| Bu yüzden buradaki önemli ders şu ki hayatımda, o tarih itibariyle Sahtekâr olduğumu çok iyi biliyordum. | TED | لذا أظن أن الدرس المهم في ذلك الوقت في حياتي هو أنني عرفتُ جيداً أنني محتال. |
| Kartın reddedildiğini bildiğimi, benim bir Sahtekâr olduğumu sanacaklar. | Open Subtitles | إنهم يظنون أنني محتال و أنني كنت أعلم بأنها سترفض |
| Sahtekâr olduğumu yıllardır bilen bir adam, klinik işletiyormuş. | Open Subtitles | نعم, باخبار الجميع أنني محتال. اتضح أن هناك شخص ما عَرِف أني محتال |
| Benim bir Sahtekâr olduğumu öğrenecekler. | Open Subtitles | سوف يكتشفون أنني محتال! |
| Sahtekar olduğumu öğrendikten sonra demek istiyorsun. | Open Subtitles | تعني حينما اكتشفت بأنّني محتال |
| - Sahtekar olduğumu bildiğini. | Open Subtitles | بأنّك تعلمين بأنّني محتال |
عربي 
إنجليزي 
فرنسي 
إسباني 
ألماني 
برتغالي 
تركي 