ويكيبيديا

    "sanık" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • المتهم
        
    • المدعى
        
    • المتهمة
        
    • متهم
        
    • المتّهم
        
    • المتهمين
        
    • المُتهم
        
    • المتهمه
        
    • المتهمَ
        
    • المدعي عليه
        
    • مدعى
        
    • متهمة
        
    • المُدعى عليه
        
    • مدعي عليهم
        
    • للمتهم
        
    Afedersiniz, Sayın Yargıç, ancak sanırım Sanık bundan daha iyisini yapabilir. Open Subtitles اعذريني سيادتكِ, لكني اعتقد ان المتهم يمكنهُ فعل افضل من ذلك
    Bu yılın 22 Ekim'inde Sanık, bu şehrin St. Christopher Protestan Episkopal Kilisesi Rahip George A. Lambert'ın ölümünden birinci derece cinayet suçlamasıyla bölge mahkemesi tarafından tutuklanıp bu mahkemeye sevk edilmişti. Open Subtitles اكتوبر من هذا العام أحيل المتهم الى هذه المحكمة بواسطة محكمة المدينة بتهمة القتل من الدرجة الاولى
    Sanık aleyhindeki deliller çok kuvvetli görünüyordu. Open Subtitles تقع طبيعيا تحت سلطتي القضائية الأدلة ضد المتهم بدت غامرة
    Sayın Yargıç, Sanık tek bir cinayet ile suçlanıyor, Amy Sackheim'ı öldürmekle. Open Subtitles جلالتك , أتهم المدعى عليه في جريمة قتل واحدة قتل أيمي ستاكهم
    Sanık, sorulara cevap vermek ya da itiraf etmek dışında konuşamaz. Open Subtitles المتهمة لن تَتَفوه بِأي كَلِمَة إلا لتجيب على أسئلتنا أو لتعترف
    Sanık Moore, Procurator'un hangi söylediği bu mahkemeye ciddiyetsizlik kattı. Open Subtitles متهم مور, ما قاله الوكيل و قد قلب المحكمه هرجاً
    O yara, Sanık ve kurban saldırıdan önce oyun oynarlarken olmuştu. Open Subtitles هذا الجرح كان ماقبل الهجوم عنما كان المتّهم والضحيّة يلعبون لعبة
    Benim kendi görüşüm, yukarıda belirtilen gerçeklerin doğrulanması koşuluyla Sanık şüphesiz suçluydu. Open Subtitles في رؤيتي الشخصية، بالضرورة، هي لو ان الحقائق السالفة كانت قابلة للإثبات لكان المتهم بلا شك مذنبا
    Sayın Yargıç, Sanık yeterince temsil edildi ve bu kanıtın sunulmasının son derece yanlış olduğunu iddia ediyorum. Open Subtitles فضيلتكم، المتهم تم تمثيله على نحو كاف وانا اؤكد ان عرض تلك الادلة هو غير مناسب اطلاقا
    Ya Sanık John Waldron'un 29 Eylül gecesi sinemanıza girmediğini kesinlikle belirtebilir misiniz? Open Subtitles وتستطيعين دون شك اعلان ان المتهم جون والدرون لم يدخل دار العرض في ليلة 29 سبتمبر؟
    Sayın Hakim, Sanık ifade vermek istiyor. Open Subtitles يا حضرة القاضي، يرغب المتهم بالإدلاء بتصريح
    Sanık suçlu değildir... ama bu mahkeme salonunda suçlu olan biri vardır. Open Subtitles المتهم غير مذنب ولكن شخص ما فى قاعة المحكمة مذنب
    Sanık lütfen ayağa kalsın ve yüzünü jüriye dönsün. Open Subtitles هل يقف المتهم رجاءً ويواجة هيئة المحلفين ؟
    Sanık suçlu değildir... ama bu mahkeme salonunda suçlu olan biri vardır. Open Subtitles المتهم غير مذنب ولكن شخص ما فى قاعة المحكمة مذنب
    Sanık, Ramon Sanchez'i evine çağırdı, onu baştan çıkardı ve zorladı. Open Subtitles المدعى عليها استجرت رامون سانشيز إلى منزلها أغرته و أبرحته ضربا
    Wisconsin'de bir Sanık, altı yıl hapse mahkûm edildi, polisten kaçtığı için. TED في ويسكونسن، حُكم على المدعى عليه ست سنوات في السجن لأجل تجاهل الشرطة.
    Sanık, bir cinayetten sorumlu olmaktan ve kaos yaratmaktan yargılanıyor. Open Subtitles المدعى عليه متهم بجريمة قتل وبإثارة الفوضى.
    Anladığım kadarıyla Sanık avukatlığını sizin yapmanızı istemiyor Open Subtitles فهمت أن المتهمة لا تريدك أن تكون محامي الدفاع عنها
    Tekila içtikten sonra, Sanık kardeşine ne söyledi? Open Subtitles وبعد نخبُ التكيلا، مالذي قالهُ المتّهم لأختكِ؟
    İki Sanık, cinayet gecesi saat 8.25'te sizinle birlikte olduğuna göre... savcılığın iddia ettiği gibi Sean Nokes'u vurup... öldürmüş olamazlar. Open Subtitles لذا أيها الأب, اذا كان المتهمين معك فى الثامنة والنصف فى ليلة الجريمة, هم لا يمكن أن يطلقوا النار ويقتلوا شون نوكيس
    Sanık Byeon Jae Wook'un 15 yıla kadar hapsini istiyoruz. Open Subtitles وسيُحكم على المُتهم بيون جاي ووك بالسجن لمدة 15 عامًا.
    Sanık, dava gelişmesinin getirdiği koşullara itiraz etmedi. Open Subtitles المتهمه لم تضفي أي شك على قضية الإدعاء
    Bu duruma göre Sanık Frank oluyor. Open Subtitles الذي أَنْ يُقالَ، فرانك سَيَكُونُ المتهمَ.
    O tarihte hiçbir kanıt bulamadım ama Sanık bana-- Open Subtitles في ذلك التاريخ لم اجد اي دليل ولكن المدعي عليه اراني
    Yeni geldim. Görevi devraldığım zaman Sanık falan yoktu. Open Subtitles لم يكن هنا مدعى عليه فى الغرفه عندما أتيت.
    5 yıl önce, Denver'da bir mağazada hırsızlık yapmaktan Sanık olmuş. Open Subtitles قبل خمس سنوات كانت متهمة بالمشاركة في قضية كبرى في دنفر
    Sanık, şerifin silahını aldı, ...bir tanığı öldürdü sonra da kendini öldürmeye çalıştı. Open Subtitles وقد أخذ المُدعى عليه سلاح المأمور وقتل أحد الشهود ثم حاول إطلاق النار على نفسه
    76 iddia, 20 Sanık, bilmem kaç tane Sanık avukatı... en az 4 savcı... 8 farklı jüri, sırf siz salaklar... birilerine ulaşıp etkilersiniz diye. Open Subtitles ستة وسبعين جلسة ,عشرين مدعي عليهم ولااعلم كم عدد محاميين الدفاع علي الاقل اربعة مدعون ويتغيير كل ثمان محلفين بالتعاقب في حالة محاولتك
    Bu kadar. Sanık oturabilir. Open Subtitles هذا كل شيء يمكن للمتهم أن يعود إلى مقعده

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد