Onu düşman zannettim. sana bir özür borçlu olduğumu düşünüyorum. | Open Subtitles | أظن أني أدين لك بإعتذار كنت تحاول إنقاذي |
Eve doğru gidiyordum ve sana bir özür borçlu olduğumu düşündüm. | Open Subtitles | كنت ذاهباً للمنزل وأعتقدت أني أدين لك بإعتذار |
Normalde bu tip şeylerle ilgilenmem ama dürüst olmak gerekirse geçen günkü davranışım yüzünden sana bir özür borçlu olduğumu düşündüm. | Open Subtitles | عادة لا أتولى مثل هذه الأمور لكن بصراحة أحسست أني أدين لك بإعتذار |
- sana bir özür borçlu olduğumu düşündüm. | Open Subtitles | ـ ظننتُ أنني مدين لكِ بأعتذار |
- sana bir özür borçlu olduğumu düşündüm. | Open Subtitles | ـ ظننتُ أنني مدين لكِ بأعتذار |
- Neyse, sana bir özür borçlu olabilirim. | Open Subtitles | على أية حال أظن أني أدين لك باعتذار |
Hala kendimi sana bir özür borçlu hissediyorum. | Open Subtitles | ما زلت أشعر أنني أدين لك بإعتذار |
Evelyn, sana bir özür borçlu olduğuma inanıyorum. | Open Subtitles | إيفلين، أظن بأنني أدين لك بإعتذار |
Evelyn, sana bir özür borçlu olduğuma inanıyorum. | Open Subtitles | إيفلين، أظن بأنني أدين لك بإعتذار |
sana bir özür borçlu olduğumu düşündüm. | Open Subtitles | فكرت أن أدين لك بإعتذار |
sana bir özür borçlu olduğumu düşünüyorum. | Open Subtitles | أشعر كأني أدين لك بإعتذار |
Watson sana bir özür borçlu olduğum konusunda beni etkiledi. | Open Subtitles | واتسون) أقنعتني) أني أدين لك باعتذار |