ويكيبيديا

    "salonunun" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • صالة
        
    • الصالة
        
    • القاعة
        
    • بقاعة
        
    • لقاعة
        
    • صالةِ
        
    • ناديه
        
    • هناك يقوم
        
    • قاعة
        
    • الخمسمائة
        
    Güzel bovling salonunun balonu tek arkadaşım sensin. Open Subtitles بالون صالة البولينغ اللطيف، أنت صديقي الوحيد
    Biri fen binasını tamamlıyor. Diğeri spor salonunun kolon ve kirişlerini güçlendiriyor. Open Subtitles الأول هنا أنهي مبني العلوم وواحد هنا يدعم صالة الألعاب لرياضية
    Spor salonunun yanına hayatın boyunca hiç yaklaşmadığını düşünecek olursak inandığına bahse girerim. Open Subtitles حسناً , بما أنكَ لم تدخل الصالة الرياضية من قبل . سأراهن أنها صدقتك
    Sanki egzersiz salonunun arkasında sigara içtiğimizi hatırlamıyorsun. Open Subtitles كأنّك لا تذكر أوقاتنا جميعا وراء الصالة الرياضية للتدخين
    Bu bir hatırlatmadır Cathedral'ın fuardaki standı fuar salonunun kuzeybatı bölümündedir. Open Subtitles إجماع رابطة الشركة في القاعة الشمالية الغربية من ركن الشركة.
    Hem duruşma salonunun istilasını onun planladığını, hem de kilisenin üç üyesinin zehirlenmesini onun ayarladığına dair kanıtlar var. Open Subtitles لدينا الدليل على عمله بقاعة المحكمة و على وفيات التسمم لثلاثة من أعضاء الخيمة
    Bu çalıntı basın kartını, balo salonunun planları ile birlikte dairenizde bulduk. Open Subtitles وجدنا هذا التصريح الصحافي المسروق في شقتك بالإضافة إلى مخطط لقاعة الرقص
    Ben ve birkaç arkadaşım okuldan sonra spor salonunun arkasında buluşacağız. Open Subtitles أنا وبضعة بنات نجتمع خلف صالة الجمنازيوم بعد الدراسة ، يجب أن تأتي.
    Bu yüzden Pazartesi geceyarısı, yemek salonunun dışında bir eylem düzenliyorum. Open Subtitles لذلك انا انظم مظاهره كبيره بخارج صالة الطعام فى منتصف ليل يوم الاثنيث
    Carmel konser salonunun arkasındaki çöpleri karıştırdım ve ve 18 boş kutu Noel ışığı buldum. Open Subtitles على أي حال لقد قمت بتفتيش سلة المهملات خلف صالة كارمل , ولقد وجدت ثمانية عشر علبة فارغة من أضواء الكريسماس
    Saati 9 dolara çalışan bir memur nasıl oluyor da saati 500 dolarlık bir VIP salonunun parasını ödüyor? Open Subtitles أن يدفع ثمن صالة للشخصيّات الهامّة تبلغ قيمتها 500 دولارات للساعة؟ فزتُ في الكرابز.
    Bazıları diyor ki, geceleri bowling salonunun orada tanrıya bağırıp intikam yeminleri ediyormuş! Open Subtitles أنكَ إذا مشيت بجانب صالة للبولنغ في الليل فيمكنكم أن تسمعوه يصرخ الى الله و يتعهد بالإنتقام
    Dersten önce gizlice duşları kullanabileyim diye arabayı lisenin spor salonunun arkasına park ederdim. Open Subtitles كنت أركنها خلف الصالة الرياضية لأتمكن من التسلل والاستحمام قبل الحصص.
    Bu güzel sinema salonunun idarecisine, Sapık filmi başladıktan sonra kimsenin salona girmesine izin vermemesi belirtilmiştir. Open Subtitles صاحب هذا الفيلم الجيد ينصح بعدم السماح لأي شخص بدخول الصالة بمجرد أن يتم العرض.
    Bizimle spor salonunun arkasında kafayı bulmak ister misin? Open Subtitles أنتِ، أتريدين أن تنتشي معنا خلف الصالة الرياضية ؟
    Spor salonunun sahibi, kurbanın kim olduğunu öğrenince beşlik çaktı. Open Subtitles مدراء الصالة الرياضية رفعو أيديهم عاليةً عندما قلنا لهم من كان الضحية
    Gizemli şakacımızın bu gece burada olabileceğini biliyordum bu yüzden toplantı salonunun zeminine ultraviyole toz serptim. Open Subtitles أعتقد أن ذلك الساخر الغامض معنا هذا اليوم لذلك غطيت القاعة بالمسحوق فوق البنفسجي
    Konferans salonunun arkasındaki tünelden dışarı çıkaracağız. Open Subtitles . سَوف نجعلهم يمشوا فى النفق خلفَ القاعة
    Sayın bakan, konferans salonunun etrafındaki güvenlik noktaları saldırı altında. Open Subtitles معالي رئيسة الوزارء، المناطق المحيطة بقاعة المؤتمر تتعرض للهجوم
    Bu okulun yeni spor salonunun kontratı bu da kasaba merkezinin yenilenmesi için. Open Subtitles هذا عقد لقاعة الجمنازيوم الجديدة في المدرسة الثانوية لترميمِ دارَ البلدية
    Balo salonunun duvarlarına resim çizecek ressam geliyor. Open Subtitles لرسم جدارية ثلاثية الابعاد في صالةِ الرقص
    Hem o hem de spor salonunun önünde 2000 kalorilik tatil toplarından dağıtımız içindir. Open Subtitles ذلك وحقيقة أّنّ كنّا نقدم كريات تحتوي على 2000 سعرة حرارية للواحدة خارج ناديه الرياضي.
    Spike okulun bodrumunda keçileri kaçırdı. Xander yeni spor salonunun inşaatında. Open Subtitles سبايك) مجنون في الطابق السفلي للمدرسة) و(اكساندر) هناك يقوم بأعمل البناء
    Arkansas'da, toprak bir yol kenarında... ...en yakın sinema salonunun bir saat... ... uzaklıkta olduğu ıssız bir yerde büyüdüm. TED تربيت في منطقة نائية على طريق طيني في ريف أركنساس تبعد أقرب قاعة سينما عنها بساعة
    Doğrusu, 70'lerin ortasında benim gibi bir biomühendis için büyük fırsatlar yoktu özellikle İtalya'da ve böylece ben Birleşik Devletler'den ve Floransa Üniversitesinden bazı araştırmacılarla duvar resimlerinde inceleme başlatmaya karar verdim Vasari tarafından süslenen 500'ler salonunun uzun duvarlarında kayıp Leonardo'yu aramak üzere. TED حسنا في منتصف السبعينات لم يكن هناك فرص جيدة للمهندسين البيولوجيين امثالي خصوصاً في ايطاليا ولذلك قررت مع بعض الأبحاث من الولايات المتحدة الامريكية وجامعة فلورانس للبدء في التحقيق في الجداريات صممت من قبل فازاري على جدران طويلة لقاعة الخمسمائة للبحث عن مفقودة ليوناردو

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد