Boynuzları kollarım kadar uzun. Koştuğunda yer sallanır. | Open Subtitles | قرناه بطول ذراعيّ حين يجري تهتز الأرض |
Kimin geldiğini bilsen başın sallanır, vücudun ürperir. | Open Subtitles | "تهتز الارض ويرتعش الجسد .." ".. عندما تعلم انه قادم." |
Bazıları ağaçlara doğru sallanır. | Open Subtitles | و لكن بعضنا مازال يتأرجح جانب الشجره |
Bana dedi ki, "Yaşam ile ölüm aynıdır, aynı saatteki ağırlık gibidir." İleri ve geri sallanır. Tik tak. | Open Subtitles | قال لي: "إنّ الموتُ والحياة واحدٌ، مثل ثقلِ ساعةٍ يتأرجح عائداً لذات النقطةٍ" |
Hafif metaller rüzgarda birazcık sallanır. | Open Subtitles | انه المعدن الخفيف الذي يتمايل قليلاً في الريح |
Hafif metaller rüzgarda birazcık sallanır. | Open Subtitles | من معدن خفيف يتمايل مع الريح |
* Noel çanları, Noel çanları, sallanır Noel çanları * | Open Subtitles | * أصوات الجرس، أصوات الجرس، أصوات الجرس رائعة * |
Kimin geldiğini bilsen başın sallanır, vücudun ürperir. | Open Subtitles | "تهتز الارض ويرتعش الجسد .." ".. عندما تعلم انه قادم." |
- Hayır,hayır.Tepeler sallanır ve titrer. | Open Subtitles | - كلا، كلا، التلال تهتز وتهتز |
Tüm Avrupa sallanır | Open Subtitles | كل اوروبا تهتز |
Bana dedi ki, "Yaşam ile ölüm aynıdır, aynı saatteki ağırlık gibidir." İleri ve geri sallanır. Tik tak. | Open Subtitles | قال لي: "إنّ الموتُ والحياة واحدٌ، مثل ثقلِ ساعةٍ يتأرجح عائداً لذات النقطةٍ" |
* Noel çanları, Noel çanları, sallanır Noel çanları * | Open Subtitles | * أصوات الجرس، أصوات الجرس، أصوات الجرس رائعة * |