Sürekli içeride oturman sağlıklı değil. | Open Subtitles | لا تستطيع فقط أن تجلس هكذا دائماً إنه ليس صحياً |
Tüm gün boyunca çalışamazsın. sağlıklı değil. | Open Subtitles | لا يمكنك العمل على مدار الساعه هذا ليس صحياً |
Bütün gün evin içinde oturup hiçbir şey yapmamak sağlıklı değil. | Open Subtitles | المكوث في المنزل وعدم فعل شئ أمر غير صحي |
Ayrıca Ryan'ı bayıltmak için yüksek dozda ilaç veriyoruz. sağlıklı değil. | Open Subtitles | كما أنك تتلقى جرعات مميتة من أدوية قوية, هذا ليس صحي |
Çiftlik balıkları da daha sağlıklı değil. | Open Subtitles | المزارع السمكية ليست صحية إطلاقاً. |
- Bu sağlıklı değil. - Sağlıklı olmayan puro içmek. | Open Subtitles | لا هذا ليس صحيا التدخين ليس صحيا |
Üzgünüm ama, hiçbirşey iyi değilken, iyiymiş gibi davranmak hiç sağlıklı değil. | Open Subtitles | أَنا آسفُ، لَكنَّه لَيسَ صحّيَ للإِسْتِمْرار بالإدِّعاء ذلك كُلّ شيءِ رفيعُ عندما هو لَيسَ. |
Ama hep dünyayı kurtarmakla meşgulsun. Hiç sağlıklı değil. | Open Subtitles | دائماً ما تكونين مشغولة بأنقاذ الأرض هذا ليس صحياً |
Böyle acele etmen sağlıklı değil. | Open Subtitles | ليس صحياً أن تسرع بالخروج هكذا |
Baba böyle önemli bir şeyi reddetmek sağlıklı değil. Frasier'ın iyiliği için. | Open Subtitles | أبي، إنكار بهذا الحجم ليس صحياً |
Yani bu hiç sağlıklı değil.Senin de dışarı çıkıp, arkadaşlarınla spor yapman gerekli. | Open Subtitles | أعني, هذا غير صحي يجب أن تكون بالخارج تمارس الرياضة |
Christa, bunu daha fazla engelleyemem, bu sağlıklı değil. | Open Subtitles | كريستا , انا لااستطيع كبت شهواتي ذلك غير صحي |
Patronun sen olduğunu ve her şeyi bölümlere ayırman gerektiğini biliyorum ama bu sağlıklı değil. | Open Subtitles | أعرف بأنك المدير وانك مضطر لتفصل في كل شيء ، ولكن هذا غير صحي |
Hadi ama hiç sağlıklı değil bu Michael. | Open Subtitles | وقضمة من هذه الشطيرة بالله عليك، هذا ليس صحي مايكل |
Bu hiç sağlıklı değil ve şu anda Duke olayını yeni askıya kaldırmış birisi ile konuşuyorsun. | Open Subtitles | هذا ليس صحي و أنتِ تتحدثين لشخص قضى وقت لشم قمصان دوك القديمة |
sağlıklı değil yani. | Open Subtitles | بعبارة أخرى، ليست صحية. |
- Hiç sağlıklı değil. | Open Subtitles | -انها ليست صحية |
- Bu sağlıklı değil. - Hayır, bu sağlıklı değil. Sigara içmek sağlıklı değil. | Open Subtitles | لا هذا ليس صحيا التدخين ليس صحيا |
İçine atıp stres yapmak hiç sağlıklı değil, dostum. | Open Subtitles | تَعْرفُ، هو لَيسَ صحّيَ لإبْقاء ذلك كُلّ المعبّأ بالقناني فوق، رجل. |
Bunların hiçbiri sağlıklı değil. | Open Subtitles | كلاهما غير صحّي |
Fakat bunun bizim çocuklarımıza yaşattığı hiç sağlıklı değil. | TED | وان تبعات هذا " المنحى " غير صحية على الاطلاق بالنسبة لاطفالنا |
Ama bütün bu köşe kapmaca ve hayal dünyasında.... ...yaşama durumu sağlıklı değil. | Open Subtitles | هذا الجري في المكان وهذا أحلام اليقظة... ... انها مجرد يست صحية لأي واحد منا. |
Yaşlı olduğumuzdan utanmayı bırakana kadar, yaşlı olarak addedilmek can sıkabilir. Geleceğimiz hakkında endişe duyarak yaşamak hiç de sağlıklı değil. | TED | سيكون محرجًا أن ينادى عليك بالعجوز حتّى نكف عن الشعور بالإحراج حوله، وليس من الصحي أن نعبر الحياة ونحن نخشى من مستقبلنا. |
İntikam konusundaki bu takıntın hiç sağlıklı değil. | Open Subtitles | هذا الهوس الذي لديك للإنتقام ليس بصحيّ |