Ebola'dan kurtulanlar için bir diğer büyük zorluk ise yeterli sağlık hizmetine erişmek. | TED | التحدي الآخر الهائل للناجين من إيبولا هو حصول على الرعاية الصحية الكافية. |
Yani arılar sosyal sağlık hizmetine sahiptir. | TED | نعم، النحل لديه نظام الرعاية الصحية الاجتماعية. |
gibi sorular sağlık hizmetine dahil olmalı. | TED | يجب دمج وتوحيد السؤال خلال تقديم الرعاية الصحية |
Sağlık hizmetini eve taşıyan bir kişisel sağlık hizmetine odaklanmalıyız. nasıl daha pro-aktif, ya da koruyucu olabiliriz bunu düşünmeliyiz. | TED | يجب أن نطور وجهة نظر للرعاية الصحية الفردية لننقل الرعاية إلى المنزل. كيف يمكننا أن نستبق الأحداث و نهتم بالوقاية؟ |
sağlık hizmetine içiyorum. | Open Subtitles | للرعاية الصحية - |
Gıdaya sınırlı erişim, suya sınırlı erişim, sağlık hizmetine sınırlı erişim. | TED | محدودية الحصول على الأكل، محدودية الحصول على الماء، محدودية الحصول على رعاية صحية. |
60 yaş üzeri insanların yaklaşık üçte ikisi sağlık hizmetine erişimde sorun yaşadığını söylüyor. | TED | ما يقرب من ثلثي الناس فوق سن الـ 60 حول العالم يقولون أن لديهم مشكلة في الوصول إلى الرعاية الصحية. |
Bu ülkedeki sağlık hizmetine köklü değişiklikler yapılmalı. | Open Subtitles | شخص ما يجب ان يفعل شيئا عن الرعاية الصحية في هذه الدولة. |
sağlık hizmetine yatırım yapan özel bir şirket. | Open Subtitles | إنه رجل لديه أسهم خاصة يستثمر في الرعاية الصحية |
Çoğunuzun sağlık hizmetine verdiği paradan daha fazlasını kirpiklere veriyorum ben. | Open Subtitles | أنفق أموالًا على رموش العين أكثر مما ينفقه أغلبكم على الرعاية الصحية. |
Kışın gidip onlarla yaşadık çünkü kışın yaptıkları, sağlık hizmetine erişimleri ve ne kadar sosyal oldukları yaz ayına göre çok farklı. | TED | نذهب لنعيش معهم في الشتاء لأن ما يفعلونه في الشتاء, و سهولة الوصول إلى الرعاية الصحية, و مدى تواصلهم إجتماعيا كل هذا مختلف تماما عن الصيف. |
Ama yarın sağlık hizmetine geri dönüyorsun. | Open Subtitles | .ولكنك ستعود إلى الرعاية الصحية غداً |
Söylemesi çok zor fakat bu işi yapmamın asıl nedeninin bu olduğunu kendime itiraf etmem 25 yılımı aldı. Babamın iyileşmesi için sağlık hizmetine ihtiyacı vardı, fakat sağlıklı olması için, ailemin başka bir şeye ihtiyacı vardı, o da yeterli bir gelirimiz olmasıydı. Bunu bilerek, ki çoğu benden daha iyi biliyordu, temel ihtiyaçlarımızın elimizden kayıp gideceğini gördüğümüz anki o panik. | TED | من الصعب حقاً القول، لأنه إستغرق مني ٢٥عاما لأكون صادقة مع نفسي بأن لهذا السبب أقوم بهذا العمل. وكان والدي يحتاج الرعاية الصحية للتعافي، ولكن لنبدو بصحة تحتاج عائلتي إلى شيء آخر إحتجنا إلى دخل عالي؛ وكما يعلم الكثير، بأنن الذعر هو عندما تفقد أساسيات العيش. |
sağlık hizmetine! | Open Subtitles | ! للرعاية الصحية |
Ancak, kalp rahatsızlığına yakalanmış bir babanın ve ailesinin karşılayabileceği miktarı farketmesi, ve yardıma koşacak iyi bir arkadaşa sahip olması hakettiği şey değil. Ben tüm insanların karşılayabilecekleri ücretlerle sağlık hizmetine ulaşabilmeyi hakettiklerini düşünüyorum. | TED | لكن، لأن والدي كان مصاباً بمرض القلب، وأنني مدركة لما تستطيع أسرتنا توفيره لم يكن هو ما ينبغي أن يتلقاه، وبعد خطوة صديق حميم للمساعدة، أعتقد حقاً أن جميع الناس يستحقون الحصول على رعاية صحية بالكلفة التي يستطيعون دفعها. |