- Neredeler? - Ah, buradaydılar. saat birde oda servisi istemişlerdi. | Open Subtitles | لقد كانوا هُنا، إنهم قد طلبوا خدمة الغرف عند الساعة الواحدة. |
Buraya babanın ziyaretinden sonra, saat birde geliyorsun. | Open Subtitles | تأتين في الساعة الواحدة صباحا .. بعد زيارة والدك |
Oteli. İki defa aramış. saat birde yine arayacakmış. | Open Subtitles | إتصلت بالفندق مرتين وسوف تتصل الساعة الواحدة ظهرا |
Öğle yemeği saat birde servis edilmeli, akşam yemeği ise yedi buçukta. | Open Subtitles | الغداء يُقدم في الواحدة والعشاء في السابعة والنصف |
saat birde bir saat boştayım. Yemek için planın var mı? - Hayır. | Open Subtitles | أنا لا أعمل فى الواحدة,هل لديك خطط للغداء؟ |
Bu cumartesi gecesi saat birde, Gryffindor Ortak Salonu'nda buluşalım. | Open Subtitles | إنتظرنى فى الغرفه العامه لـ جريفندور الساعه الواحده مساء هذا السبت |
Saat 12:00'da ofislerde bir sürü alfaproteobakteri göreceksin, saat birde ise bu basilleri daha az göreceksin | TED | لذلك في تمام الساعة ١٢،سترون انه يوجد العديد من متقلبات ألفا في المكاتب، و في الساعة ١ سترون ان العصيات نادرة جداً. |
Öglen saat birde, hissenin adedini 4,5 dolardan açtik gece biri üç geçe ise 18 dolari geçmisti. | Open Subtitles | عند الساعة الواحدة افتتحنا البيع بسعر 4.5 دولار للسهم عند الساعة الواحدة و النصف ارتفع سعر السهم لـ 18 دولاراً |
oglen saat birde, hissenin adedini 4,5 dolardan actik gece biri uc gece ise 18 dolari gecmisti. | Open Subtitles | عند الساعة الواحدة افتتحنا البيع بسعر 4.5 دولار للسهم عند الساعة الواحدة و النصف ارتفع سعر السهم لـ 18 دولاراً |
Uğramak isterseniz saat birde mola veriyorum. | Open Subtitles | . لدى أستراحة فى الساعة الواحدة إذا كان يناسبك هذا الوقت |
Peter, saat birde muayenene gitmeyi unutma. | Open Subtitles | بيتر، لاتنس موعد فحص جسدك اليوم الساعة الواحدة ظهراً |
Nick ve Babası ile birlikte saat birde bir teleferik gezisi sorun olur mu? | Open Subtitles | هل الأمر ملائم ان نذهب مع نيك ووالده لركوب العربات المعلقه في الساعة الواحدة ؟ |
saat birde birlikte gondol gezisi için de sözleştik | Open Subtitles | وجميعنا سنذهب في رحلة بالعربات المعلقه عند الساعة الواحدة |
2:30. Tanrım, adam saat birde burada olmalıydı. | Open Subtitles | يا إلهي, كان يفترض على ذلكَ الرجل أن يأتي في حدود الساعة الواحدة |
Öğlen saat birde, hissenin adedini 4,5 dolardan açtık gece biri üç geçe ise 18 doları geçmişti. | Open Subtitles | عند الساعة الواحدة, إفتتحنا السهم بـ 4.5 دولار بحلول 1: 03 إرتفع السهم إلى 18 دولار |
Çok doğru. O zaman saat birde. | Open Subtitles | تماما حقا , الساعة الواحدة ، إذن |
Birincisi saat birde. İkincisi saat ikide. | Open Subtitles | الأوّل في الواحدة و الثاني في الثانية. |
- Öğle tatili. saat birde gelin. | Open Subtitles | ساعة غداء عد في الواحدة |
Bak, saat birde görevime dönmek zorundayım. Gidelim. | Open Subtitles | يجب أن أعود إلى موقعى فى الواحدة ، دعينا نذهب |
Bu araba dün gece saat birde geçti. | Open Subtitles | السياره مرت من هنا الساعه الواحده صباحا. |
Ve öğleden sonra saat birde, tamamen canları çıkmış olur. | TED | وفي تمام الواحدة ظهراً , جميعهم محطمون . |
Yarın saat birde, kulübün önünde park etmiş bir araba olacak. Adı neydi? | Open Subtitles | غدا في الساعة الواحدة ظهرا سترى عند باب النادي سيارة... |