| sadece bir hikaye, Katie. Hayır, Josh'la birlikte geçen hafta sonu seyrettik. Ailenle olduğunu sanıyordum. | Open Subtitles | إنها مجرد قصة,يا كايتي لا, أنا و,جوش شاهدناه الأسبوع الماضي |
| bana uyan bir hikaye var ama delil olmadan bu... sadece bir hikaye. | Open Subtitles | هناك قصة تثير شكوكي, و لكن بدون دليل تكون مجرد قصة |
| Bilmiyorum, evlat. Bu sadece bir hikaye. | Open Subtitles | لا أعرف ، يا فتي إنها مجرد قصة |
| Yani eleman sadece bir hikaye anlattı. | Open Subtitles | لست كذلك انا اقول انه كان يخبرنا قصة فقط |
| sadece bir hikaye anlatıcıyım. | Open Subtitles | هذا كل ما أنا عليه - بالتأكيد - |
| Onlardan kurtulmaya çalıştı ama iyice boğazını sıkmaya başlamışlardı! Bağırmayı denedi! Bu, sadece bir hikâye. | Open Subtitles | وقد حاول ان يهرب ، لكنها كانت تمسكه وتخنقه ، قد حاول ان يصرخ انه فقط قصة |
| Bunun sadece bir hikaye olduğunu düşünmüştüm. | Open Subtitles | اعتقدتُ أنها مجرد قصة |
| Eric,bu sadece bir hikaye. | Open Subtitles | ايريك, انها مجرد قصة. |
| Lindsey bu sadece bir hikaye. | Open Subtitles | ليندزي، إنها مجرد قصة |
| O sadece bir hikaye değil. | Open Subtitles | إنها ليست مجرد قصة |
| Ama unutma bu sadece bir hikaye, tamam mı? | Open Subtitles | لكن تذكري هذه مجرد قصة اوكي؟ |
| John Wilkins, Godwin'in metnindeki uzak yolculuğu fikrini ciddiye aldı ve sadece bir hikaye değil, ''Ay'daki Yeni Dünya'nın Keşfi veya O Gezegende Yaşanabilir Yeni Bir Dünya Olma Olasılığını Kanıtlama Çabası'' adında felsefi bir tez de yazdı. | TED | أخذ جون ويلكنز فكرة السفر للفضاء في نص غودوين بجدية ولم يكتب مجرد قصة اخرى ولكن دراسة فلسفية واقعية بعنوان، "اكتشاف العالم الجديد في القمر" أو خطاب يميل إلى الإثبات أنه "ربما يكون هناك عالم آخر صالح للعيش في هذا الكوكب." |
| Bu sadece bir hikaye, Yamba. | Open Subtitles | هذه مجرد قصة يا "يمبا" |
| Merlin, bu sadece bir hikaye. Onu sen uydurdun. | Open Subtitles | (ميرلين)، لا إنها مجرد قصة أنت ألفتها |
| Üzülme, Maya. Bu sadece bir hikaye. | Open Subtitles | هوني عليك يا (مايا)، إنها مجرد قصة |
| sadece bir hikaye. | Open Subtitles | انها مجرد قصة |
| sadece bir hikaye, Katie. Hayır, Josh'la birlikte geçen hafta sonu seyrettik. | Open Subtitles | إنها مجرد قصة يا كيتي ! |
| Bu sadece bir hikaye. | Open Subtitles | إنها مجرد قصة |
| sadece bir hikaye değildi, aynı zamanda tarihti de. | Open Subtitles | لم تكن قصة فقط لقد كانت جزءاً من التاريخ |
| Hepsi sadece bir hikaye, değil mi? | Open Subtitles | انها قصة فقط , صحيح ؟ |
| sadece bir hikaye anlatıcıyım. | Open Subtitles | هذا كل ما أنا عليه - بالتأكيد - |
| Bu, sadece bir hikâye. | Open Subtitles | انه فقط قصة |
عربي 
إنجليزي 
فرنسي 
إسباني 
ألماني 
برتغالي 
تركي 