sahnenin orta yerindeki bir boşluktan aşağılara inen bir çizgi. | Open Subtitles | أرسم الأقواس سمفونية تحرك الأعماق أو يأتي بقفزة على المسرح |
Mutfağı geçtikten sonra sahnenin arkasında eşyalarını koyabileceğin bir oda bulacaksın. | Open Subtitles | خلف المسرح بعد المطبخ هناك تجدين غرفة الملابس، حيث تضعين حاجياتكِ |
Düzgün bir atış yapmak için tek şansımız sahnenin üstündeki geçitler. | Open Subtitles | لذا فرصتنا الوحيدة لطلقة خفيّة ستكون عبر المنصّات المتواجدة أعلى المسرح |
sahnenin devamında Capulet evinden Tybalt, Montague ailesinden Benvolio'ya güzel bir hakarette bulunuyor. | TED | و لاحقًا في نفس المشهد يقوم تيبالت من بيت كابيولت بتوجيه شتيمة جميلة لبنفوليو من بيت مونتاغيو. |
Öyle ki, o sahnenin ortasındayken ve o sesleri duyduğunuzda, etrafınızda yaralananları gördüğünüzde, inanılmaz derecede korkutucu ve gerçekçi bir his. | TED | الآن، عندما تكون في منتصف ذلك المشهد وتسمع هذه الأصوات، وترى الإصابات من حولك، فهو شيئ مخيف بشكل لا يصدق وإحساس حقيقي. |
sahnenin ortasında kocaman bir "Watson" logosu vardı. | TED | وكان هناك شعار واطسون كبير في منتصف المنصة. |
sahnenin içine tamamen girebilmek için olası her yönden ışık almamız gerekecek. | TED | للانغماس التام في مشهد ما، سنحتاج أن نصور الضوء من كل الجهات الممكنة. |
Ve sahnenin ucunda gördüğünüz kişide Madonna değil. | TED | والشخص المتواجد في نهاية المسرح هو ليس مادونا. |
Şimdi, sahnenin 6 metre yukarısı orası 10 trilyon. | TED | والان ، هناك في الأعلى ، 20 قدما فوق المسرح ، هذا 10 تريليون. |
Bu çizgi, sahnenin 6.1 milyon km üstünde olmalı. | TED | يجب أن يكون ذلك الخط على إرتفاع 3,8 مليون ميلا فوق المسرح. |
Eğer bu sahnede göz gezdirirseniz sahnenin zihinsel haritasını çıkarırsınız. | TED | لذا اذا نظرت حول المسرح هنا ستصنع نوع من الخارطة العقلية للمسرح |
sahnenin bütünleştiğim dört yüzeyine de üç boyutlu animasyonu yansıtıyorum. | TED | اقدم رسوم متحركة ثلاثية الابعاد على جدران المسرح الأربع و التي اتفاعل معها |
Balkonlar aşağı iner, orkestra sahnenin arkasında seyirciyi önüne alıp bir meyil oluşturur sandalyeler ortaya çıkar. | TED | تنزل الشرفات, ويمكنكم رؤية مكان للفرقة الموسيقية يظهر في نهاية المسرح بشكل جبهي, وتظهر المقاعد. |
O amatörü sahnenin ortasında düşürmek nasıl da hoşuma giderdi. | Open Subtitles | -كم تنتابني الرغبة بأن أضرب ذلك الأحمق على خشبة المسرح |
Bu noktada konumuz senin sahnenin başında ortaya çıkman. | Open Subtitles | والذي في هذه الحالة بزوغك من علوية المسرح |
ve bunu size izletmemin sebebi, size göstereceğim sahnenin kızların seslerini dinlediğinize göre size tanıdık gelmesini umuyor olmam. | TED | والسبب الذي لأجله أريكم هذه هو أنني أمل أن المشهد الذي ساريكم هو سيكون مألوفاً. لقد أستمعتم لأصوات بعض الفتيات. |
Işığı yakalamak ve sonrasında içeride tekrar ortaya çıkmamızı sağlaması için sahnenin etrafını muazzam miktarda alıcıyla ve olası tüm imkânlarla kaplamamız gerekecek. | TED | سيتعين علينا أن نحيط المشهد بعدد هائل من أجهزة الاستشعار، باستخدام كل الإمكانات المتاحة لتصوير الضوء، ولنتمكن من الانغماس داخل المشهد مرة أخرى. |
Son perdede Rawitch'i sahnenin dışına taşı. | Open Subtitles | و من ثم نحمل رفيتش و هو ميت في المشهد الأخير |
Dövüşten önce gördüğüm bir sahnenin benzeri yoktu Ali'nin soyunma odası morg gibiydi. | Open Subtitles | 'قبل الحرب ، رأيت المشهد الذي كان لا تضاهى. 'كان علي غرفة خلع الملابس مثل المشرحة. ' |
sahnenin arkasında iki kanıt bırakılmış. | Open Subtitles | هذا جزئيا بسبب الدليل الرئيسي ترك في المشهد. |
CA: Ed, sahnenin bu bölümüne gelir misin? | TED | كريس: إد تعال معي إلى هذا الجزء من المنصة. |
Sana sakso çektikleri sahnenin seni ibne gibi göstereceğini düşünüyorsun, değil mi? | Open Subtitles | تعتقد أن مشهد الجنس الفموي يُظهرك كمخنث، صح؟ |
sahnenin arkasında Monterrey Bay akvaryumu diğer partneri Stanford Üniversitesi laboratuarıyla da çalışıyor. | TED | وفي الكواليس يوجد معمل في جامعة ستانفورد مشاركاً لحوض سمك خليج مونترري |