Bu da, meydana gelebilecek hatalara karşı veya bir takım kasıtlı saldırılara karşı savunmasız olduğu anlamına geliyor. Fakat hatalar bile kötü olabilir. | TED | وهذا يعني أنها عرضة لأنواع معينة من الأخطاء التي يمكن أن تحدث، أو أنواع معينة من الهجمات المتعمّدة، ولكن ستكون أخطاء سيئة للغاية. |
Bir de kasıtlı saldırılara karşı ne kadar korunmasız olduğunu düşünün. | TED | تخيلوا مدى هشاشة النظام مع الهجمات المتعمدة. |
Bu saldırılara, 2013 yılındaki Boston Maratonu bombalı saldırısı yanında Faysal Şahzad isimli adamın Times Meydanına bombalı araçla saldırmayı denemesi gibi başarısız saldırılar da dahil. | TED | بما فيها انفجار ماراثون بوسطن في 2013 وكذلك الهجمات الفاشلة كتلك اللحظة التي حاول فيها رجل يدعى فيصل شاهزاد إدخال سيارة مفخخة إلى ساحة تايمز سكوير |
Evet, orası saldırılara karşı korumanın en iyi yolu bu. | Open Subtitles | نعم, يبدو أنها أفضل طريقه لحمايته من أى هجمات محتملة |
Böylece kısa zamanda, konserlerimde saldırılara uğramaya başladım. | TED | على نحو سريع جدًا، بدأت أتعرض للهجوم في حفلاتي الخاصة. |
Bir çalışma, kişilerin Müslümanlar hakkında olumsuz haberlere maruz kaldığında Müslüman ülkelere yapılan saldırılara ve Amerikalı Müslümanların haklarını kısıtlayan yasalara karşı daha kabullenici olduklarını gösteriyor. | TED | أوضحت دراسة أن بتعرض العينة لقصص الأخبار السلبية عن المسلمين، أصبحوا أكثر تقبلاً للهجمات العسكرية على البلدان المسلمة وأيضًا للسياسات التي تنتقص من حقوق المسلمين الأمريكيين. |
Bunu halkınızı korumak için mi yapıyorsunuz, terörist saldırılara karşı mı, yoksa halk üzerinde baskı kurmak için mi ? | TED | هل تفعلون ذلك لحماية شعبكم ضد الاعتداءات الإرهابية، أم لقمع الشعب؟ |
Sınırlarımızı bütün saldırılara karşı koruyacağız. | Open Subtitles | سندافع عن كل شبر من حدودنا ضد كل الهجمات |
Mekke'den gelecek saldırılara karşı kendini savunabilmesine bağlıydı. Bu ihtimallere hazırlanmak için | Open Subtitles | كان يعتمد على قدرته على الدفاع عن نفسه ضد الهجمات القادمة من مكة |
Bütün kaynaklarımız ve dikkatimiz, bu saldırılara engel olmaya çalışmamıza odaklandı. | Open Subtitles | كل مصادرنا وانتباهنا متركز على محاولة إيقاف هذه الهجمات |
Birkaç yıl daha, Atlantisliler saldırılara dayanmışlar şehrin kalkanı ve süper silahlara dayanarak Uydu Silah Sistemi de dahil olmak üzere. | Open Subtitles | لسنوات عديدة تمكن الإتلانتيين من صد الهجمات بإعتمادهم على دروع المدينة و تسليحها المتفوق بما فى ذلك أقمارهم الإصطناعية |
Schrödinger'in kaba duyusal dalgalarına zalim saldırılara girişmişlerdi. | Open Subtitles | و شنوا الهجمات على موجات شرودينجر الحسية المألوفة |
Yüzlerce tiyo verebilirler ve o cemiyetten tek kişi bile bu saldırılara bulaşmadı. | Open Subtitles | هم أفضل مساندينا لقد اعطوا قواتنا مئات المعلومات ولم نعلم بإشتراك أى شخص من هذه الجالية فى تلك الهجمات |
