Polisin dediğine göre silahlı soygundan dolayı baya sabıkası varmış. | Open Subtitles | تقول الشرطة أن له سوابق كثيرة في السرقة العنيفة بالإكراه |
Bu tür şeylerde komşunun çıkması hep hoşuma gider ama adamın sabıkası yok, o yüzden sessiz ve ağırdan almak istiyorum. | Open Subtitles | دائما ما أحبذ الجار في مثل هذه الحالات لكن يا جماعة لا يوجد عنده سوابق أريد أن أبدأ بالأشياء البسطية وبهدوء |
Genç yaşını dikkate alarak geçindirmesi gereken bir ailesi olduğunu unutmadan sabıkası da olmadığı ve bir daha yapmayacağına söz verdiği için davacılardan mümkünse onu affetmelerini rica ediyorum. | Open Subtitles | نظراًلحداثةسنه.. وحقيقة أن عنده عائلة يفترضبهأن يعيلها.. ولأنه لا سوابق لديه |
sabıkası yok, tamamen işine bağlı, sınırdan geçiş izni var. | Open Subtitles | بدون سجل إجرامي, مضمون تماماً بالسندات, ولديه ترخيص للسفر للخارج |
sabıkası yok. 6 hafta önce Internet'ten tanışmışlar. | Open Subtitles | بدون سجل اجرامي التقوا على الانترنت قبل 6 اسابيع |
Haydi ama, adam tertemiz, sabıkası yok. | Open Subtitles | بربّك، إنّه نظيف بشدّة، ليس لديه سجل جنائي. |
Gelip kişiliğiyle, ordudaki siciliyle, sabıkası olmayışıyla, böyle şeylerle bağlantısı olamayacağıyla ilgili bir sürü şey söyleyebiliriz. | Open Subtitles | سجله الحربى ، و عدم وجود جرائم أو ارتباط للشر مع ماضيه |
- Suç üstü yakaladık. Ve köpek çalmaktan da sabıkası var. | Open Subtitles | ضبطناه متلبساً كما أن لديه سوابق في خطف الكلاب |
Minimum 5 yıl, sabıkası varsa... - ...çok daha fazla olur. | Open Subtitles | أي 5 سنوات كحد أدنى في السجن وإن كان لديه سوابق فستكون مدة العقوبة أكثر |
BPI numarası oldukça iyi de bir sabıkası var. | Open Subtitles | رقم حسابه البنكي و صحيفة سوابق جميلة ماذا ؟ |
sabıkası varsa, veritabanından buluruz. | Open Subtitles | إن كانت لهذا الرجل سوابق فسنجده في قاعدة البيانات |
Kod adı, sabıkası, pasaportu yok. | Open Subtitles | بدون أسماء مستعارة ولا سوابق. وبدون جواز سفر. |
İkisinin de parası vardı, ama ikisi de soyulmamış. Ayrıca ikisinin de sabıkası varmış. | Open Subtitles | الإثنان لديهما أموال, ولا أى منهم تمت سرقته, ولديهم سوابق |
Kocanızın sabıkası olmaması iyi haber. Kötü haber ise onu tutmak zorunda kalacağız. | Open Subtitles | الأخبار الجيدة هي أن زوجك ليست لديه أي سوابق الأخبار السيئة هي أننا سنبقيه هنا |
Russell sana sabıkası olduğunu söylemiş miydi? | Open Subtitles | هل راسيل قال لك من قبل بأن لديه سجل إجرامي ؟ |
Bu çocuğun sabıkası yok ve daha önce bu bölgeye ne gitmiş ne de bu bölgeyle bir bağlantı kurmuş. | Open Subtitles | إنهُ مجرد فتى بدون سجل إجرامي لم يسافر سابقًا لهناك، وليس لهُ معارف في المنطقة |
Tamam, adamın hiç sabıkası yok tamamen temiz trafik cezası bile yok. | Open Subtitles | اسمعي لا يوجد له سجل اجرامي , هو نظيف تماماً ولاحتى مخالفة مرور |
Zanlının sabıkası olmasına rağmen polis, küçük çocuğun ifadesini doğrulayamadı. | Open Subtitles | وعلى الرغم من أن المشتبه به لديه سجل جنائي لم تتمكن الشرطة من تأكيد شهادة صبيها |
sabıkası, çocuk yaşta suçluyken gittikçe yükselerek küçük çaplı bir hırsıza dönüştüğünü gösteriyordu. | Open Subtitles | سجله يشير إلى تصعّد ثابت من جنح الأحداث إلى السرقات الصغيرة |
Bu kadar sabıkası olan birisi muhakkak hata yapar. | Open Subtitles | اي احد عنده مثل هذا السجل سوف يسجل عنوانه خطاء |
Steve Sellers. sabıkası kabarık. Bir sürü şiddet suçu bulunuyor. | Open Subtitles | (ستيف سيلرز)، لديه سجلّ جنائي طويل، والكثير من الجنايات العنيفة. |
Neredeyse hepsinin sabıkası var. Çeşitli suçlar var. | Open Subtitles | تقريبا كل أولئك الرجال كان لديهم سجلات جنائية |
Hiç bir sabıkası yok. Sonra güzel bir yüzü var. | Open Subtitles | لا تملك سجلاً إجرامياً أولاً إنها مجرّد صورة رخصة قيادة |
Belki sabıkası vardır ve kontrolü geçemeyeceğini biliyordur. | Open Subtitles | ربما لديها سجل تعرف انها لن تجتاز فحص الخلفية |
Belli ki iyi bir insan. Hiç sabıkası yok. | Open Subtitles | أنه رجل جيد بدون سجل اجرامى. |
Holt'un kanı, kurbanın üzerinde çıktı. sabıkası var ve şahidi de kendisi gibi beş para etmezin teki. -Bir başka deyişle, Bay Holt zanlı listemizin ilk sırasında. | Open Subtitles | الدم هولت هو على الضحية، وقال انه حصل مقدمو الاديره وحجة له هو فقط لا قيمة لها كما هو. |
Kol kadar sabıkası var. Birkaç kere içeri de girmiş. | Open Subtitles | لديه باعٌ طويل وهو مدانٌ سابق |
New York - Westchester County'de oturuyor, sabıkası yok. | Open Subtitles | "يسكن في مقاطعة "ويستشيستر" بـ"نيويورك وليسَ لديهِ سجل إجرامي |