Kimin onu öldürmek istediğini bulmak için beyaz atla bir saat geçirdim. | Open Subtitles | حسنا , لقد قضيت ساعة مع الحصان الابيض لمحاولة معرفة لماذا شخص ما يريد قتله ؟ |
Hayır, aksine kendime geldim. Jerome ile bir saat geçirdim. | Open Subtitles | لا في الواقع ، لكن لتوّي قضيت ساعة مع (جيروم) |
Bu bir ödev projesi. Dün Lana' yla bir saat geçirdim ve bu yetti. | Open Subtitles | إنه مجرد مشروع مدرسي قضيت ساعة مع "لانا" بالأمس، وانتهى الأمر |
Chase Adams ile bir saat geçirdim. | Open Subtitles | اني قضيت الساعة مع تشيس ادامز |
Cristal Delgiorno ile iki saat geçirdim, iki sürükleyici saat. | Open Subtitles | لقد قضيت ساعتين مع كرستي ساعتان مميزتان |
Çok rahatsız edici bir saat geçirdim. | Open Subtitles | لقد قضيت ساعة غير مريحة |
Tatlım, Bryan'la bir saat geçirdim. | Open Subtitles | عزيزتي, لقد قضيت ساعة للتو ...مع (براين), و |
Rachel ile bir saat geçirdim, ve sanırım bugün benim aptal olmadığımı öğrendi. | Open Subtitles | قضيت الساعة مع رايتشل |
Bu sabah, herkesin kontrolü dışında gerçekleşen nedenlerle Bangkok'ta, bir kemer tokasına bakarak iki saat geçirdim. | Open Subtitles | هذا الصباح، لأسباب خارجة عن إرادة أي شخص قضيت ساعتين في (بانكوك) أحدق في شارة حزام المقعد |
Jesse'yle sürekli aynı eski şarkıyı söyleyerek bir gemide 2 saat geçirdim. | Open Subtitles | لقد قضيت ساعتين في القارب مع (جيسي) وهو يردد نفس الكلام |