İstemiyorsun çünkü sahip olmak için kardeşini serbest bırakman lazım. | Open Subtitles | لا تريدها لأنه للحصول عليها يجب عليك أن تعفو عن أخيك |
İş o raddeye geldiğinde, anlattın çünkü ona sahip olmak için en iyi şansının bu olduğunu biliyordun. | Open Subtitles | إذا وصل الأمر لهذه الدناءة فأنت ستخبرها لأنك تعلم أن هذه هي الفرصة الوحيدة لك للحصول عليها |
Ve daha fazla güce sahip olmak için her şeyi yapacak bir kişininkine uyan bir geçmişi var. | Open Subtitles | ولديه سجل حافل يلائم شخصاً لديه الطريقة والذي سيقوم بأي شيء ليحصل على المزيد من القوة |
Daha çok iş, tarım ya da ekonomiye sahip olmak için tüm ormanları kesmeye ihtiyaç yok. | TED | لانحتاج لمسح قطع كل الغابات للحصول على وظائف اضافية واراضي زراعية واقتصاد افضل. |
Bir şeye sahip olmak için yalan söylüyorsun. | Open Subtitles | أتقومَ بكذبة من أجل أن تصل إلى مُبتغاك |
Size sahip olmak için nelere katlandığımı kimse bilmiyor. | Open Subtitles | لا أحد يعرف ما فعلت لأحصل عليكم |
Daha iyi yaşamak, şu anda zevkini çıkardığınız ve benim vazgeçmeye niyetim olmayan şeylere sahip olmak için. | Open Subtitles | لكى أحصل على هذا الطعام الشهى الذى تأكله و الذى لم أرفض التخلى عن هذا يوماً هل كنت بصراحه غير صريح ؟ |
Bundan dolayı şuurlu bir zihne sahip olmak için şuurlu zihin içerisinde benlik sahibi olmanız gerekir. | TED | لذلك ليكون لديك عقل واعي, لديك نفس داخل العقل الواعي |
Ona sahip olmak için ne yapabilecekleriyle. | Open Subtitles | وماذا سوف سوف يعملون للحصول عليها |
Ve onlara sahip olmak için yok etmek de. | Open Subtitles | ونكون على استعداد لتدميرهم للحصول عليها |
Ve onlara sahip olmak için yok etmek de. | Open Subtitles | ونكون على استعداد لتدميرهم للحصول عليها |
Bir şeye sahip olmak için, bir başka şeyi yitireceksin. | Open Subtitles | يجب على المرء أن يخسر شىء ليحصل على شىء |
Ama güzel şeylere sahip olmak için de para gerek. | Open Subtitles | - لا! والمرء لابد له من المال ليحصل على الاشياء الجميلة |
Ve o da sizin gibi bir kadına sahip olmak için haddinden fazla çirkin. | Open Subtitles | وهو بالغ القبح ليحصل على إمرأة مثلك. |
Ellen, bir erkek arkadaşa sahip olmak için, duygusal açıdan dengeli olmalısın. | Open Subtitles | إلين, يجب أن تكوني عاطفية لكي تكوني جاهزة للحصول على حبيب |
Ve hepimiz, üniversiteye gitmenin normal bir hayata sahip olmak için en iyi şansın olacağını düşündük. | Open Subtitles | و كلنا اتفقنا أن ذهابكِ إلى الكلية ستكون أفضل فرصة لكِ للحصول على حياة طبيعية |
Kalıntıları sahip olmak için o kadar mücadele verdik ve onları alınca elimize geçen koca bir şaka oldu! | Open Subtitles | كنا جميعنا نتصارع للحصول على الجثمان و عندما عثرنا عليه إتضح أنه اُضحوكه |
Bir şeye sahip olmak için yalan söylüyorsun. | Open Subtitles | أتقومَ بكذبة من أجل أن تصل إلى مُبتغاك |
İyi bir arkadaşa sahip olmak için ne yaptım ki? | Open Subtitles | ماذا فعلت لأحصل على صديق جيد. ؟ |
Böyle bir bedene sahip olmak için 4 yıl çalıştım. Onu kuzu pirzola gibi paraladın. | Open Subtitles | لقد قضيت أربع سنوات لكى أحصل على هذا الجسد ثم أتيت أنت وقمت بتخريبه |
Yumuşak güce sahip olmak için iletişim içinde olmanız gerekir. | TED | ليكون لديك قوة ناعمة لابد أن تكون متصلا. |