Öyleyse neden sandığına reçelli çörek sakladın? | Open Subtitles | لأنك صبي مُقَزِزْ سمين يا جندي بايل لماذا أخفيت كعكة المربى داخل صندوق مُهِمَاتك إذاً ؟ |
Bu bilgileri ne diye polisten sakladın? | Open Subtitles | وأنت أخفيت تلك المعلومات عن الشرطة، لماذا؟ |
Bize yardımı olabilecek bilgilerin vardı, ama sen onları kendine sakladın. | Open Subtitles | وكنت تعرف أن لديك .معلومات يمكنها مساعدتنا، لكنك احتفظت بها لنفسك |
Neden bunu benden sakladın ve bana eskrim hakkında yalan söyledin? | Open Subtitles | لم اخفيت هذا عني ولم كنت تكذب بشأن ذهابك لنادي المبارزة؟ |
Malımı buraya sakladın, biliyorum. Bilmediğim şey yeri. | Open Subtitles | أعلم يقيناً أنّك خبأت أغراضي هُنا لا أعلم فحسب أين تحديداً. |
Müşterilerini burada sakladın. Arkadaşlarının burada kalmasına izin verdin. | Open Subtitles | أنت تقوم بإخفاء عملاؤك هنا و تدع أصدقاءك يقيمون هنا |
Paralarını ve mücevherlerini sakladın. Ne kadar aptalca. | Open Subtitles | هل تعرفين لقد رأيتك وانت تخفين مالك وجواهرك. |
Patty, Louis Tobin'in Şükran Günü'nde Bayan Marchetti'yi aradığını sakladın. | Open Subtitles | باتي أنتِ أخفيت عنّا معرفتكِ باتصال لويس توبن للسيدة ماركيتي بعيد الشكر |
Hata ettiğini hissettiğin için, bu sırrı çok derinlerde sakladın. | Open Subtitles | لقد أخفيت هذا السر لأن بأعماقك أدركت بأنك تقوم بعمل خاطئ |
Ama sen koyduklarını sakladın, durumu aleyhlerine çevirdin. | Open Subtitles | لكنك أخفيت الأشياء التي وضعوها وقلبت الطاولة عليهم |
Cesedi de düşeceğini bildiğin uçağın kargo bölümüne sakladın. | Open Subtitles | أخفيت جثته في عنبر شحن الطائرة التي عرفت إنها ستتحطم |
Amcanın terli sandaletini mi sakladın? | Open Subtitles | لقد احتفظت بنعل عمك ذو الرائحة ؟ أعتقد أنه أمر لطيف |
Neden bunca zaman kendine sakladın anlamıyorum. | Open Subtitles | لا أفهم لماذا احتفظت بالسر لنفسك طوال هذا الوقت |
Başkanın ofisinde saatler hakkında bilgiyi sakladın ve beni iki arada bir derede bıraktın. | Open Subtitles | في مكتب الرئيس انت اخفيت معلومة الساعات ووضعتني في وضع مرتبك |
Cüzdanını arabada sakladın böylelikte buraya gelmekden uzak durabilecektin. | Open Subtitles | لقد خبأت المحفظة في السيارة كي تتجنب القدوم الى هنا |
Bütün aileyi benden sırf para için mi sakladın? | Open Subtitles | قمتِ بإخفاء عائلة بأكملها عنّي لأجل المال؟ |
Pekala, akıllı kaltak, nereye sakladın anahtarları? | Open Subtitles | حسناَ أيتها العاهرة الذكية اين تخفين هذا المفتاح ؟ |
Çaldığın çantayı nereye sakladın? | Open Subtitles | الحقيبة التي سرقتها , أين انت تحتفظ بها؟ |
O parçayı sen sakladın. Eminim ki sen yaptın. | Open Subtitles | لقد أخفيتها أنا متأكد من أنك أخفيتها |
Hakikaten Sheldon, burada kimse iki saniyeden fazla sır tutamazken sen eskiden evli olduğun gerçeğini sakladın mı yani? | Open Subtitles | لاأحد في هذه العيادة يمكنه الحفاظ على سر لأكثر من ثانيتين وانت تمكنت من إخفاء حقيقة انك كنت متزوج؟ |
Sonra aletleri sakladın ve yatağa uzandın. | Open Subtitles | ثمّ أخفيتَ كُلّ أدواتكَ وقُفِزتَ إلى السريرِ. |
Neden evli olduğunu sakladın? | Open Subtitles | لماذا كتمت سر زواجك؟ |
Bir adam tanırdım. Eskiden jandarmaydı ve eğer birine "uyuşturucuları nereye sakladın" gibi bir soru sorarsan adamın gözlerine bak derdi. | Open Subtitles | أعرف هذا الرجل , كان يعمل في الشرطة العسكرية وقد أقسم لو سألته مثلاً " اين تخفي هذه المخدرات " ؟ |
Onu başka bir yere sakladın çünkü, değil mi? | Open Subtitles | إنّكَ خبأتها بمكان آخر، أليس كذلك؟ |
Kaseti sakladın mı seni gerzek herif? | Open Subtitles | لقد إحتفظت بذلك الشريط أيها الغبي |
- Geçmişimi hatırlamak için. - Peki neden bunu sakladın? | Open Subtitles | ـ لمواصلة ذكرياتي ـ كلا، أعني لماذا أبقيتِ هذا سراً؟ |