ويكيبيديا

    "said" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • سعيد
        
    • لسعيد
        
    • سَعيد
        
    • تعلَم
        
    • وائل
        
    • زئيتر
        
    Bu çok saçma, Said gibi adamlar yaşamak için her şeyi yaparlar. Open Subtitles هذا غير منطقي, شخص مثل سعيد لديهِ كُل شيئ للعيش من أجله
    Eğer Kareem Said benim masum olduğuma inanırsa, jüri de inanabilir. Open Subtitles لو اقتنَعَ كريم سعيد بأني بريء ربما سيقتنِع المُحلفين بذلكَ أيضاً
    2014 Haziran'da, Fransız güvenlik hizmetleri, Said ve Cherif Kouachi'nin iletişimini dinlemeyi bıraktılar, bunlar üç yıldır terörist izleme listesinde bulunan iki kardeşti. TED في يونيو 2014 قام الأمن الفرنسي بالتوقف عن مراقبة اتصالات سعيد و شريف كواشي، الأخين الذين كانا على قائمة مراقبة الإرهاب لثلاث سنوات.
    Kareem Said, hükümetimize karşı acımasızca eleştiriler yönelten birisidir, ama politik farklılıklar bir kenara, hapishane mevcutları içerisinde inanılmaz bir bireydir. Open Subtitles لقد كانَ كريم سعيد ناقدً مٌفوهاً لإدارتِنا، لكن بوضعِ الخِلافات السياسية جانباً فقَد كانَ عُضواً مِثالياً في السِجن
    Bay Said, müvekkiline karşı, rüşvet vermediği ya da böyle bir olasılığın olduğunu bilmediğinden dolayı önyargılı yaklaşıldığını iddia ediyor. Open Subtitles يَدَّعي السيد سعيد التحيُّز ضِدَ موكلِهِ لأنهُ لم يدفَع رِشوات أو علِمَ أنهُ يُمكنُهُ ذلك
    Bay Said, mahkemeden, Yargıç Kibler'ın mahkûmiyet koşullarından dolayı Open Subtitles لقد طلبَ السيد سعيد من المَحكمة بنقضٍ آلي لإدانَة هِيل
    Hızlı olun Bay Said. Evim uzakta, iş çıkışı saati. Open Subtitles ليكُن سريعاً سيد سعيد لدي مشوارٌ طويل للعودة في وقت الزِحام
    Bu seninle ilgili değil Said. Bu şair hakkında, onun geleceği hakkında. Open Subtitles ليسَ الأمرُ حولكَ يا سعيد إنهُ حولُ الشاعِر و مستقبلِه
    Hill'in duruşmasında Said'le yüzleştiniz, değil mi Pat? Open Subtitles لقد واجهَتَ سعيد في جلسات استماعِ هيل، صحيح يا بات؟
    Said iyi bir hatip, jüri üyelerini etkileyebilir. Open Subtitles سعيد مُتحدثٌ قوي يُمكنُهُ أن يُؤثرَ على المُحلِّفين
    Beecher ofisime gelip Said'in kendi koğuşuna taşınmasını istedi. Open Subtitles أتى بيتشَر إلى مَكتبي، و طلبَ مِني إذا أمكنني نقلُ سعيد إلى زِنزانتِه
    Said'in yerini alacak olanla bir görüşme yapmalıyız. Open Subtitles علينا أن نُرَتبَ لاجتماعٍ معَ مَن حَلَ مكانَ سعيد
    Hill'deki gibi, Said'deki gibi, Clayton Hughes'daki gibi. Open Subtitles كما فعَلتَ معَ هيل. و معَ سعيد و حتى معَ كليتون هيوز.
    Said'e asla zarar veremiyorduk çünkü daima lanet korumaları vardı. Open Subtitles لَم يكُن بمَقدورِنا أن نُؤذي سعيد لأنهُ كانَ دائماً مُحاطاً بالحُرّاس
    Said'in yerde yaptığı şovu sevdim. Open Subtitles لقد أحببتُ العَرض الذي قدَمَهُ سعيد على الأرض هُناك
    Said olayları daha net görmemi sağladı Chris. Open Subtitles لقد ساعَدني سعيد في رُؤيةِ الأمور بشكلٍ أوضَح يا كريس
    Dedikodulara göre Aryanlar Said'i halledecekler. Open Subtitles تَقول الإشاعَة أنَ الآريين يُريدونَ قتلَ سعيد
    Bilmen gerekir, Wangler sen ve Said hakkında saçma sapan konuşuyor. Open Subtitles أنا فقط ظَننتُ أنهُ يجبُ أن تَعرِف أنَّ وانغلَر يتكلم بسوءٍ عنكَ و عَن سعيد
    Bu şiirim Efendi Kareem Said'e adanmıştır. Open Subtitles هذه القَصيدَة هُنا مُهداة إلى الإمام كريم سعيد
    Ama bilmem gerek Said, bana karşı mısın? Open Subtitles لكِن عليَّ أن أعرِف يا سعيد هَل ستُعارِضُني؟
    Bence bırakalım Said kazansın. Open Subtitles أَقولُ أن نسمحَ لسعيد بِما يَشاء
    Said'le Tanrı hakkında konuştum diye bana sinirlendin, ama onunla bu konuyu konuşuyordum. Open Subtitles غَضِبتَ مِني لتَكَلُّمي معَ سَعيد عَن الرَب لكنَ ذلكَ ما كُنتُ أتكَلَّمُ عَنهُ معَه
    Said... Open Subtitles كُنتُ أراكَ تصعد هُناك أمامَ الجميع، تعلَم
    Burada gördüğünüz Hepimiz Halid Said'iz grubu Mısır'da Wael Ghonim ve arkadaşı tarafından yapıldı. TED هذه مجموعة شهيرة ، كلنا خالد سعيد، التي قام بانشائها وائل غنيم و صديقه،
    Fail Said, Kamal Nasir, Salame. Open Subtitles وائل زئيتر كمال ناصر سلامة

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد