ويكيبيديا

    "sabırsızlanıyoruz" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • نتطلع
        
    • لا يمكننا الانتظار
        
    • متلهفون
        
    • لا نستطيع الانتظار
        
    • نتوق
        
    • يسعنا
        
    • يَستطيعُ الإنتِظار
        
    • نحن متحمسون
        
    • نطيق الانتظار
        
    Sizi robotlarla buluşturmak için ve onlarla neler yapabileceğinizi görmek için sabırsızlanıyoruz. TED ونحن نتطلع ان يكون لكل واحد منكم روبوت، ونريد أن نرى ماتستطيعون بناءه.
    Yeni arkadaşlarımızı tanımak için sabırsızlanıyoruz. Open Subtitles و نحن نتطلع إلى التعرف على أصدقائنا الجدد
    Yeni dostlarımızı tanımak için sabırsızlanıyoruz. Open Subtitles ونحن نتطلع إلى التعرف على أصدقائنا الجدد.
    Ama şimdi bir süredir uzaktayız ve geri dönmek için sabırsızlanıyoruz. Open Subtitles ولكن الآن لقد ذهبت بعض الوقت، لا يمكننا الانتظار للحصول على المنزل.
    Oradaki tecrübelerini duymak için sabırsızlanıyoruz. Open Subtitles كلنا متلهفون لنسمع تجربتك هناك
    # sabırsızlanıyoruz, omzumuzu indiremiyoruz. Open Subtitles لا نستطيع الانتظار ليوم الزفاف ولا نستطيع الكف عن الرقص
    Sıradakini ne zaman yapacaksınız? Bir dahakini takip etmek için sabırsızlanıyoruz." TED متى ستقومين بالرحلة التالية؟ نتوق لمتابعة الرحلة التالية."
    Gösteride iyi şanslar. Görmek için sabırsızlanıyoruz. Open Subtitles حظاً موفقاً في العرض لا يسعنا الانتظار لمشاهدته
    - sabırsızlanıyoruz, değil mi? Open Subtitles ونحن نتطلع لذلك صحيح؟ لقد جئت من ليلهامر. ماذا ؟
    Yardımımıza geldiğiniz için teşekkür ederiz ayrıca uzun ve verimli bir birliktelik için sabırsızlanıyoruz. Open Subtitles نحن نشكركم لقدومكم لنصرتنا ونحن نتطلع لتعاونٍ طويلٍ ومثمر
    Grubun yarın Glasgow'daki konseri için sabırsızlanıyoruz. Open Subtitles نتطلع كثيرا إلى رؤيتهم غدا، ويعيش في غلاسكو.
    Ancak bakış açını duymak için sabırsızlanıyoruz. Bu yeni... Open Subtitles ولكننا نتطلع الى سماع وجهة نظرك انها جديدة
    Yiğit kaçışınızı dinlemek için sabırsızlanıyoruz. Open Subtitles نحن نتطلع للإستماع إلى طريقة هروبك الجريئة.
    Evet,eminim ki hepimiz bunun için sabırsızlanıyoruz. Open Subtitles نعم ، أنا متأكد أننا نتطلع كلنا لهذا
    Hepimiz sizin müziğinizi duymak için sabırsızlanıyoruz. Open Subtitles نحن نتطلع إلي سماع الكثير من موسيقاكِ.
    Eşi ve onunla tanışmaya sabırsızlanıyoruz. Open Subtitles لا يمكننا الانتظار لمقابلته هو وزوجه
    Tahoe'da Şükran Günü geçirmek için sabırsızlanıyoruz. Open Subtitles لكن لا يمكننا الانتظار أن نقضي "عيد الشكر في "تاهو
    Evet. Gel hadi. Sunumunu görmek için sabırsızlanıyoruz. Open Subtitles اننا متلهفون لرؤية تحضيرك
    Amerika'yı o parmakla kavuşturmak için sabırsızlanıyoruz. Open Subtitles لا نستطيع الانتظار حتى نعطي امريكا السيد اصبع مره ثانية
    Reynholm Sanayi'yi her şeyiyle tanıtmak için sabırsızlanıyoruz. Open Subtitles و نتوق شوقاً لنريكم كل ما يتعلق بـ "صناعات رينهولم"
    Ama şimdi bir süredir uzaktayız ve geri dönmek için sabırsızlanıyoruz. Open Subtitles أنا الآن بما أننا غبنا فترة لا يسعنا الانتظار حتى نعود لديارنا
    Annenle ben seni bırakmak için sabırsızlanıyoruz. Open Subtitles أمّكَ وأنا لا يَستطيعُ الإنتِظار لإنْزالك.
    Sizinle bu yolculuğa çıkmak için sabırsızlanıyoruz Open Subtitles نحن متحمسون جدا لخوض غمار هذه الرحلة معك
    996'sının içinde kaybolmak için sabırsızlanıyoruz. TED فنحن لا نطيق الانتظار حتى نحاط بـ 996 واحدة منها.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد