ويكيبيديا

    "sabahları" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • الصباح
        
    • صباح
        
    • صباحاً
        
    • بالصباح
        
    • الصباحية
        
    • الصباحِ
        
    • صباحي
        
    • صباحات
        
    • صباحًا
        
    • الصّباح
        
    • الصباحات
        
    • الصباحي
        
    • بالنهار
        
    Sabahları çantayı toplamaya hiç vakit olmuyor. Trene yetişmek için koşmam gerekir. Open Subtitles لا يوجد وقت لحزم الحقيبة في الصباح يجب أن أسرع للحاق بالقطار
    Günün geri kalanının aksine Sabahları iyi gözükmüyor, rengi soluk. Open Subtitles لا تبدو بخير في الصباح بالمقارنة مع بقية النهار؟ شاحبة؟
    Bir tarafa Sabahları o gün olacaklar hakkındaki düşüncelerimizi, ve öbür tarafa da gece, o gün gerçekte olanları yazacaktık. Open Subtitles جانب منها جعلنا نكتبها في الصباح عن توقعاتنا لأحداث اليوم و في الليل نكتب في الجانب الآخر ماذا حدث بالفعل
    O Cumartesi Sabahları babamla işe giderdim ve o büyük, yeşil kamyona çıkardık. Open Subtitles صباح كل سبت كنت اذهب مع والدى الى العمل ونتسلق الشاحنة الخضراء الكبيرة
    Hayır. Hayır, orada yüzerdik. Pazartesi, Çarşamba ve Cuma Sabahları sekizde. Open Subtitles لا، تلقينا دروس سباحة هناك أيام الإثنين والأربعاء والجمعة بالثامنة صباحاً
    Sabahları içkinin içinden çıkarmak zorunda kalınca bu kadar merhametli olmazsın. Open Subtitles عندما تبدأ بجرهم خارج ثكنتك بالصباح فلا تشعر بحِنِّيَة قلب زائدة
    Sabahları şarap içmek değişimi göstermenin pek güzel bir yolu değil. Open Subtitles أن شرب الخمر في الصباح ليست طريقة جيدة لإظهار ذلك الإصلاح
    Sabahları şarap içmek değişimi göstermenin pek güzel bir yolu değil. Open Subtitles أن شرب الخمر في الصباح ليست طريقة جيدة لإظهار ذلك الإصلاح
    Ben Sabahları nasılsa geceleri de aynı kalan bir baba istiyorum. Open Subtitles ما اريده هو اب يكون في الصباح كما هو قي المساء
    Arabanın rengini mi beğenmedi yoksa Sabahları kestane kokusuyla uyanmak istemiyor muydu? Open Subtitles لم تحب مظهرك العابس أو ربما لم تحب رائحة الفستق في الصباح
    Kolay, eğlenceli, geceleri yatakta vahşi ve Sabahları kek yapan. Open Subtitles يَسِرة ومرحة هائجة في الفراش في الليل وفطائر في الصباح
    Saçlarının yataktan yeni kalkmış gibi görünmesi için Sabahları ne kadar zaman harcıyorsun? Open Subtitles كم هي المدة التي تستغرقها في الصباح ل لجعلك تبدو مثل رأس السرير؟
    Biliyor musun, Sabahları iyi bir kahve içmek gibisi yoktur. Open Subtitles أتعرف، لا يُوجد شيء مثل كوب قهوة جيّد في الصباح.
    Sabahları uyanıp yaşayan ölü puştlarla savaşmak yiyecek aramak, geceleri iki gözünüz açık uyumak ve sürekli bunu tekrarlamak mı istiyorsunuz? Open Subtitles أن تستيقظو فى الصباح وتحاربو الموتى الاوغاد ؟ تناول الطعام وتذهبون للنوم و تفتحون عينين أثناء نومكم تتهيأو ثم تكررو ؟
    Sabahları o kadar aç oluyorum ki hemen her şeyi yiyebilirim. Open Subtitles أنا دائما جائع جدا في الصباح. أنا أكل كل شيء تقريبا
    Cuma ve Cumartesi Sabahları ile... hafta arası istediğin bir gün bize uyar. Open Subtitles صباح أيام الجمعة والسبت ويوم في منتصف الأسبوع من اختيارك سيكون مناسباً لنا
    - Sabahları ve öğleden sonraları. - Hafta sonları da hesapları tutardım. Open Subtitles في كل صباح وفي كل عصر وألفت الكتب في عطل نهاية الأسبوع
    Salı Sabahları anneler ve onların okul öncesi çağı çocukları için servisimiz var. TED في صباح الثلاثاء من كل أسبوع يكون لدينا دروساً للأمهات وأطفالهم الذين لم يدخلوا المدرسة بعد.
    Bazen Sabahları uyanıyor ve sadece şöyle düşünüyorum "Neden yataktan çıkayım ki?". Open Subtitles أحياناً يأتي عليّ صباحاً أستيقظ وأفكر فحسب لماذا حتي أقوم من الفراش؟
    Sabahları erken kalkamıyorsan eve bu kadar geç gelmeyi bırakmalısın ve... Open Subtitles عليك التوقف بالقدوم الى المنزل متأخر ,اذ لم تستطع النهوض بالصباح.
    Maalesef bu da, cumartesi Sabahları oğluyla birlikte çıktıkları bisiklet turuna engel oldu. Open Subtitles لسوء الحظ, تعارض ذلك مع جولة السبت الصباحية حيث كان يصطحب ابنه فيها
    Sabahları. protein almasını önerirdim. Open Subtitles أنا سَيكونُ عِنْدي مُقترحُ بَعْض البروتينِ في الصباحِ.
    Tabii, zaten bende, Sabahları kendime gelmek için çıplak barfiks çeken tiplerden biriyim. Open Subtitles بالطبع، إذ أن من هواياتي تكسير الأنابيب قبل أن أبدأ صباحي
    Babamız asabi bir adamdı Cumartesi Sabahları rahatsız edilmeye tahammülü yoktu. TED والدنا كان رجلا عصبيا، شخص لا يتعامل بلطف مع الازعاج في صباحات يوم السبت.
    Onlara çok teşekkür ediyorum, çünkü Sabahları 4:30'da hatta bazen 3:30'da uyanmaya gönüllü çevirmenler bulmak oldukça zor. TED وعلي حقا شكرهم، لأنه من الصعب إيجاد مترجمين يرغبون في الاستيقاظ عند 4:30 صباحًا. أو حتى أحيانًا عند 3:30 صباحًا.
    Evet, Sabahları başka yerde rahat edemiyorum. Open Subtitles نعم ما عدا ذلك لا استطيع اخذ راحتى في أوقات الصّباح
    Artık Sabahları olması gerektiği gibi karşıIıyordum. Open Subtitles الآن أريد أن أعيش الصباحات بالترتيب الصحيح,
    Öğrencilerin bırakıldığı yer şurası. Sabahları şuradayım. Öğrenci girişinde. Open Subtitles هناك مكان إنزال الطلاب، هذا واجبى الصباحي التأكد من دخول الطلاب
    Sabahları muz, akşamları içki, gümrüğe sokmadan. Open Subtitles يستورد الموز بالنهار والخمور بعد منتصف الليل بلا رسوم ضرائب

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد