Üç yönden saldırdılar ve hepsini geri püskürttük. | Open Subtitles | لقد هاجموا من ثلاثة أتجاهات و صُد هجومهم |
Silahsız bir köye roket bombalarıyla saldırdılar. | Open Subtitles | لقد هاجموا قرية غير مسلحه بالقنابل الصاروخيه |
Silahsız bir köye roket bombalarıyla saldırdılar. | Open Subtitles | لقد هاجموا قرية غير مسلحه بالقنابل الصاروخيه |
Savaştan yana olmadığımı biliyorsun ama bize arka bahçemizde saldırdılar. | Open Subtitles | تعلم اني لا اريد حربا لكنهم هاجمونا في باحتنا الخلفية |
Oğulların için geldiler ama seninle olan ilişkim yüzünden bana saldırdılar. | Open Subtitles | لقد جاؤوا من أجل أبنائكَ، إلا أنهم هاجموني بسبب قربي منكَ. |
Cesur atları üzerinde ona doğru sürdüler ve saldırdılar. | TED | وتوجهوا نحوه راكبين جيادهم الشجاعة وهاجموا. |
Ama neden istasyona saldırdılar? . | Open Subtitles | ومازال لا توجد إشارة للسبب الذي من أجله هاجموا المحطة؟ |
1314 yılında, İskoç vatanseverleri, az sayıda ve aç olarak, Bannockburn'e saldırdılar. | Open Subtitles | في سنة 1314 مواطنوا إسكوتلندا الجائعون والكثر هاجموا حقول بانوكبورن |
Capitol Hill'de bir çok temsilcimize... saldırdılar ve birçok kişiyi öldürdüler. | Open Subtitles | هاجموا وقتلوا. الكثير من ممثليكم فى كابيتول هل |
Gece yarısı şu şeylerden birine saldırdılar. | Open Subtitles | لقد هاجموا احد هذه الاشياء عند منتصف الليل |
Gece yarısı şu şeylerden birine saldırdılar. | Open Subtitles | لقد هاجموا احد هذه الأشياء عند منتصف الليل |
..Shankar Nagre`nin adamlarına saldırdılar, arabaları yaktılar ve trafiği felç ettiler. | Open Subtitles | قد هاجموا رجال شانكر وحطموا مصابيح السيارات وعطلوا المرور |
Onbaşı o siyahileri dün gece tutuklamak üzereyken bize saldırdılar. | Open Subtitles | وبينما كان العريف يزيل الصبغات أمس هاجمونا |
Paniğe kapılıp saldırdılar ve bizi kendimizi savunmaya zorladılar. | Open Subtitles | فهم وجودنا هناك انهم اصيبوا بحالة من الذعر ، هاجمونا وجبرونا على الدفاع عن أنفسنا |
Bize saldırdılar, bizi sabote ettiler, kaçırdılar, öldürdüler. | Open Subtitles | لقد هاجمونا وخربوا مالدينا وخطفوا منا .. وقتلونا |
Karanlıktı. Arkamdan saldırdılar. | Open Subtitles | كانَ الظَلامُ حالِكاً و هاجموني مِنَ الخَلف |
Bir gece iş çıkışında bir kaç aşağılık arkadaşıyla beni takip ettiler, bu sokakta itip kakarak bana saldırdılar küpelerimi çekip çıkardılar, bana tecavüz etmeye başladılar. | Open Subtitles | وفي ليلة ما بعد العمل, تتبعني مع بعض الأصدقاء القذرين, ودفعني نحو هذا الزقاق. ومن ثم هاجموني وأخذوا أقراطي. |
Bitkin Perslere saldırdılar bir ay denizde kaldıktan sonra yorgun argın gemilerinden indikleri sırada. | Open Subtitles | وهاجموا الفرس الضجرين أثناءنزولهممن .. سفنهم وأرجلهم ترتجف بعد مرور شهر عليهم في ابحر. |
Evet, ama mantıklı bir şekilde konuşmak yerine o ve yardımcıları bana saldırdılar. | Open Subtitles | جا, نعم ذلك صحيح , ولكن بدلاً عن التحدث معي بعقلانيه هوو اتباعه قاموا بمهاجمتي |
Üç yıl önce sarayıma saldırdılar | Open Subtitles | منذ ثلاثة سنوات اقتحموا القصر كالعاصفة |
16 Ekim'de, bir Japon nakil birliğine saldırdılar. | Open Subtitles | في السادس عشر من اكتوبر, قاموا بمهاجمة وحدة تنقلات يابانيه |
Motorize Sovyet taburuna at sırtında mı saldırdılar? | Open Subtitles | هجموا على كتيبة سوفياتية مدرعة على ظهر الفرسان؟ خريف 87 تدمير 75 دبابة وحاملة جنود |
Canlı kalmasını istiyorlar. Belki onu öldürmemizi önlemek için saldırdılar. | Open Subtitles | ضربوا لإبقائها على قيد الحياة؛ يمنعنا من قتلها. |
Bize saldırdılar, Kumandan. Aynı şekilde karşılık vermeliyiz. | Open Subtitles | تعرّضنا لهجوم أيها القائد يجب أن نردّ بالمثل |
- Dediğimi yap. - Bir polis memuruna saldırdılar. | Open Subtitles | لقد سمعتني - لكنهم اعتدوا على ضابط شرطة - |
O teröristler aileme saldırdılar, iş arkadaşlarımı öldürdüler. | Open Subtitles | هؤلاء الإرهابيون الذين هاجمو عائلتي وقتلوا شركائي |
Bir yığın kokuşmuş ve pis yaşlı alçak gönüllü anlatıcınıza saldırdılar güçsüz rukerleri ve ve şalyı pençeleriyle. | Open Subtitles | هجم علي مجموعة من العجائز القذرين يضربون راويكم بأيديهم الواهنة وأظافرهم الحادة لقد كانوا عجائزاً وأنا مجرد شاب |
İçeri girdiğinde, laboratuarı yok edip şempanzeleri serbest bırakmak istemişti ama ona saldırdılar. | Open Subtitles | عندما إقتحم المكان، كان يريد فقط تدمير المختبر ويطلق سراح الشمبانزي، لكنهم هاجموه |
Hurlar buraya, buraya ve şuraya saldırdılar. | Open Subtitles | ضرب ال (هانس) هنا هنا وهنا أنا سآخذ القوات الرئيسية . . |