Bazen yeni bir ajanla tanıştığınızda, saldırgan bir tavır sergilemek akıllıca olabilir.. | Open Subtitles | أحيانا عندما تلتقي بعميل جديد من الجيد أن تبدأ بحركة عدوانية |
Ayrıca...daha iyi ve daha az saldırgan bir geçmişe... | Open Subtitles | ونحتاجُ أيضاً إلى .. تاريخ أفضل ، وأقل عدوانية |
Ona veya bir başkasına saldırgan bir davranışta hiç bulunmadılar. | Open Subtitles | لمْ يُظهروا أيّ سُلوك عدواني تجاهها أو أيّ شخصٍ آخر. |
"Ama bu çalışma, saldırgan bir hareket olarak nitelendirilmemelidir." | Open Subtitles | ولكنه يجب ألا يفهم بأي حال من الأحوال كمناورة عدائية |
Dikkat et, dikkat et. Çok saldırgan bir köpektir. | Open Subtitles | مهلاً ، مهلاً إنه كلب شرس جداً |
- Bu bölgede saldırgan bir ayı var, ve eğer bu ayının taşınması gerekiyorsa veya öldürüyorsa bulmamız gerek. | Open Subtitles | فلدينا دبٌّ عدوانيّ في المحيط .. ونحتاج لمعرفة ! |
Yıldız Filosu saldırgan bir tavırla uzayda araştırma yapmaya başladı. | Open Subtitles | بدأت "ستارفليت" بالأبحاث العسكرية في قطاع نظم الفضاء |
Görevlilere karşı saldırgan bir tutum içinde. | Open Subtitles | و تقوم بمشاكل كثيرة مع الممرضة |
Lütfen, korku ve yanlış bilgiden menfaat sağlayan ve saldırgan bir strateji üzerine kurulu basına sızmış bağış toplama sunumunuzu hepimiz gördük. | Open Subtitles | جميعاً شاهدنا ذلك العرض لجمع التبرعات الذي أشار إلى استراتيجية عدوانية مبنية على الاستفادة من الخوف والتضليل |
Çok saldırgan bir tabir. Altın kural, tatlı dil yılanı deliğinden çıkarır. | Open Subtitles | فهي عدوانية أكثر، القاعدة الأولى أحصلي على أكبر قدر من المطلوب. |
Şimdi, bunun için ekibim çok saldırgan bir kampanya fikri geliştirdi. | Open Subtitles | والآنلفعلهذا.. يقوم فريقي بعمل حملة عدوانية جديدة |
Bu evde yemek çeşnileri saldırgan bir tavırla uzatılmayacak. | Open Subtitles | لاأسمح بتمرير عدواني للتوابل في هذا البيت |
Sovyetler Birliği bunu kabul edemezdi, bunun Amerikalılar adına saldırgan bir eylem olduğuna inanıyorlardı. | Open Subtitles | لم يستطع الإتحاد السوفييتي ،تقبل ذلك معتبرين ذلك عمل عدواني من جانب الأميركيين |
Tanımlanmamış gemi, cevap vermezseniz, saldırgan bir davranış olarak kabul edilecektir. | Open Subtitles | سفينة مجهولة الهوية ، وعدم الرد هذا يشكل فعل عدواني |
Bu odaya girdiğinizden beri sadece dört dakika ve otuz saniye geçti ve şimdiden benimle saldırgan bir ilişki kurdunuz. | Open Subtitles | إنّها فقط أربع دقائق ونصف، منذ دخلت الغرفة، ولقد أنشأت بالفعل علاقة عدائية معي. |
Yardım kuruluşları içerisindeki yozlaşmaya dair saldırgan bir hikâye. | Open Subtitles | قصة عدائية أكثر حول الفساد في وكالات الأغاثة |
Görüştüğüm her çocuk hakkında yazmak istiyorum ve Kafamda bu planla döndüm Yardım kuruluşları içerisindeki yozlaşmaya dair saldırgan bir hikâye. | Open Subtitles | أردت أن أكتب عن كل الاطفال الذين قابلتهم ولقد عدت مع خطة لهذا قصة عدائية أكثر حول |
İzole ettiği saldırgan bir neoplazmanın silaha dönüştürlmesi. | Open Subtitles | لتحويل ورم شرس قام بعزله. |
Dikkat et! Çok saldırgan bir köpek. | Open Subtitles | إحذري يا (آبي)، هذا كلب شرس. |
- Ama o saldırgan bir ayı! . | Open Subtitles | . لأنّه دبٌّ عدوانيّ |
Yıldız Filosu saldırgan bir tavırla uzayda araştırma yapmaya başladı. | Open Subtitles | بدأت "ستارفليت" بالأبحاث العسكرية في قطاع نظم الفضاء |
Görevlilere karşı saldırgan bir tutum içinde. | Open Subtitles | و تقوم بمشاكل كثيرة مع الممرضة |