Bazı insanlar gün boyu bunu biliyorlardı ama benden sakladılar. | Open Subtitles | أجل ، مضحك ، بعض الأشخاص علموا بهذا منذ أيام ، و أخفوا الأمر عني . كانوا يعرفون الحقيقة و لم يخبروني |
Evet ben yarattım ama beni öldürdükten sonra gezginler onu sakladılar. | Open Subtitles | أجل، صنعته، لكنّ الرحالة أخفوا المرساة بعدما قتلوني. |
Winfieldler, mutasyona uğramış oğullarını burada sakladılar. | Open Subtitles | هذا المكان الذي يخفون به آل (ونفيلد) إبنهم الغريب |
Maden şirketinin bürosundan bir külçe altın çaldılar... ve oturdukları barakanın döşemelerinin altına sakladılar. | Open Subtitles | سرقوا سبيكة ذهب خارج مكتب التعدين هناك و أخفوها تحت لوح أرضية الكوخ الذى عاشوا فيه |
Oraya vardıklarında, hazineyi sakladılar ve karşılığında Tabiat Ana onlara sihirli bir altın heykel verdi. | Open Subtitles | وعندما وصلوا خبأوا الكنز وبالمقابل الطبيعة الأم منحتهم تمثال سحري ذهبي |
Beni ormanda sakladılar. | Open Subtitles | لقد أخفوني في الغابة |
Bizi buraya ilk getirdiklerinde, içimizde ne varsa özünü çıkardılar ve bilgiyi sakladılar, ve bir boya gibi karıştırdılar... ve bize seçtikleri yeni hatıralar verdiler. | Open Subtitles | هم أول من جلبوننا هنا اخذوا ما كان فينا وخزنوا المعلومات، غيروا مثل الطّلاء |
Tim, arama emrinde bilgi sakladılar ve bize doğruları söylemediler. | Open Subtitles | تيم ، لقد أخفوا عنا معلومات بشأن القضية وأبقونا فى الظلام |
Vasiyeti 15 yıl sakladılar. | Open Subtitles | -ل15 سنةِ، انظري، أخفوا الوصيةَ. - أوه، آسفة جداً. |
Öyleydiler, ama birbirlerinden sır sakladılar. | Open Subtitles | كانوا ،لكنهم أخفوا أشياء عن بعضهم |
Arkalarından birçok şeyi sakladılar. | Open Subtitles | لقد أخفوا الكثير من الأمور حينذاك |
- Arabamı sakladılar. | Open Subtitles | لقد أخفوا سيارتي |
Videoyu neden sakladılar? | Open Subtitles | ولماذا يخفون المقطع ؟ |
Bunu senden sakladılar mı yoksa? | Open Subtitles | هل كانوا يخفون ذلك عنك ؟ |
Bir düşmanı sakladılar. Bizim düşmanımızı! | Open Subtitles | لقد كانوا يخفون عدواً عدونا! |
Ardından o taşları evlerini çevreleyen mağaraların derinliklerine sakladılar. | Open Subtitles | وبعدها أخفوها في أعماق الكهوف المحيطة بمنازلهم |
Onu sakladılar ve yok ettiler. | Open Subtitles | أخفوها ثم بعد ذلك تخلصوا منها |
Bence, hazineyi sonradan gelip almak almak niyetiyle sakladılar. | Open Subtitles | أعتقد أنهم خبأوا الكنز بقصد الرجوع إليه في وقت لاحق |
İleride kullanmak için silahları sakladılar. | Open Subtitles | خبأوا الأسلحة لإستعمالها لاحقاً |
Beni sakladılar. | Open Subtitles | أخفوني |
Bizi buraya ilk getirdiklerinde, içimizde ne varsa özünü çıkardılar ve bilgiyi sakladılar, ve bir boya gibi karıştırdılar... ve bize seçtikleri yeni hatıralar verdiler. | Open Subtitles | هم أول من جلبوننا هنا اخذوا ما كان فينا وخزنوا المعلومات، غيروا مثل الطّلاء |
Onu kazan dairesinde ölene kadar yaktılar ve kalıntılarını sakladılar. | Open Subtitles | أحرقوه إلى الموت في غرفة غلايته وأخفوا البقايا |
Ölmüş gibi gösterip, senden sakladılar. | Open Subtitles | لقد لفقوا قصة موتها وأخفوها عنك |
Tanrıçalar enstürmanlarını şatoyla birlikte sakladılar, ve onlara bir şey olursa diye anahtarı bana verdiler. | Open Subtitles | ... المُلهمتان قاموا بتخبئة آلاتهم الموسيقية بعيداً مع القلعة و أعطتاني المفتاح تحسباً لأي شيء قد يحدث لهم |