Ülkemiz ciddi terörist saldırılara hedef oluyor. | Open Subtitles | استهدفت سلسلة من الهجمات الإرهابية مدننا |
Bu yüzden hatırlamanı isterim ki ona yapılan her saldırı bana yapılmıştır, ve ben bu tip saldırılara karşı kendimi korumak için hala çok küçüğüm. | Open Subtitles | لذا، آمل أن تضعي في الإعتبار أن أي هجوم عليه، هو هجوم عليّ وأنا أصغر بأشواط من أن أدافع عن نفسي ضد هكذا هجمات |
Kore Savaşından sonra, Güney Kore kıyıları, saldırılara karşı dikenli tel ile sarılmıştır. | Open Subtitles | بعد الحرب الكورية،أحيط الخط الساحلي لكوريا الجنوبية بسياج من الأسلاك الشائكة لصد أي هجمات محتملة |
Diğer kabuklu hayvanlar gibi büyüdükçe deri değiştirir, bu da onun yumuşak gövdesini saldırılara açık hâle getirir. | TED | كغيرها من القشريات، فإنها تنسلخ أثناء نموها، مما يجعل جسدها الناعم عرضة للهجوم. |
Kimyasal saldırılara karşı deriye uygulanan panzehirleri yaymayı sağlayan bir prototip. | Open Subtitles | نموذج أولي لنشر المضادّات الموضعية للهجمات الكيمياوية |
Dalları içinde yaşayan küçük yengeçler bu saldırılara karşı koyar ve yuvalarını savunurlar. | Open Subtitles | سرطانات صغيرة , تعيش ضمن فروعه تقاوم هذه الاعتداءات وتدافع عن موطنها |
Açıkçası, sadece gelen saldırılara karşı geliştirilmiş bir savunma politikası . | Open Subtitles | من الواضح أن السياسة الدفاعية المبنية على ذلك هي مجرد دعوة لهجمات مستقبلية |
Bazı kışkırtılmamış saldırılara uğradık. | Open Subtitles | لقد حدث لنا اعتداءات غير مستفزة |
Her ne kadar bana yönelttiği saldırılara cevap vermek istemesem de bugün yine buradayım. | Open Subtitles | وبالرغم من عدم إشتباكي معه أثر هجماته عليّ... |
Buraya geldim, çünkü şehrinizdeki bir sınıfta olanlar kuzeydeki büyük kentlerde iğrenç saldırılara yol açtı. | Open Subtitles | لقد جئت إلى هنا لأن ما حدث فى فصل فى مدرسة فى مدينتكم قد فك وثاق هجوم شرس |
Onlar bana daha fazla ilham veriyor, çünkü, toplumumuz onlara istenmediklerini, burada onlara ihtiyaç olmadığını söylese de ve çok fazla savunmasız ve tacize, maaş hırsızlığına, istismara ve yabancı düşmanı saldırılara açık olsalar da, onların pek çoğu kendi camialarında organize olmaya başlıyor. | TED | وهم يلهمونني أكثر لأنه على الرغم من أن مجتمعنا يقول لهم بأنهم غير مرغوب بهم وليس لهم حاجة هنا، وليس لهم قيمة وموضع للإساءة وسرقة الأجور، للاستغلال وهجمات كارهي الأجانب، العديد منهم بدأوا بتنظيم أنفسهم في مجتمعاتهم. |
Özellikle İrokualar* saldırılara devam ettiğinden beri kolonimize gelenleri hoş karşıladığımız azdır. | Open Subtitles | من النادر جداً ان نرحب بغرباء لمنطقتنا, خصوصاً من بعد استئناف الايروكوا. وهجومهم على مواطنينا. |
...sense kişisel saldırılara hayret ediyorsun. | Open Subtitles | نحن مصدومون بالهجمات الشخصية |