Bu beni onun saldırganını bildiğine, ve ona sürpriz olduğuna inandırdı. | Open Subtitles | ماجعلني اتأكد انه كان يعرف المعتدي كما أنه اُخذ على حين غرة |
Bunu soracağım için üzgünüm ama saldırganını tanıyıp tanımadığını öğrenmeye çalışıyoruz işte. | Open Subtitles | اعذرني لسؤالي هذا إنه فقط لأننا نحاول تحديد ما إذا كانت تعرف المعتدي عليها |
saldırganını tanıyıp tanımadığı konusunda henüz bir netlik yok. | Open Subtitles | ومن غير الواضح ما اذا كان المعتدي عليها معروفا لها. |
Bir İngiliz tabloid gazetesi, mektubumun yayınlanması ile şöyle bir başlık attı: ''Oxford Öğrencisi saldırganını Ayıplamak için İnternette Kampanya Başlattı'' | TED | كتبت صحيفة بريطانية شعبية عن نشر رسالتي، تصريحاً في عنوان رئيسي، "طالبة في أكسفورد تطلق حملة على الانترنت لفضح المعتدي." |
Yani kadın saldırganını tanıyor olabilir. | Open Subtitles | إذاً ربما تعرف المعتدي |
saldırganını tanıyormuş. | Open Subtitles | كان يعرف المعتدي. |