Onu her yaz boyardık. Sadece o ve ben. | Open Subtitles | انه كان نظيف للغاية لأننا كنا ندهنه في كل صيف انا وهو فقط |
Sadece o ve ben vardık bu evde. Sizin bakımınıza ve rahatınıza adanarak yaşanmış hayatlar ve sonrasında bu karanlıkta bir başımıza kalışımız, terk edilişimiz. Evet tabii. | Open Subtitles | أنا وهو فقط في هذا المنزل، وحدنا في الظلام، مهملان بعد أن كرسنا حياتنا لأجل راحتكِ والعناية بك |
Uzun bir süredir, Sadece o ve ben varız. | Open Subtitles | لوقت طويل كنت وحيدة أنا وهو فقط |
Çocuk doğmadan önce baş başa seyahate çıkacaktık. Sadece o ve ben. | Open Subtitles | كنا سنسافر معاً أنا وهي فقط قبل أن يولد الطفل |
Dünyada Sadece o ve ben vardık ama birlikteydik. | Open Subtitles | أنا وهي فقط في العالم، لكن لدينا بعضنا. |
Sadece o ve ben, omuz omuza. | Open Subtitles | أنا وهو فقط, جنباً إلى جنب. |
Günün ortasında, Sadece o ve ben. | Open Subtitles | في منتصف اليوم, أنا وهو فقط |
Sadece o ve ben. | Open Subtitles | . انا وهو فقط |
Ve artık Sadece o ve ben olacaktık. | Open Subtitles | حسناً, سنكون أنا وهي فقط. |