Hyun Joon kaçmaya çalışırken, Sa Woo'nun uçağı vurmasıyla başarısız oldu. | Open Subtitles | ولقد حاول الهرب بالطائرة (ولكن تم إسقاط طائرته برصاص (سا وو |
Jin Sa Woo ve başkanın tutuklanması için emir çıkarılmış. | Open Subtitles | (لقد أصدر أمراً بالقبض على المدير و (جين سا وو |
Başkan Baek San ve Jin Sa Woo'nun yerini bilen tek kişi o. | Open Subtitles | (هو المصدر الوحيد الذي سيقودنا إلى مكان (جين سا وو) والمدير (بايك سان |
Baek San ve Jin Sa Woo araştırması nasıl gidiyor? | Open Subtitles | كيف تجري التحقيقات مع (بايك سان) و (جين سا وو)؟ |
Diğer tarafta Sa Woo ve paralı askerleri birçok insanı rehin aldı. | Open Subtitles | ولكن (جين سا وو) و المرتزقة يقومون بإحتجاز عدد كبير من الرهائن |
Beraber Özel Kuvvetlere giren Hyun Joon ve Sa Woo kardeş gibi yakındılar. | Open Subtitles | هيون جون) و (سا وو) في القوات الخاصة) وهما متقاربان كالأشقاء |
Sa Woo bir arkadaşı sayesinde Sung Hee ile tanıştı. Ve o da aşık oldu. | Open Subtitles | (صديق من الديار يقوم بتعريف (سونغ هي) على (سا وو وهو أيضاً يقع في حبها من النظرة الأولى |
Derken bir gün, Hyun Joon ve Sa Woo, gizemli görevliler tarafından şiddetli testlere tabi tutulacakları bir tesise götürüldüler. | Open Subtitles | (هيون جون) و (سا وو يتم أخذهما من قبل غرباء الى مكان حيث يتم وضعهما تحت إختبارات قاسية |
Bu, yeni ajanlarımız Kim Hyun Joon ve Jin Sa Woo'nun ilk resmi görevleri. | Open Subtitles | (جين سا وو) و (كيم هيون جون) هذه القضية ستكون مهمتكما الرسمية الأولى |
Sa Woo, NSS'in teröristleri bulmasına engel oluyordu. | Open Subtitles | سا وو) يعيق بحث منظمة الأمن القومي عن الإرهابيين) |
Asbestos depolarının listesini yaptığımda önce ajan Sa Woo'ya verdim. | Open Subtitles | عندما قمت بإعداد قائمة مستودعات تخزين "الاسبستوس أعطيتها أولاً إلى (سا وو) سنباي |
Sa Woo, teröristleri daha önce bulmak için, NSS'i yanılttı. | Open Subtitles | سا وو) يتدخل سراً في بحث منظمة الأمن القومي عن الإرهابيين) |
Silahını bana doğrultmuş, önümde duran Sa Woo'nun gözleri hüzünlüydü. | Open Subtitles | ...عينا (سا وو) التي كانت تصوب البندقية نحوي كانت ترتجفان |
Sa Woo da, ben de teşkilatın emirlerine asla karşı gelemezdik. | Open Subtitles | كلانا أنا (سا وو) عرفنا بأنه لم يكن مقدر لنا الإستمرار ضد أوامر المنظمة |
Geçenlerde, Jin Sa Woo bazı kemik örneklerini karşılaştırmak için geldi. | Open Subtitles | قدم (جين سا وو ليطلب مني مقارنة جمجمتين ببعضهما |
Jin Sa Woo'nun araştırmamı istediği adama %92 uyan bir sonuç buldum. | Open Subtitles | لقد وجدت شخص يتطابق بنسبة 92% مع الشخص الذي أراد (جين سا وو) العثور عليه في ذلك الوقت |
Ancak bu şekilde Jin Sa Woo ile başkanın gerçek kimliği ve hainleri bulabiliriz. | Open Subtitles | عندها فقط (سنكتشف هوية (جين سا وو و هوية المدير الحقيقية و من هم الخونة |
Sa Woo ve Baek San'dan şüphelenen San Hyun teröristlerin izini Seung Hee ile beraber sürmeye başlar. | Open Subtitles | (سانغ هيون) يبدي إرتيابه ضد (سا وو) والمدير (بايك سان) (ويبدأ بتعقب أثر الإرهابيين مع (سيونغ هي |
Ancak, Baek San ve Sa Woo buna engel oldu. | Open Subtitles | (ولكن تتم إعاقتهما بواسطة (بايك سان) و (سا وو ! (قائدة الفريق (تشوي |
Sa Woo'nun telefonu üzerine araçtan ayrılmıştım. | Open Subtitles | (لقد غادرت السيارة بعد تلقي مكالمة من (سا وو |