Ama sakın şoförlük hakkında da makale yazdım deme bana. Sakın söyleme. | Open Subtitles | لا تخبرني عن تلك الأوراق التي كتبتها أثناء القيادة، لا تخبرني ذلك. |
Bana Clark'ın iştahının nasıl olduğunu, hangi yemekleri sevdiğini... Sakın söyleme. | Open Subtitles | لا تقل لي إنك قد تتذكر كيف كانت شهيته على الطعام |
Sakın söyleme. | Open Subtitles | لا لا تقولها , لا تقولها , لانك اذا قلتها |
Sakın söyleme. Bu gece ne yiyeceğimizi ben tahmin edeyim, ha? | Open Subtitles | لا تقولي ، دعيني أخمن ماذا أعددتِ لوجبة العشاء ؟ |
- Ve eğer yeterli oyu alırsa... - Sakın söyleme. | Open Subtitles | واذا اخذت اصوات كفاية لا تقوليها |
Sakın söyleme bunu, Johnny. | Open Subtitles | لا تقلها يا جونى |
Sizinkilerin gelip bu gece buraları yerle bir edeceğini Sakın söyleme. | Open Subtitles | لا تخبريني ان رجال شركتكم سوف يبدأون في هدم الحي الليلة |
O zaman için iyi bir fikirdi. Şu heriflere Sakın söyleme. | Open Subtitles | لا تخبري أولئك الرجال أني فعلت هذا |
Sakın söyleme. Değişti. Âşık olduğun adam gibi değil. | Open Subtitles | لا تخبرني إنه تغير إنه ليس نفس الرجل الذي كنت تحبّيه |
- Parçalanmış birkaç hayvan leşi bulmuşlar. - Tavşan filan gibi mi? - Hayır, Sakın söyleme. | Open Subtitles | أنت تعني مثل الأرانب و هذه الأشياء كلا , لا تخبرني |
Hayır, hayır! Sakın söyleme. Kendim görmek istiyorum. | Open Subtitles | لا، لا، لا لا تخبرني أريد ان اشاهدها بنفسي |
Hayır,hayır,hayır. Sakın söyleme. Kadınlar uygarlığını işgal ettin ve demokrasiyi yaydın! | Open Subtitles | لا تقل لي انك غزوت عشيرة النساء ونشرت ثقافة الديموقراطية |
Sakın söyleme. Hiç bir şey bulma. Çünkü eğer bu bir kaza değilse onlar sorumlu değiller demektir. | Open Subtitles | لا تقل هذا، لا تجد أي شيئ لان هذه لم تكن حادثة |
ve Sakın söyleme "ne kadar güzel ceketiniz var" bu zayıflıktır. | Open Subtitles | لا تقل له يا إلهي هذه ملابس جميلة ياللهول |
- Anlamıyorsun ne demeye çalıştığımı. - Robbie, Sakın söyleme onu. | Open Subtitles | لا يمكنك الفهم - لا تقولها يا روبي - |
- Sakın söyleme. - Bir şey demedim ki. | Open Subtitles | لا تقولها لم اقول اي شيء |
Sakın söyleme. İmtiyaz var. İşin içinde imtiyaz var mı? | Open Subtitles | لا تقولي لي , مع اعانات هنالك اعانات الان |
Haklısın. Sakın söyleme. Onu seviyorum.Hemen gitmeliyim. | Open Subtitles | لا تقوليها أنا احبه أنا سأرحل |
- Sakın söyleme. - Söylemem gerek ama. | Open Subtitles | . لا تقلها .أوه |
Hayır, Sakın söyleme. Birisi sana siyah - beyaz balo olduğunu söylemeyi unuttu mu? | Open Subtitles | لا , لا تخبريني أحدهم نسي أن يخبركِ أن هذا حدث أبيض و اسود؟ |
yoksa kız kardeşine Sakın söyleme çünkü bu onun rüyalarına musallat olabilir gibi mi? | Open Subtitles | أم "لا تخبري أختك لأنه من الممكن أن يطاردها في أحلامها ؟" |
Evine Oxy kliniği kurarak Helen'ın anısına saygı gösterdiğini de Sakın söyleme. | Open Subtitles | لا تقول أنك تشرف ذكرياتها بإقامة عيادة توزيع في منزلها |
- Zaten hizmetkâr. - Bunu Sakın söyleme, o şoku atlatamaz. | Open Subtitles | لكنها خادمة، لا تخبره بذلك وإلا لن يتخطى هذه الصدمة أبداً |
Hayır, hayır, hayır, Sakın söyleme! | Open Subtitles | أوه ، أوه ، لا، لا، لا، لا، لا لا تقولوا لي |
Sakın söyleme, "Anne". | Open Subtitles | لا تُخبرْني. ' أمّي. ' |
Sakın söyleme. Bahse girerim ki bir çiftlik kızısın, öyle değil mi? | Open Subtitles | حسنا لا تخبرنى اراهن بأنك فتاه مزارعه ، اليس كذلك |
Sakın söyleme. | Open Subtitles | لا تقُلها. |
- Sakın söyleme. | Open Subtitles | ...إذاً ريما أنت - لا تنطقها - |