| Ancak, sahte bir isim ve telefon numarası alır. | Open Subtitles | وهذا الرجل سيحصل على اسم مزيف ورقم هاتف بستة خانات |
| Diane Huntington sahte bir isim. Adresi de. | Open Subtitles | ديان هانتينغتون هو اسم مزيف و كذلك عنوانها |
| sahte bir isim yada ne gerekiyorsa. | Open Subtitles | اسم مزيف كل ما يتطلب الامر. لن يحتمل اكثر من الليلة |
| Viktor sahte bir isim kullanıyor ve vize alabilmek için nikâhlanıyor. | Open Subtitles | ينتحل (فيكتور) اسماً مزيفاً ويتزوج الأمريكيات للحصول على التأشيرة لدخول البلد |
| sahte bir isim altında HIV için testler yapacaksınız. | Open Subtitles | ستكشف عن نقص المناعة باسم زائف |
| Hırsız, kârını bir İsviçre bankasına sahte bir isim -- | Open Subtitles | وضع اللصّ الطلب في أحد البنوك السويسريّة تحت اسم مستعار... |
| Ben Kira olduğum için Matsui Tarou'nun sahte bir isim olduğunu anlayabildim! | Open Subtitles | ! فهمت! أنا الوحيد الذي أدرك أن ماتسوي تارو اسم مزيف باعتباري كيرا |
| Tabii ki bu sahte bir isim. | Open Subtitles | وبالطبع ذلك اسم مزيف |
| Kitabı sahte bir isim kullanarak gönderdim. | Open Subtitles | لقد قدمته تحت اسم مزيف |
| O hatun bize sahte bir isim söylemiş olmalı. | Open Subtitles | لا بد وانها اعطتنا اسم مزيف |
| Jackie Johnson sahte bir isim. | Open Subtitles | (جاكي جونسون) اسم مزيف |
| Ona sahte bir isim söylemiş. | Open Subtitles | هو اعطاها اسماً مزيفاً |
| sahte bir isim altında seyahat ediyor. | Open Subtitles | وتسافر باسم زائف |
| Yalnız başına sahte bir isim ve meslekle kasabaya gideceksin. | Open Subtitles | والآن ستسافر وحيّدًا تحت اسم مستعار ومهنة. |
| Beckleyville'de sahte bir isim kullanarak çalışıyor. | Open Subtitles | "إنه يعمل فى "بيكليفيل مستتراً تحت اسم مستعار |