Satıcı vitrindeki devasa salamı içeri aldı. | Open Subtitles | الرجل فقط أَخذَ قدمَينَ السلامي خارج النافذةِ. |
Ve bu veriler, ürünün tamamının iki boyutlu temsil edilebilecek şekilde dilimler haline getirileceği bir makineye gönderiliyor - neredeyse bir salamı dilemler gibi. | TED | وترسل تلك البيانات الى الآلة التي تقوم بقص البيانات الى تمثيل ثنائي الابعاد لهذا المنتج الى ان يقتحمه مثل تشريح السلامي تقريبا |
- İtalyan salamı. Dünyanın en iyisidir. | Open Subtitles | السلامي الايطالي.الأفضل في العالم |
Gerçek Macar salamı. Harika! | Open Subtitles | سجق "سلامي" هنغاري حقيقي، رائع! |
Koşer salamı da getirdim. | Open Subtitles | هناك سلامي كوشر هناك، أيضاً |
Dostum, getir şu lanet salamı. Çabuk ol. | Open Subtitles | إذهب وأحضر البولونيا إستعجلْ. |
George Michael'ın salamı sevdiğini düşünmüyordu. | Open Subtitles | لم يعتقد بأنّ (جورج مايكل) يحبّ البولونيا |
Damon'ın yedinci oyundaki büyük salamı. | Open Subtitles | أنتم الاثنين صيروا ثلاثة للحفاظ على هذا الشيء أن يستمر |
Bir peynir dilimi, köfte, bir İtalyan salamı. | Open Subtitles | سوف أعود الساعة الرابعة تقريبا أتمنى ألا أجد المكان مشتعلا حينها |
Sanırım salamı takip ediyor. | Open Subtitles | أعتقد أنه يتتبع السلامي |
Sal'ın tek istediği salamı koyacak bir yer. | Open Subtitles | سمعتني (سال) يريد أن يخبئ السلامي |
Kuru tütsülenmiş Busseto salamı var, sopressata... | Open Subtitles | هنالك سلامي مدخن جاف... "سوبرساتا"... |
Damon'ın yedinci oyundaki büyük salamı. | Open Subtitles | أنتم الاثنين صيروا ثلاثة للحفاظ على هذا الشيء أن يستمر |
Bir peynir dilimi, köfte, bir İtalyan salamı. | Open Subtitles | سوف أعود الساعة الرابعة تقريبا أتمنى ألا أجد المكان مشتعلا حينها |