Şehrin sakinleri günde yalnızca kişi başına 100 litre suyla sınırlandı. | TED | تم تقييد حصة السكان من الماء ب 100 لتر للشخص يوميًا. |
Ve bu durum, semt sakinleri ve polisin güvenlik önlemlerini artırıp hırsızların başka bir yere gitmesini sağlayacak noktaya çekmesine kadar sürecektir. | TED | وسيظل ذلك يحدث حتى يشدد السكان والشرطة التدابير الأمنية، عندئذٍ، سينتقل السارقون إلى مكان آخر. |
Bu şehrin sakinleri, sırtlanların önemli bir hizmet sağladığına inanıyor. | Open Subtitles | سكّان هذه المدينة يعتقدون أن الضباع توفّر لهم خدمة مهمة |
Çarşaflık sakinleri, sizden şu anda savaşa hazırlanmanızı istiyorum. | Open Subtitles | مواطني قلعة البطانيات أطلب منكم الأن التجهز للحرب |
Buranın tek sakinleri bu kalıntıları evi bilmiş bir avuç Bedevi kabilesiydi. | Open Subtitles | المقيمين فيها مجرد حفنة من البدو الرحل الذين اقامو بيوتهم بين الأطلال. |
Bu mevsimlik ormanın tüm sakinleri için uzun, soğuk bekleyiş sona ermek üzere. | Open Subtitles | لكُلّ قاطني هذه الغابةِ الموسميّةِ إنّ االطقس الباردَ الطويلَ تقريباً إنتهى. |
Hükümetin yüzlerce otopark noktasını bölge sakinleri paylaşsın diye uygun hâle getirdiler. | TED | اُستخدم مئاتٌ من مواقف السيارات الحكومية لتكون مشتركة من قبل السكان. |
Körfez sakinleri evlerinde kalıp, kapılarına kumtorbaları koyuyorlar. | Open Subtitles | ايها السكان , ابقوا في منازلكم وضعوا اكياس الرمل على فتحات الابواب |
Kasaba sakinleri öfkeliydi ve bu gizemli yabancıdan korkmaya başlamıştı. | Open Subtitles | كان السكان غاطبون ومتخوفين من ذلك الغريب الغامض |
New York City sakinleri bugün tam anlamıyla paniğe kapıldı. | Open Subtitles | سكّان مدينة نيويورك يتوقعون إلى رعب إفتراضي اليوم. |
931 Powell sakinleri, ben D.C. Önsuç'tan Memur Fletcher. | Open Subtitles | سكّان باول 931أنا الضابط فليتشير من فرقة قبل وقوع الجريمة |
Güney Los Angeles'ın bir düzineden fazla semtinin sakinleri... sokaklara dökülecek. | Open Subtitles | حيث سكّان من جميع جاليات جنوب لوس أنجليس . سيخرجون إلى الشوارع |
Philadelphia sakinleri ona kardeşçe karşılığını verelim. | Open Subtitles | بينما، مواطني من فيلادلفيا، دعنا نَعطيها قليلاً من رد الدين الودي. |
Londra sakinleri bu akşam temiz, kablosuz elektrik mucizesini kendi gözleriyle görmek gibi tarihi bir fırsata kavuşacaklar. | Open Subtitles | الليلة، مواطني لندن سيكون لديهم فرصة تاريخية للمشاهدة بأنفسهم معجزة الطاقة الكهربائية اللاسلكية النظيفة |
Eh , bazı verebilir genç sakinleri paralarını için bir çalışma . | Open Subtitles | تستطيعين أن تعطي الأطباء المقيمين جولة مقابل النقود |
Bu antik dağ sakinleri efsanelere konu olmuşlardır. | Open Subtitles | قاطني الجبال قد الهمتم الاساطير القديمة. |
Bu durumdan sıkılan Muungano adında bir yerel gecekondu sakinleri federasyonu, bir şeyler yapmaya karar verdi. | TED | بعد أن ضاق ذرعاً من مثل تلك المواقف، قرر اتحاد محلي للسكان بالعشوائيات يُدعى مانجونا القيام بشيء في هذا الشأن. |
Dolayısıyla dışarı çıkmayan mağara sakinleri olmasına da, şaşmamak gerekir. | Open Subtitles | ستتعجبقليلاًإذاً، لإن ساكني الكهوف الأخرين مازالوا باقين. |
McKinley sakinleri, elektrik hattı düzelmiştir. | Open Subtitles | مواطنوا مدرسة ميكنلي، لقد تم إستعادة الضوء. |
Bölgenin sakinleri cinayetleri onun işlediğine inanıyorlar. | Open Subtitles | يعتقد السكّان أن جرائم القتل الغير معروفه من تدبيره |
Şehir sakinleri yılda 12,000 mil yol katedeceklerine, sadece 500 mil katediyorlar. Peki mutlular mı ? | TED | بدلا من قيادة 12,000 ميلا في السنة، وهو المتوسط لما يقوم به سكان المدينة، أنهم يقودون 500 ميلا في السنة. |
Tembisa sakinleri 3. gecenin ardından ayaklandı ve uzaylıları şehirlerinde istemediklerini beyan etti. | Open Subtitles | سُكان (تمبيسا) قاموا بأعمال شغب" "... لليلة الثالثة على التوالي في محاولة لطرد الكائنات" "الفضائية مِن مُقاطعتهم |
Sessiz! Boracho sakinleri! Sessiz! | Open Subtitles | الصمت يا مواطنى يوراشو |
Herbirinin ayağına Quahog'un sürekli sakinleri tarafından teklif edilen tören teması önerileri bağlanmış durumda. | Open Subtitles | بلطف تم ربط برجل كل منها موضوع للمهرجان مقترح من عامة مواطنين كوهاج |
Bu engin vahşi doğanın sakinleri insanla hiç temas etmeden yaşayıp, ölebilir. | Open Subtitles | قاطنو هذه البريّةِ العظيمةِ قَدْ يَعِيشُون ويَمُوتُون دون أن يتصلوا بالبشر مطلقاً. |
Yöre sakinleri mesajı alamıyor. | Open Subtitles | الأهالي لا يفهمون الرسالة |