Tüm bunları sizden sakladığım için çok özür dilerim çocuklar. | Open Subtitles | إنني آسف جداً لأنني أخفيت عنكم كل هذا يا رفاق |
Güven bir yer bulmak için, sen ve ben... Senden sakladığım için üzgünüm. | Open Subtitles | لكن في الوقت الحالي اتبعيني أنـا آسف لأنني أخفيت عنكي ذلك |
Buraya senden sır sakladığım için özür dilemeye gelmiştim. | Open Subtitles | انا نزلت الى هنا لأعتذر لكتمان اسراري |
Senden sır sakladığım için özür dilerim. | Open Subtitles | انا آسفة لكتمان اسراري عنك |
Fotoğrafları çalıp onları bastırdığımı sana söylemediğim ve burada sakladığım için. | Open Subtitles | لسرقة الصور وطباعاتها ولم اخبرك وإخفائهم عنك |
Ben süper gücümü sakladığım için ev hapsine çarptırılmamış mıydım? | Open Subtitles | مهلًا، ألم أُعاقب لأنني أحتفظت بأمر قدرتي سرًا؟ |
Fakat Zach'in ölümünü Hamiltonlar'dan sakladığım için berbat hissediyorum. | Open Subtitles | أشعر بالارتياع لإخفائي وفاة (زاك) عن آل (هاملتن) |
Mührü senden sakladığım için berbat hissediyorum. Seni hiç incitmek istemedim. | Open Subtitles | أشعر بتأنيب الضمير لأنني أخفيت كتابتي الرونية عنك. |
Bunca zaman sır sakladığım için özür dilerim. | Open Subtitles | أنا آسف لأنني أخفيت عنكِ |
Böyle büyük bir sırrı ondan sakladığım için Max beni kovabilirdi. | Open Subtitles | لكان (ماكس) سيُطردني لكتمان ذلك السرّ الكبير عنه. |
Fotoğrafları çalıp onları bastırdığımı sana söylemediğim ve burada sakladığım için. | Open Subtitles | لسرقة الصور وطباعاتها ولم اخبرك وإخفائهم عنك |
Oh, güzel, bir kısmını sana sakladığım için mutluyum. | Open Subtitles | أوه.. جيد ، حسناً أنا سعيدة لأنني أحتفظت ببعض منه لك |
Senden bir şeyleri sakladığım için özür dilerim. | Open Subtitles | أعتذر لإخفائي أمورًا عنك |