Sadece bir günlüğüne yardımınızı istedim ve yaptığınıza bakın. | Open Subtitles | طلبت منكم المساعدة ليوم واحد فقط وهذا المُقابل منكم؟ |
Ne yazık ki bir tanem, yeni insanlar Sadece bir günlüğüne yenidir. | Open Subtitles | للأسف يا عزيزتي الناس الجدد يكونو جدد ليوم واحد فقط |
Sadece bir günlüğüne Tel Aviv'deyim burada, otelde teknik bir konferans için bulunuyordum. | Open Subtitles | لقد كنت فى تل ابيب ليوم واحد فقط هنا فى الفندق من اجل المؤتمر التقنى |
Dinle, Sadece bir günlüğüne onlara teyzeleri gibi davran ve bende bunun için sana ihtiyacın olan parayı vereceğim, tamam mı? | Open Subtitles | اسمعي، كوني خالتهم فقط ليوم واحد و سأعطيك المال الذي تحتاجيه،اتفقنا ؟ |
Belki geçerken bir uğrarım, ama biliyorsun, Sadece bir günlüğüne geleceğim. | Open Subtitles | اعتقد اني سأحاول انت اتوقف فيه . لكنك تعلم فقط ليوم واحد . |
-Ama, Sadece bir günlüğüne! | Open Subtitles | نعم لكنه كان يعنى أن يكون سلطانا لمدة يوم واحد |
Mere, seni buraya getirdik, böylece veda edebileceğiz, ama Sadece bir günlüğüne böyle hissedeceksin. | Open Subtitles | مير, لقد أحضرناك إلى هنا لنتمكن من توديع بعضنا لكنك ستتحسن لمدة يوم واحد |
Evet Annie Leibovitz'in çekimi için Sadece bir günlüğüne. Ve New York, anlaştığımız gibi. | Open Subtitles | حسنا لابأس في التصوير ولكن ليوم واحد فقط وفي نيويورك، ممتاز |
Daha iyisini bulana kadar beni Sadece bir günlüğüne işe al. | Open Subtitles | اسمعي.. قومي بتعييني ليوم واحد فقط فقط الى ان تجدين شخصاً أفضل |
Sadece bir günlüğüne, tek bir günlüğüne, bunun için ona para verecektim. | Open Subtitles | ليوم واحد فقط .. وكنت سأدفع له |
O hindistan'a Sadece bir günlüğüne geldi. | Open Subtitles | سوف يأتي إلى الهند ليوم واحد فقط |
Sadece bir günlüğüne paraya ihtiyacım var. | Open Subtitles | "أريد النقود ليوم واحد فقط" -لا. |
Bak, Samar buraya Sadece bir günlüğüne gelmişti.. | Open Subtitles | جاء السيد (سمر) ليوم واحد فقط.. |
Sadece bir günlüğüne. | Open Subtitles | ليوم واحد فقط |
Sadece bir günlüğüne. | Open Subtitles | ليوم واحد فقط |
Peter Sadece bir günlüğüne burada. | Open Subtitles | ولكن بيتر هنا فقط ليوم واحد |
Blair, buraya Sadece bir günlüğüne geldim. | Open Subtitles | لكن لا أظن أن أيا من هذا حدث بلير , أنا هنا لمدة يوم واحد فقط |
Sadece bir günlüğüne gidiyoruz. En fazla iki. | Open Subtitles | ،سنتغيب لمدة يوم واحد يومين كحد أقصى |