Benim hayatım, geçmişimle alakalı benden bilgi saklayan kimseye güvenemem. | Open Subtitles | لا أثق بأحد يخفي معلومات عن ماضي .. عن حياتي |
Hangisini bulmak daha zor... katili mi, paralarını saklayan avukatı mı? | Open Subtitles | أسأل آل مورولتو أيهم أصعب فى العثور عليه القتلة أو المحامي الذي يخفي أموالهم لا تعطيني هذا القرف |
Şimdi, şu adam, yüzünü rahatça kameradan saklayan adam, geri geliyor. | Open Subtitles | و الآن، ها الرجل الذي يخفي وجهه من الكاميرا بشكل مستمر يعود للداخل لماذا؟ |
Bu rozeti saklayan birini öldürebilirler. | Open Subtitles | يمكن للمرء أن يُقتل إذا أخفى الشارة بهذه الطريقة |
Hayır, vicdan azabım yok çünkü o notu saklayan ben değildim. | Open Subtitles | كلا، لم يؤنبني ضميري لأنني لست من قام بإخفاء ذلك المستند |
Takma ayağına birşeyler saklayan insanlarla ilgili masallar duymuştum. | Open Subtitles | لقد سمعت قصصا عن أناس يخفون أي شيء في سيقانهم الجوفاء |
Şimdi, şu adam, yüzünü rahatça kameradan saklayan adam, geri geliyor. | Open Subtitles | و الآن، ها الرجل الذي يخفي وجهه من الكاميرا بشكل مستمر يعود للداخل لماذا؟ |
Yöresel mitlere göre, çok büyük bir sır saklayan bir duvar... öbür dünyaya geçiş kapısını korumakla görevlendirildim. | Open Subtitles | هذا الجدار طبقا للتراث الشعبي يخفي سرا خارقا أنا مسئول عن حراسة بوابة الى عالم آخر |
Böylece sen muhteşem bir piyanist olabilirsin, ve hastanda beyin kanseri olduğunu arkadaşından saklayan doktor olur. | Open Subtitles | عندها ستكون عازف البيانو المذهل و سيكون هو الطبيب الذي يخفي السرطان عن صديقه |
Kanserli kızdan sır saklayan kişi olmak istiyorsan... 10 yaşıma kadar ünlü bir patenci olmak istiyordum. | Open Subtitles | إن أردت أن تكون الشخص الذي يخفي الأسرار عن صديقتة المريضة بالسرطان لقد أردت أن ألعب التزلج حتى أصبحت في العاشرة |
Sanırım tek sır saklayan ben değilmişim. | Open Subtitles | حسناً، أظنّني لست الوحيد الذي يخفي أشياء إذن. |
Ve benden bir şeyler saklayan biriyle arkadaşlık etmem gerçekten zor. | Open Subtitles | و الأمر يصعب شيئا فشيئا أن أكون صديقة لشخص يخفي شيئا عني |
Eskiden eşyalarını bu odada saklayan birini tanırdım. | Open Subtitles | اعرف أحهم ممن أقام هنا كان يخفي شيئاً في هذه الغرفة |
Bunun 12 yıldır bir uzay gemisi saklayan birinden gelmesi ilginç. | Open Subtitles | أيقول هذا رجل أخفى مركبة فضائية لمدة 12 عاماً ؟ |
Babamın gerçek kimliğini benden saklayan Kral'dan mı bahsediyorsun? | Open Subtitles | هل تقصد الملك الذى أخفى عنّى هوية والدى الحقيقية ؟ |
Kimliğini sadece matematikçilerden değil FBI'dan saklayan birini arıyordu. | Open Subtitles | الرجل الذي أخفى هويته وليس فقط من الرياضيين من المجتمع ككل، ولكن أيضا من مكتب التحقيقات الفدرالي |
Bizden bir şey saklayan iki çalışan olduğu bilgisi kulağıma geldi. | Open Subtitles | حصل على انتباهي أن اثنان من الموظفين يقومون بإخفاء شئ عنا |
Gözünüzü dört açın. Niye bilmiyorum ama seri katiller ve hazine saklayan insanlar hep garip ipuçları bırakırlar. | Open Subtitles | أبقوا أعينكم مفتوحة، لا أعلم لماذا و لكن السفاحين و من يخفون الكنوز دائماً ما يتركون بعض الأدلة الصغيرة |
Eminim siz cepheden kaçan kaçakları saklayan ailelerden değilsinizdir. | Open Subtitles | أوقن أنّكن لستن ضمن الأسر التي تُخفي الذخائر عن المجهود الحربيّ |
Silahları saklayan organizasyon başka bir kişinin daha bilemesinin hesabını veremez. | Open Subtitles | المنظمة التي أخفت هذه الأسلحة لا يمكن ان تسمح لأحد بأن يعرف. |
Demek bunu benim için saklayan sendin, öyle mi? | Open Subtitles | إذا ً فأنت من كان يخفيها عني، أليس كذلك؟ |
Bu sorunu ben kendim yarattım ve kendimi savunmaya hakkım yok farkındayım ama sır saklayan tek kişi ben değilim, öyle değil mi? | Open Subtitles | أعرف أنّ هذه مُشكلة من صنعي، وليس لديّ أيّ حقٍّ بأن أدافع عن نفسي، لكنّي لمْ أكن الوحيد الذي يكتم الأسرار، أليس كذلك؟ |
Sen bir Sekiz Top'u seks oyuncağı olarak saklayan birisin. | Open Subtitles | أنت المنحرف الذي حافظ على الكرة ثمانية كما لعبة الجنس. |