Hız yapamadıktan sonra böyle bir arabaya sahip olmanın ne yararı var? İki polis beni durdurdu. | Open Subtitles | ما هو مرح إمتلاك سيارة مثل تلك إذا أنت أليس بالإمكان أن تحصل على سرعة صغيرة تذهب؟ |
Bak, güçlere sahip olmanın bir önemini göremiyorum... eğer değer verdiğimiz birini kurtarmak için kullanamazsak. | Open Subtitles | إنظري ، أن لا أرى فائدة من إمتلاك قوى إذا كنا لا نستطيع إستخدامهم لإنقاذشخصنهتملأمره. |
sıkıcı, kara cahil bir oğla sahip olmanın aşağılanması ben gideyim | Open Subtitles | المذلة من امتلاك ابن جاهل، فظ، غليظ. عليّ الذهاب. |
Harcamadığın sürece paraya sahip olmanın ne anlamı var ki? | Open Subtitles | ما فائدة امتلاك المال إذا لم نقم بإنفاقه؟ |
Zaman Gemisine sahip olmanın güzel yanı da bu. Uçmak zorunda değiliz. | Open Subtitles | هذه ميزة امتلاكك سفينة زمن، لسنا مضطرين للتحليق لأي مكان |
Yani, eğer sen binmeden kalkacaksa bir uçağa sahip olmanın ne amacı kalır? | Open Subtitles | أَعْني، لا هو نوعُ الهزيمةِ غرض إمتِلاك طائرتِكَ الخاصةِ إذا يُغادرُ أمامك يَصِلُ؟ |
Güvenilmez arkadaşlara sahip olmanın faydasız olduğunu biliyorum ama. | Open Subtitles | أعلم أنّه لا نفع أن يكون لك أصدقاء لا يمكنك الوثوق بهم |
Sanırım boktan işler yapan bir aileye sahip olmanın ne demek olduğunu biliyorum. | Open Subtitles | أظن أنني أعرف ما يعنيه أن يكون للمرء والدان يتصرفان على نحو سيئ. |
Onları, özgürlüğe sahip olmanın ne kadar önemli olduğunu anlayana kadar burda tutucağım.. | Open Subtitles | أنا سوف أتركهم هناك حتى يمكنهم أن يقدروا مثل ماذا إمتلاك الحرية |
Güce sahip olmanın anlamı bunu tüm alanlarda tatbik etmektir. | Open Subtitles | فكرة إمتلاك القوة هي أن تمارسها في كل أشكالها. |
Uydularımızdan birine sahip olmanın bedeli 32 milyon dolarlık bir yatırımdır. | Open Subtitles | حسناً، الآن، إمتلاك واحد من أقمارنا الصناعيّة هُو إستثمار بـ 32 مليون دولار. |
Biliyor musun, güce sahip olmanın en kötü yanı tüm iliklerin yapmanı isterken gücünü kullanamamak. | Open Subtitles | تعلم، أن أصعب شيئ حول إمتلاك السلطه هو عدم قدرتك لإستخدامها عندما يقول لك كل عرق فيك ينبغي عليكْ |
Seninle aynı beden giyen bir erkek arkadaşa sahip olmanın en güzel yanı kıyafet takası yapabilmektir. | Open Subtitles | الهدف بأكمله من إمتلاك حبيب الذي يرتدي نفس مقاسك في الملابس هو لزيادة عدد ملابسك. |
Kendi silahına sahip olmanın verdiği güven duygusu. | Open Subtitles | تجد الأمن والسلامه فى امتلاك أسلحتك الخاصه |
Eğer çalamayacaksın bir plağa sahip olmanın ne anlamı var ki? | Open Subtitles | ... ما الفائدة من امتلاك اسطوانة إذا كنت لا تنوي تشغيلها؟ |
Bu bir kurbandı ama aynı zamanda ikiz evlatlara sahip olmanın da bir avantajı. Kontrol etmek için birini kullanabilirsin. | Open Subtitles | كانت تلك تضحية ولكنها الفائدة من امتلاك توأم فباستطاعتك استخدام إحداهن كعنصر تحكم |
Yani, o kadar güce sahip olmanın onu olgunlaştıracağını... | Open Subtitles | يدفعه للنضوجِ، كما تعلمان، امتلاك كلّ تلك القُوى. |
Eğer birini bulmak için kullanamıyorsan uydu görüntüsüne sahip olmanın mantığı nedir? | Open Subtitles | ما الفائدة من امتلاكك ولوج لقمر تجسس طالما تعجز عن استخدامه لإيجاد أي أحد؟ |
Eğer birini bulmak için kullanamıyorsan uydu görüntüsüne sahip olmanın mantığı nedir? | Open Subtitles | ما الفائدة من امتلاكك ولوج لقمر تجسس طالما تعجز عن استخدامه لإيجاد أي أحد؟ |
Kendi işine sahip olmanın avantajlarından sadece biri. | Open Subtitles | إحدى مزايا امتلاكك لمصدر عيشك. |
Daha genç bir vücuda sahip olmanın bazı avantajları yok mu, O'Neill? | Open Subtitles | هَلْ إمتِلاك جسم أصغر ليس لديه بَعْض الفوائدِ، * أونيل * ؟ |
3 ebeveyne sahip olmanın avantajları. | Open Subtitles | شاهدْ، تلك فائدةُ إمتِلاك 3 أباءَ. |
Birine sahip olmanın nasıl olduğunu anlatmanı istiyorum. | Open Subtitles | أريد منك أن تخبرني بماهية أن يكون لك شخص معين |
Eliot Stemple gibi birine sahip olmanın ne demek olduğunu bildiğimi söylüyorum. | Open Subtitles | بل ما أقصد هو أنّي أعرف ما يعنيه أن يكون للمرء شخص كـ(إليوت ستيمبل) |