Hayır, hayır. Hayır, Sadece çok önemli bir şey vardı da. | Open Subtitles | لا , لا , لا إنه فقط شيء ما شديد الإهمية قد طرء |
Sadece çok keyifli-- o kadar da eski değildi-- bunu hatırlıyor musun? | Open Subtitles | إنه فقط شيء مضحك ليس منذ وقتٍ طويل، أتتذكّر ذلك؟ |
Normalde böyle değildir, Sadece çok içti. | Open Subtitles | إنه ليس هكذا عادة إنه فقط شرب الكثير من الكحول |
Sadece çok hızlı gittiğinizden dolayı endişelendim, hepsi bu. | Open Subtitles | أنا فقط قلقة أنكما متسرعين جدًا, هذا هو الأمر |
- Sadece çok fazla yakın arkadaşım var. | Open Subtitles | لا أفضل صديق. لا، فقط الكثير من الأصدقاء المقربين. |
Ve kimseye zarar vermek istemedim, yemin ederim. Sadece çok sinirlenmiştim. | Open Subtitles | ولم أكُن أريد أن أجرح أيّ أحد، أقسم لك، لقد غضبت جداً فحسب. |
Sadece çok kötü bir dönem geçiriyoruz. | Open Subtitles | انها مجرد أننا نمر خلال محنة رهيبة |
Üzgünüm çocuklar. Sadece çok korktu. | Open Subtitles | أنا آسف للغاية إنه فقط خائف للغاية |
Hayır, özür dilerim. Sadece, çok fazla acıyor. | Open Subtitles | لا ، أنا متأسفه إنه فقط مؤلم كثيرا |
- Sadece çok şiddetli migrenin sebep olduğu beynindeki fazla sıvıdan olduğunu tahmin ediyoruz iyi bir şey değil ama tedavi edilebilir. | Open Subtitles | - نتمنى هذا ، إنه فقط - سائل زائد على دماغه من صداع نصفي شديد وهذا ليس بجيد ولكنه قابل للعلاج |
- Sadece çok şiddetli migrenin sebep olduğu beynindeki fazla sıvıdan olduğunu tahmin ediyoruz iyi bir şey değil ama tedavi edilebilir. | Open Subtitles | - نتمنى هذا ، إنه فقط - سائل زائد على دماغه من صداع نصفي شديد وهذا ليس بجيد ولكنه قابل للعلاج |
Hayır, o Sadece çok üzgün sanırım. | Open Subtitles | لا, إنه فقط حزين, على ما أعتقد |
Sadece çok okur. | Open Subtitles | إنه فقط كثير القراءة. |
Sadece çok adil değil. | Open Subtitles | . إنه فقط غير عادل |
Bu adamın Sadece çok zamanı ve parası yok aynı zamanda zeki bir anti sosyalin teki! | Open Subtitles | هذا الرجل ليس لديه فقط الكثير من الوقت والكثير من المال، إنه مهووس أيضاً. |
Üzgünlükten değil, Sadece çok duygudan, biliyor musun? | Open Subtitles | ليس بسبب الحزن، لكن بسبب فقط الكثير من العواطف، تعرف؟ |
Çapkın değil. Sadece çok yakışıklı. | Open Subtitles | هوليسجذاباًللغاية, هو وسيم جداً فحسب |
Hala gerçek aşkın dışarıda bir yerde olduğunu düşünüyorum Sadece çok uzaklarda. Muhtemelen başka bir galakside. | Open Subtitles | لكن بعيد جداً فحسب ربما في مجرة أخرى |
Sadece çok kötü bir dönem geçiriyoruz. | Open Subtitles | انها مجرد أننا نمر خلال محنة رهيبة |