Böyle davalardan nefret ederim. Sana bir iyilik yapıyordum. | Open Subtitles | إنني أكره تلك القضايا وكنت أؤدي لك معروفاً. |
Burada Sana bir iyilik yapıyorum. Hiç iş aramak zorunda da kalmayacaksın. | Open Subtitles | إنني أسدي لك معروفاً لن تضطر أبداً للبحث عن عمل |
Hey, Jerry, anlıyorsun herhalde, Lloyd Sana bir iyilik yapıyor. | Open Subtitles | جيري كما تعلم , لويد يريد أن يصنع لك معروفا |
Allah'tan, Sana bir iyilik yaptım da onu vazgeçirdim. | Open Subtitles | ولكني اسديت لك خدمة ونجحت في إقناعة بعدم فعل هذا |
Sana bir iyilik yaptım ve onu öldürdüm. Kavunun çok tatlı. | Open Subtitles | حسناً , لقد أسديت لكِ معروفاً و قتلته إن هذا البطيخ شهي |
Bak, bebek, Sana bir iyilik yapayım mı yoksa yapayım mı? | Open Subtitles | دمية، لم أفعل لك وصالح أو لم أفعل لك وصالح؟ |
Bak, Mike, Sana bir iyilik yapıyorum. Bu bacakla uzun süre çalışamayacağını biliyorum. | Open Subtitles | اسمع يا (مايك) سأسدى لك صنيعاً لن تستطيع العمل بتلك الساق لفترة طويلة |
Bak, Sana bir iyilik yaptım. Sen benim eşitim değilsin. | Open Subtitles | أترى، أنا أصنعُ لك معروفاً صغيراً لإنّك لست من النّوع المفضّل لديّ |
- Hal Larson, Sana bir iyilik yapacağım. - Sahi mi? | Open Subtitles | ــ هال لارسين، سأسدي لك معروفاً ــ حقاً؟ |
Sana bir iyilik yapıp bu konuşmamızı Patrick'e söylemeyeceğim. | Open Subtitles | سأصنع لك معروفاً بعدم اخبار باتريك بأننا اجرينا هذه المحادثة |
Bu yüzden karşına çıkıp Sana bir iyilik yapıp, vazgeçmeni söylemeye geldim. | Open Subtitles | لذا فكّرت أن أسدي لك معروفاً وأقول لك، استسلم. |
Bana sorarsan, Sana bir iyilik yapmış oldum. | Open Subtitles | الطريقة التى أرى بها الموضوع أننى أديت لك معروفا |
Seni seçim yapmaya zorlayarak Sana bir iyilik yapacağım. | Open Subtitles | لذا انا اصنع لك معروفا هنا لأجبارك علي الاختيار |
Burada Sana bir iyilik yapıyorum. İstemiyorsan yapmazsın. | Open Subtitles | انظر، أنا أقدم لك معروفا لا ترغب به، أنت حرّ |
Sana bir iyilik yaptığımı hatırlatmama gerek var mı? | Open Subtitles | هل لي أن أذكركِ بأنني كنت أقدم لك خدمة ؟ |
Sana bir iyilik yapıp bu soruna cevap vermeyeceğim kanka. | Open Subtitles | أجل , سأقدم لك خدمة ولن أَقُومَ حَتَّى بِلإجَابَةِ على ذلك , صديقي. |
İşte. Sana bir iyilik yaptım. | Open Subtitles | هناك، أسديت لكِ معروفاً |
Sana bir iyilik yaptım. | Open Subtitles | لقد أسديت لكِ معروفاً |
Yargıç Turner Sana bir iyilik yapmış diye duydum. | Open Subtitles | سمعت أن القاضي تيرنر لم تفعل لك وصالح. |
Bak, çocuk, Sana bir iyilik yapıyorum. | Open Subtitles | نظرة، طفل، أفعله لك وصالح. |
- Dinle, Sana bir iyilik yaptım. - Evet sahip. | Open Subtitles | اسمع ، لقد أديت لك صنيعاً - حاضر يا سيدي - |
Sana bir iyilik yapacağım. | Open Subtitles | سأعمل معروفاً لك |
Burada Sana bir iyilik yapıyorum. | Open Subtitles | . حسناً هنا , أنا اقوم لك بخدمة |
Hem ben bu gece gelirsen Sana bir iyilik borcum olur. | Open Subtitles | ... بجانب ذلك، أنني أدين لك بواحدة إذا جئت معي الليلة... |