Başbakan Metaxas, saldırının sorumluluğunu üstlenmeyen Roma'daki Mussolini hükümetini şiddetle protesto etti. | Open Subtitles | لقد إحتجّ رئيس الوزراء ميتاكسّ لحكومة ميسوليني التي أنكرت مسؤوليتها عن الهجوم. |
Başkan hanım, bu hazırlığı yapmak yerine, belki de saldırının önüne geçmeliyiz. | Open Subtitles | بدلاً من الاستعداد له لربما علينا محاولة وقف هذا الهجوم سيدتي، الرئيسة |
Her saldırının sonrasında bir sonraki saldırı için ipucu verdi. | Open Subtitles | مع كل هجوم سابق، ترك وراءه فكرة حول الهجوم المُقبل. |
O iz, bir saldırıyı atlattığını ve o saldırının bir erkekten geldiğini düşünürler. | Open Subtitles | تظهر أنك نجوت من هجوم و سيفترضون أن هذا الهجوم كان من رجل |
Burası Jake Preston'a yapılan saldırının şahidi Colin Kirkland'ın yaşadığı yer. | Open Subtitles | هناك يعيش كولين كيركلاند الفتى الذي شهد الهجوم على جايك بريستون |
Japon Büyükelçiliği bu ülkeye karşı yapılacak bir saldırının bilgilerini canı gönülden vermeyecektir. | Open Subtitles | لن تقوم القنصلية اليابانية بصورة تطوعية توزع المعلومات بشأن الهجوم على هذه البلدة |
Ne olursa olsun, saldırının ardında onlar olsun veya olmasın, | Open Subtitles | بغض النظر إن كانوا هم الذين خلف الهجوم أم لا |
saldırının koleksiyonumuza el koyulmasıyla herhangi bir bağlantısı var mı? | Open Subtitles | هل هذا الهجوم له علاقة بأي طريقة بمجموعتنا التي صودرت؟ |
Bu normalde elbette birkaç saniyede, çok hızlı ama gerçekten çok hızlı olur fakat saldırının meydana gelişini gözlemleyebilin diye bu süreci yavaşlattım. | TED | هذا، بالطبع، يحدث عادة في بضع ثوان، بسرعة فائقة لكني نوعاً ما قمت بإبطائه قليلاً. لكي أجعلكم ترون الهجوم يحدث بالفعل. |
O nedenle bunu yapmaya başladık. Ve burada görebilirsiniz yatay eksen üzerinde bir saldırıda ölen insanların sayısını biliyorsunuz ya da saldırının büyüklüğü. | TED | فبدانا القيام بذلك. و كما يمكن أن تروا هنا على المحور الأفقي لدينا عدد الناس الذين قتلوا في الهجوم أو حجم الهجوم |
saldırının maddi kaynaklarının bir kısmı ABD'deki korsan müziktendi. | TED | الهجوم موّل جزئيا من بيع الأقراص المقرصنة في الولايات المتحدة. |
General Mireau, dün Ant Tepesine yapılan saldırının başarısız olma sebebinin birinci taburun üzerine düşeni yapmaması olduğunu düşünüyor. | Open Subtitles | الجنرال ميرو يظن ان الهجوم على تل آنت قد فشل لنقص الجهد المبذول من الكتيبة الاولى |
saldırının başarılı olması imkansızdı. Genel Kurmay bunu biliyordu. | Open Subtitles | الهجوم كان مستحيلا لابد ان القيادة كانت تعرف ذلك |
Onun nereye gittiğini bilirsek saldırının hedefini de bilmiş oluruz. | Open Subtitles | عندما نعلم إلى آين ذاهب سنعلم هدف الهجوم |
Ciddiyetle; çok sayıda başarılı saldırının övünülecek bir yanı olabileceğini... | Open Subtitles | ويخبرنا بوعي بأنه يوجد شرف بحمل أكبر عدد ممكن من الهجمات الإنتصارية |
Birçoğu fiziksel saldırının bir sonucunda meydana geliyor ve bazıları da aslında hapishanede devam ediyor. | TED | بعضهم نواتج الإعتداء الجسدي، وبعضهم في الحقيقة وضع مستمر بالسجن. |
Binanın içindeki çocuk kreşi ve IRS'nin St. Louis kolu saldırının hedefleri olarak belirlenmişti. | Open Subtitles | وفرع سانت لويس لمصلحة الضرائب الداخلية الذي حدد أخيرا كهدف للهجوم وكانت الشاحنة يقودها هذا الكهربائي الذي عمره 33 سنة |
Bir dahaki saldırının ne zaman olacağını bilmiyoruz, bu yüzden şu anda ölümcül bir karşılaşma yapmayı planlamıyorum. | Open Subtitles | لم يكن بنيتي أن اقوم بمعركة قاتلة بينما نحن لا نعرف متى ستكون الهجمة التالية |
Biz yalnızca Bayan Walling'in maruz kaldığı saldırının cezasız kalmamasını istiyoruz. | Open Subtitles | لا, بالتأكيد لا إننا نحاول أن نتأكد بأن الاعتداء على السيدة |
Belki de bu bir saldırının yakın olduğu anlamına gelir. | Open Subtitles | هذا يعني أنّها ربما تكون هجمة وشيكة |
Eğer amcan hayattaysa, seni meraklandıran saldırının olacağını bilip bilmediği. | Open Subtitles | إن كان حيا، يجعلك تتساءل إن كان يعلم بقدوم الغارة |
Bu ülkeye karşı yapılacak bir saldırının parçası olmam isteniyor. | Open Subtitles | يُطلب مني أن أكون شريكاً في اعتداء على هذا البلد |
Fiziksel ve dijital sınırlar arasındaki ayrım yok oluyor, aynı Paris'teki çevrimdışı bir saldırının çevrimiçi bir atağa dönüşmesi gibi. | TED | الفجوة بين المجالات المادية والرقمية اليوم لم تعد موجودة، عند حدوث هجمات مثل تلك التي حدثت في باريس المناسبة للمخترقين. |
Unutma, ne kadar baskı yaparlarsa yapsınlar, sakın saldırının ne zaman başlayacağını söyleme. | Open Subtitles | تذكري فقط، لا تشيري متى إشارة الغزو ستُطلق مهما يكن كيف يضغطون بشدة |
Adamlarımıza, saldırının buradan yapılmasını istediğimi söyleyin. | Open Subtitles | قل لرجالنا أن هذا هو المكان الذي أريد أن أقوم فيه بالهجوم |
Belki de gökte aradığımız, bilmediğimiz düşmanımız başka bir saldırının peşindedir. | Open Subtitles | لعلّ عدوّنا المراوغ المجهول يخطط لهجوم آخر. |
Karşı saldırının onları şaşırtacağını düşünüyordu. | Open Subtitles | لقد ظن أن هجوما ً مضادا ً سيفاجئهم |