Bu akım, tüm kültür ve coğrafyalarda 250 yıldır devam ediyor, Sahra Altı Afrika ve Güney Asya'daki bariz istisnalar hariç. | TED | وكان هذا القرار ثابت لربع الفيه , عبر الحضارات و المناطق الجغرافيه, مع استثناء صارخ من جنوب الصحراء الكبرى وجنوب آسيا |
Sahra'yı tekrar çöle döndürenle aynı iklim değişikliğinin başka bir etkisi vardı. | Open Subtitles | الحدث المناخي الذي أعاد الصحراء الكبرى إلى تصحرها كان له أثر آخر |
1957'de, Gana bağımsızlığını kazanan ilk Sahra altı Afrika ülkesiydi. | TED | في عام 1957، كانت غانا أول دولة أفريقية جنوب الصحراء الكبرى تحصل على إستقلالها. |
Haftaya, Sahra Çölü'nün geniş kazanındayız. | Open Subtitles | في الحلقة القادمة، المرجل الواسع في الصحارى |
Sahra'da çalıştım, çünkü Spinosaurus adlı ilginç, dev bir yırtıcı dinozorun kalıntılarını ortaya çıkarmak niyetindeydim. | TED | عملت في الصحراء لأنني كنت في مسعى للكشف عن بقايا جديدة لديناصور غريب، مفترس وعملاق يدعى سبينوصور. |
Ve benim tutkum, yedi yaşında iken ailem beni Sahra Çölün kenarına, yani Fas'a götürdüklerinde canlandı. | TED | و قد أُثير شغفي في سن السابعة عندما سافر بي والداي إلى المغرب لأول مرة على أطراف الصحراء الكبرى. |
Sıtma: Sahra altı Afrika'da ölüm oranlarını yüzde 75 düşüren sekiz ülke var. | TED | مرض الملاريا: شهدت ثمان بلدان في أفريقيا جنوب الصحراء الكبرى تقلص معدلات الوفيات فيها بنسبة ٧٥ في المئة. |
Bu fotoğrafta gördüğünüz kırmızılık aslında Sahra Çölü'nden kum. | TED | الأحمر الذي ترونه في هذه الصورة هو في الواقع غبار من الصحراء الكبرى. |
Sahra altındaki Afrika ülkelerinin elektrik tüketimi İspanya'nınki ile eşdeğer. | TED | استهلاك الكهرباء في أفريقيا ,في القارة في جنوب الصحراء الكبرى معادل لإسبانيا |
Kalite ve değer bakımından eski doğu bloğu ülkelerinden ve Sahra'daki Afrika ülkelerinden daha alt sıralardayız. | TED | تحتل دول الكتلة الشرقية السابقة والبلدان الأفريقية الواقعة جنوب الصحراء الكبرى رتبا أعلى منا في الجودة والقيمة. |
Sahel bölgesi Sahra Çölü'nün güneyinde kalan yarı kurak alan. Batıda Atlantik'ten, doğuda Kızıldeniz'e uzanıyor. | TED | منطقة الساحل هي منطقة شبه قاحلة جنوب الصحراء الكبرى تمتد من المحيط الأطلسي في الغرب إلى البحر الأحمر في الشرق |
Güney Sahra bölgesindeki açlık seviyesi, dünyanın geri kalanından çok daha yüksekte seyrediyor. | TED | مستويات الجوع أعلى في أفريقيا جنوب الصحراء الكبرى من أي مكان آخر في العالم. |
Afrika iç Sahra'sına ait pek çok bölgede kuraklık daha da beter oldu. | TED | حيث ينتشر الجفاف في العديد من المناطق الواقعة جنوب الصحراء الكبرى. |
Sahra Altı Afrika, Afrika'nın güneyinde beş binin üzerinde tıbbi amaçlı bitki çeşidi mevcut ve bunlar işlenmiyor. | TED | تحتوي أفريقيا جنوب الصحراء الكبرى والجنوب الأفريقي، على أكثر من 5000 نوع من النباتات الطبية، غير مُستغَلة. |
Kemikleri, Sahra Çölü'nden çıkartıp da, Afrika sahiline, bir bota yüklemek istiyorsanız, bunu kendiniz yapmak zorundaydınız. | TED | حيث تقوم بنقل العظام بنفسك إلى ساحل افريقيا إلى القوارب, اما إذا أردت نقلها من وسط الصحراء الكبرى |
Ben bu sene Afrika'nın en büyük neolitik sitesini kazmak için Sahra'ya gideceğim. | TED | سوف أقود رحلة استكشافية إلى الصحراء الكبرى لكي أحفر أكبر موقع نيوليثي في أفريقيا |
Sahra'ya yerleşilmesinin inanılmaz bir kaydı. 5000 yıldan beri orada durup, bizim gelip bulmamızı bekliyormuş. | TED | سجل مدهش لإستعمار الصحراء الكبرى انها هنا منذ 5000 سنة مضت تنتظرنا لكي نعود. لذلك، انه مثير للإهتمام حقا. |
Sahra'da bile bazen bitkilere yetecek kadar... yağmur yağabiliyor - tabi uyum sağlamışlarsa. | Open Subtitles | حتى في الصحارى, قد يهطل المطر احيانا وتلك كافيه للنباتات ان تبقى مزوده لهم بالتكيف الحقيقي |
Sahra'nın mavi insanları mı yani? | Open Subtitles | كما في ترحال الرجال الزرقاء في الصحارى ؟ |
Size bu resimlerin Sahra Çölü'nden veya başka yerden çekildiğini söyleyebilirdim, ve öyle görünüyor ki siz de bana inanırdınız, ama bu resimler Mars'ta çekildi. | TED | و لو أخبرتكم بأن هذه الصور ملتقطة في الصحراء على الأرض، أعتقد أنكم كنتم لتصدقوني و لكن هذه الصور ملتقطة على المريخ. |
Sahra çölünde tuzağa düşmüşler, | Open Subtitles | انهم محاصرين في الصحراء، في الصحراء الكبرى. |