Yaklaşık 5 saat sonra, Hosogaya Aleuten'a saldıracak, ve biz halen Midway'e ulaşmak için bu fırtına ile boğuşuyoruz. | Open Subtitles | خلال اقل من خمس ساعات هوسوجايا سيهاجم جزر الوتيان وسنكون نحن لازلنا نتلمس طريقنا الى ميدواى فى هذه العاصفه القذره |
Goa'uld bu dünyaya savunmasız kaldığında saldıracak. | Open Subtitles | الجوؤولد بعد ذلك سيهاجم هذا العالم حيث سيكون أعزل |
Topu it. Çemberi zorla. Herkes potaya saldıracak, anlaşıldı mı? | Open Subtitles | إذهبوا بكل خشونة نحو السلّة الكل يهاجم, هل فهمتم ؟ |
Demek ki yarın mahkemede akşamdan kalma bir şekilde inandırıcılığıma saldıracak uyanık bir avukatla uğraşa-- | Open Subtitles | مما يعني أن الغد على أحارب الثمالة بينما أنا في المحكمة بينما محامية تطارد الموتى تحاول أن تهاجم مصداقيتي |
Nasıl saldıracak. Onu bulursak belki bunu da öğrenebiliriz. | Open Subtitles | كيف سيهجم ، أوجدوه ربما يمكننا أن نعلم هذا |
Dünya'ya saldıracak olsalar, çoktan yapmışlardı. | Open Subtitles | إذا كانوا سيهاجمون الأرض كانوا سيفعلون الآن |
Ona saldıracak zaman vermemeliyiz. | Open Subtitles | يجب علينا أن لا نعطيه الوقت للإستعداد للهجوم |
Germenler'e, Doğu İmparatatorluğuna saldıracak ama Roma'ya saldırmayacak. | Open Subtitles | سيهاجم القبائل الجرمانيه، فى الإمبراطورية الشرقية، لكن ليس روما |
Mankene Phillip saldıracak. Avcının görevi onu korumak. | Open Subtitles | فيليب سيهاجم الدمية ووظيقة المبيدة هي حمايتها |
Bu adamlar tekrar saldıracak. Ve bir daha ki sefere; Biz orada olacağız. | Open Subtitles | سيهاجم هؤلاء الأشخاص مجدداً وفي المرة المقبلة سنكون موجودين |
Rehine taşındığı sırada... bir tim araca saldıracak... | Open Subtitles | الرهينة ستكون قيد النقل فريق واحد سيهاجم العربة |
Ayrıca bizim yaptığımız ve özellikle şarbona saldıracak ve bağışıklık sistemini şarbona yönlendirecek bir ilaçla da tedavi edildiler. | TED | وقد تم علاجهم بدواء قمنا بتصنيعه والذي يهاجم الأنثراكس بالتحديد ليوجه نظامكم المناعي لها |
Sporlar havayla yayılıp ciğerlere saldıracak şekilde değiştirilmiş. | Open Subtitles | الابواغ متفتحة و قلص عددها لتتضمن المسمارية الشكل بحيث تهاجم عميقا داخل الرئات |
Sizce katil tekrar saldıracak mı? | Open Subtitles | أتعتقد ان القاتل سيهجم مجدداً؟ |
Birliklerimiz tam bir saat içinde, 12:00'da buraya saldıracak. | Open Subtitles | جنودنا بغضون ساعتين بالضبط سيهاجمون المنطقة الساعة 12: 00 |
Bu İskoç serserileri silahlı bir İngiliz kampına saldıracak kadar cesurlar mı? | Open Subtitles | هل هم الإسكوتلنديون الأوغاد لديهم الجرأة للهجوم على معسكر بريطاني مسلَّح؟ |
- İ.Ö.H. imha olduğunda avcı uçakları filosu Diriliş gemisine saldıracak. | Open Subtitles | , عندما يدمر المحرك النفاث بعدها ستهاجم أسرابنا خلف سفينة الإنبعاث نفسها |
Siz saldıracak bir şey önerebilirim bu onu hakikaten yıkacaktır. | Open Subtitles | أقترح عليكما مهاجمة الشيء الوحيد الذي يؤمن به بحق. |
Bu savaş hilesini iptal edin yoksa Doğu bize saldıracak. | Open Subtitles | جنرال أتوسّل إليك ، ألغي هذه المناورة أو (الشرق) سيهاجموننا |
Bu gece Chuyongdae başkente saldıracak. | Open Subtitles | هذه الليلة ، سوف يقوم جنود شايونغيندي بالهجوم على العاصمة |
Katil balinalar, bu foka saldıracak... | Open Subtitles | هذه الـ"أوركا" ستقوم بمهاجمة تلك الفُقمة.. |
Onu insanlaştıran şeylere saldıracak büyük ihtimalle. | Open Subtitles | إنه سيهاجمك إنتقاماً أنك جعلته أكثر أنسانيه |
Ne olursa olsun bugün bir iblis saldıracak. | Open Subtitles | لا داعي لأقلق، وهنالك شيطان سيهاجمنا |
...Koca Kötü Sam bana ne zaman saldıracak diye bekledim | Open Subtitles | ... عندما اتساءل كيف سيهاجمني سام الكبير السيء |
Tüm bunlar olurken, tehdit oluşturan zanlı ya yeniden saldıracak ya da ortadan kaybolacak. | Open Subtitles | الان,خلال قتل متسارع الخطر هو ان الجاني اما سيضرب مجددا او سيختفي |