Ve sana yalan söylemek istemedim. Ama bunu atmak zor. | Open Subtitles | وأنا لم أقصد الكذب عليك ولكن من الصعب التفريط فيها |
Ve bunları duymak zorunda kaldığın için üzgünüm, ama sana yalan söylemek te istemedim. | Open Subtitles | و أنا أسفه أنه يجب عليك سماع أشياء مثل هذه و لكني لا أريد الكذب عليك أيضا |
Çok kadınlar sik evlat. sana yalan söylemek için bir nedenim yok. | Open Subtitles | عاشر الكثير من النساء، لا سبب لدي لأكذب عليك |
Haley, sana yalan söylemek istemiyorum. | Open Subtitles | وان كل شيء سيكون على ما يرام هايلي انا لا اريد ان اكذب عليك |
Ne seni yanlış yönlendirmek istiyorum, ne de sana yalan söylemek. | Open Subtitles | لا أريد أن أضللك، ولكني لا أريد كذلك ان أكذب عليك |
sana yalan söylemek için bir nedenim yok dostum. | Open Subtitles | ليس لدي سبباً للكذب عليك , يا رجل |
sana yalan söylemek istemiyorum, muhtemelen geç saatlere kadar çalışırız. | Open Subtitles | لا أريد الكذب عليكي من المحتمل أن أتأخر |
Artık nişanlı değiliz ya sana yalan söylemek eskisi kadar cazip değil. | Open Subtitles | يالروعة. الآنبماأنناغير مرتبطين، فقدت كل الإهتمام في الكذب عليك. |
Ama sana yalan söylemek bile işe yaramıyor. Şimdi beni çok sevdiğin için hepimiz burada mahsur kaldık. | Open Subtitles | لكن حتى الكذب عليك لا ينفع، والآن كلّنا عالقون هُنا بسبب مقدار حبّك لي. |
Ama içinde bulunduğun durumda, sana yemin ederim ki yapamayacağım tek şey sana yalan söylemek. | Open Subtitles | ولكن في حالتك هذه، الشيء الوحيد الذي سأقسم عليه هو عدم الكذب عليك |
sana yalan söylemek, onlara yardım etmek demekse, öyle olsun. | Open Subtitles | حيث يواجهون المتعصبين مثلك. الكذب عليك يعني مساعدتهم ليكن. |
- sana yalan söylemek istemiyorum. | Open Subtitles | لا أريدُ الكذب عليك. إذا لا تفعل. |
- sana yalan söylemek için bir nedenim yok. | Open Subtitles | -صحيح -ليس لدي أي سبب لأكذب عليك |
sana yalan söylemek için bir sebebim yok Enzo. | Open Subtitles | ليس لديّ سبب لأكذب عليك يا (إينزو). -هل كذباتك أهم من حياة (بوني)؟ |
Sana söylemeyi düşündüm, artık hiçbir şey için sana yalan söylemek istemiyorum. | Open Subtitles | لقد فكرت في عدم اخبارك، ولكنّي لا اريد ان اكذب عليك بعد الآن في اي شيء |
sana yalan söylemek istemiyorum, o yüzden söylemeyeceğim. | Open Subtitles | انا لا اريد ان اكذب عليك .. لذلك انا لن |
Madem öyle, sana yalan söylemek istemem ben de. | Open Subtitles | حسناً لا اريد ان اكذب عليك اذاً |
Al işte, artık sana yalan söylemek zorunda değilim. | Open Subtitles | هنا ليس علي أن أكذب عليك بعد الأن هل أنت سعيد ؟ |
sana yalan söylemek istemiyorum. | Open Subtitles | أنا لا أريد أن أكذب عليك حول هذا الموضوع. |
sana yalan söylemek istemiyorum ama zor günler yaşıyorum. | Open Subtitles | أنا دون أبوس]؛ ر تريد أن أكذب عليك. انا ذاهب من خلال بعض الاشياء الثقيلة جدا. |
- sana yalan söylemek zorunda kaldığım için üzgünüm. | Open Subtitles | -آسف أنني إضطررت للكذب عليك |
sana yalan söylemek de bunun ilk parçasıydı. | Open Subtitles | الكذب عليكي كان جزء منه |