeyler yapıyor. Muhtemelen sağ eliyle böyle yapıyor, çünkü sol taraf motor korteks tarafından aktif durumda. | TED | لذا موتس سوف يقوم بعمل نشاط ما ربما يحرك يده اليمنى لكي يفعل الجزء الايسر من الدماغ الجزء الخاص بالحركة |
Sağdan oynar bu. Sağdan! sağ eliyle oynar. | Open Subtitles | ركّزوا على يده اليمنى ، إنه يحب اللعب بيده اليمنى |
Kavisi, katilin bıçağı sağ eliyle tuttuğunu gösteriyor. | Open Subtitles | المنحنى بالشقّ يرجح أنّ القاتل كان يُمسك السكين بيده اليمنى |
Adamın atışı sağ eliyle yaptığını söylemiştin. | Open Subtitles | اليد االيسرى؟ قلت أنه أطلق النار بيده اليمنى |
Demek ki sağ eliyle keserken sol eliyle de vücudu tutuyormuş. | Open Subtitles | ولذا فمن المفترض أنه يمسك جميع أجزاء الجسم لأخرى بقوة بيده اليسرى بينما ينشر بيده اليمنى |
Çünkü dün akşam pencerenin önünde durup, sağ eliyle kendini mutlu ediyordu? | Open Subtitles | في الجنبة، لأنّه وقف خارج النافذة في الليلة الماضية، مُمتعاً نفسه بيده اليمنى. صحيح؟ |
Arabanın arka koltuğundan kimyasala bulanmış bir bez alıp sağ eliyle ağıza koyuyor ve sol eliyle tereddütsüz bir şekilde kamerayı uzatıp yüzün önünde tutuyor. | Open Subtitles | ـ من الكرسي خلفها ، يأخذ قطعة قماش مختلطة بسائل كيميائي بيده اليمنى ـ ويضعه على فمها ـ وبيده اليسرى يمسك بالكاميرا ويثبتها أمام وجهها هكذا |
sağ eliyle koca oğlanın kulağına çakıyor! Sonunda yere yığılıp iplere tutunmaya çalışıyor. | Open Subtitles | اليد اليمنى تلتقط الرجل بأذنه وأخيراً يسقط ويمسك بالحبال |
sağ eliyle koca oğlanın kulağına çakıyor! Sonunda yere yığılıp iplere tutunmaya çalışıyor. | Open Subtitles | اليد اليمنى تلتقط الرجل بأذنه وأخيراً يسقط ويمسك بالحبال |
sağ eliyle koca oğlanın kulağına çakıyor! Sonunda yere yığılıp iplere tutunmaya çalışıyor. | Open Subtitles | اليد اليمنى تلتقط الرجل بأذنه وأخيراً يسقط ويمسك بالحبال |
sağ eliyle koca oğlanın kulağına çakıyor! Sonunda yere yığılıp iplere tutunmaya çalışıyor. | Open Subtitles | اليد اليمنى تلتقط الرجل بأذنه وأخيراً يسقط ويمسك بالحبال |
Conlan ezici çoğunluğun favori gösterdiği dövüşte genç Creed'i sizin de gördüğünüz gibi sağ eliyle yumrukluyor. | Open Subtitles | كونلن كان الفائز المتوقع بشدة ينهال بضربات باليد اليمنى كما رأيتم هناك |
Asıl konu, "Julie" notu, sol eliyle imzalarken "Jenny", sağ eliyle imzalıyordu. | Open Subtitles | القصد أن (جيني) قد وقعت باليد اليمنى... لكن (جولي) وقعت باليد اليسرى |
Farkında bile değilsin. Hiç bir fikrin yok, değil mi? İhtiyar sağ eliyle sol bacağını kullanmadı bile. | Open Subtitles | بحقّ المسيح، ألم تدرك بعد أنّه لم يستخدم حتّى الآن سوى يده اليمنى وقدمه اليسرى. |
sağ eliyle çizim yapıyor, sağ eliyle sigara yakmaya çalıştı. | Open Subtitles | لقد رسم بواسطة يده اليمنى، وحاول إشعال سيجارته كذلك باليمنى. |
Ağırlığını sağ eliyle destekledi. | Open Subtitles | صحيح ، دعمت وزنها بيدها اليسرى |
sağ eliyle yazı yazıyor ama beyzbol sopasını sol elle kullanıyor. | Open Subtitles | ...أنه يَكْتبُ بيدّه اليمنى . . لَكنَّه يٌأرجحُ مضرب البيسبولِ وعصا الغولف بيده اليسر |