ويكيبيديا

    "sakallı" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • اللحية
        
    • الملتحي
        
    • بلحية
        
    • لحية
        
    • اللحى
        
    • ملتحي
        
    • الملتحية
        
    • باللحية
        
    • ملتح
        
    • ولحية
        
    • المُلتحي
        
    • لحيه
        
    • اللحيه
        
    • ملتحية
        
    • مُلتحي
        
    Teşekkürler. Çok teşekkür ederim. sakallı arkadaşınız bir sorun çıkarır mı? Open Subtitles شكراً لكم شكراً جزيلاً هل صديقكم ذي اللحية سيكون مشكله ؟
    Bu adamı 10 sene önce görmeliydin, sakallı ve saçlı halini. Open Subtitles كان عليك رؤية هذا الرجل قبل 10 أعوام، مع اللحية والشعر.
    Ancak bu genç, fırsatı fark eden tek sakallı akbaba değil. Open Subtitles لكن لم يكن هذا الصغير بالنسر الملتحي الوحيد الذي رصد الفرصة.
    Eğer sakal eğer seyrek sakallı Sezar sana güçlü emirlerini göndermeseydi... Open Subtitles .. إن كان القيصر الملتحي .. لم يرسل لك نائبه القويّ
    Tüm hatırladığım, koca sakallı bir adam. Ben annemin kucağındaydım. Open Subtitles إذن فإن كل ما أذكره هو رجل بلحية كبيرة و أنا كنت أجلس في حضن ماما حول النار
    Onu kendi gözlerimle gördüm. Dün sabah. sakallı bir adam. Open Subtitles أنا بنفسي فحصت الصنودق هذا الصباح أحضره شخص له لحية
    Bütün şehirleri gözden geçirdim ve Portland'ta binlerce iyi, sıkıcı ve sakallı adamın olduğunu gördüm ve şey düşündüm, "Bunlardan birini..." Open Subtitles بحثت فى مدن كثيرة ووجدت فى بروتلاند الآلاف من الرجال اللطفاء والمملين وأصحاب اللحى
    Yaklaşan sakallı adamlardan ya da arabaya binmekten aşırı biçimde korkmaktadırlar. TED فقد تفزع من الاقتراب من رجل ملتحي أو من ركوب السيارات.
    Ama sakallı akbabalar bu soruna uçma becerileri sayesinde sıra dışı bir çözüm bulmuşlar. Open Subtitles لكن لدى النسور الملتحية حلاً رائعاً، بفضل مهارة طيرانهم.
    2007'deki sakallı Wonder Woman Vakası'nda sen de mi rol aldın? Open Subtitles لقد شاركتِ في حادث المرأة العجيبة ذات اللحية في عام 2007؟
    Kesinlikle. Gördünüz mü? , deprem değil, bu sakallı goril. Open Subtitles حسنا، انظر، لم يكن وقوع زلزال، كان اللحية الغوريلا.
    sakallı goril kumarhaneyi yıkıyor. Kesinlikle zihnimin bir oyunu bu. Open Subtitles تخيلت أن اللحية الغوريلا كنت تدمير الكازينو.
    Telefona bakmama izin verin. sakallı daha güzel göründüğünü söyle ona. Open Subtitles ـ أعطني الهاتف ـ أخبره، أنه يبدو جيدا مع اللحية
    Şimdi omuzlarımın üstünden bak. Kovboy gömlekli sakallı adam. Open Subtitles الآن، انظري خلف كتفي الرجل الملتحي ذو قميص الكاوبوي
    sakallı adamın bütün aksesuarlarını da beraberinde gömdü. Open Subtitles ثم قام بدفن كل المعدات الضرورية للرجل الملتحي
    Siktiğimin sakallı kaçığı! Ne sanıyorsun kendini sen? Open Subtitles أيها الملتحي المجنون اللعين من تظن نفسك ؟
    Sen de kardeşin gibi temiz, traşlı bir çocuk mu istersin yoksa sakallı ve türbanlı bir Sih mi? Open Subtitles هل ترغبين بشاب حليق الذقن مثل زوج أختكِ أم شاباً أصيلاً من السيخ بلحية و عمامة؟
    Eciş bücüş, sakallı bir adam olsaydım benim aklıma gelirdi. Open Subtitles سأفعل ذلك ، أن كنت رجلاً غربياً وساحراً ذو لحية.
    Öyleyse neden uzun sakallı ve pek çok kez hacca gitmiş Müslümanlar arasında yalan ve kaçakçılık bu kadar yaygın? Open Subtitles لما يا بني يشيع بين المسلمين طوال اللحى و الذين حجوا لبيت الله ثلاث أو أربع مرات أن نراهم يكذبون و يهربون البضائع؟
    Büyük bir sakallı akbaba. Bir sonraki yemek için zemin taraması yapıyor. Open Subtitles نسر ملتحي عملاق يمسح الأرض بحثاً عن وجبته التالية.
    sakallı akbabalar, büyük mesafeleri en kullanışlı şekilde süzülerek kat etmelerini sağlayan, uzun ve geniş kanatlara sahiptir. Open Subtitles لدى النسور الملتحية أجنحة طويلة عريضة، مثالية للتزلّق مسافات شاسعة بكفاءة عالية.
    sakallı olan sürekli fotoğraf çekiyordu. Open Subtitles الذي باللحية دائما يحب القيام بالتصوير
    Michael, baloya sakallı bir herif mi getirmiş yoksa, sadece aklımı mı kaybettim, şu anda? Open Subtitles مايكل لم جهتم المتأنق ملتح لحفلة موسيقية أو أنا فقط ممزق من ذهني سخيف الآن؟
    Sahte sakallı şişman adamdan finansal tavsiyeler almaya değil. Open Subtitles وليس للحصول على نصائح مالية من شخص سمين ولحية مزيفة
    Hatta dağları kendilerine mesken edinen sakallı akbaba gibi türlerin midesi o kadar asidiktir ki çoğu kemiği yalnızca 24 saatte sindirebilirler. TED في الواقع، فصائل كالنسر المُلتحي المُقيم في الجبال معدتُها حِمضية. حيث بوسعها هضم أغلب العظام في 24 ساعة فقط.
    Gri sakallı, eğer görürseniz lütfen bana haber verin Open Subtitles إيزاك زيرمان طويل .. وسيم ذو لحيه صغيره رماديه
    "Sakalda uç nokta" sakallı erkek sayısı arttıkça sakalsız olanların daha popüler olması demek. Open Subtitles ذروة اللحيه هى المرحله التى يكون لدى الكثير من الراجل لحيه التى كنا لا نتمنى ان تكون لدى احد
    Ama sakın aşkımıza ihanet etme. Kimse sakallı bir kadının klasikleri yeniden oynamasını istemedi. Open Subtitles حسنٌ، لم يرغب أحد برؤية فتاة سمينة ملتحية
    Şüphe çekici bir durum. Az önce sakallı biri oturuyordu. Open Subtitles حسنا، هذا يثير الشك قليلا، في لحظة مضت كان هناك رجل مُلتحي يجلس هنا

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد