Ancak, insanlar gerçekten de sokağa döküldüğünde- ki ilkinde binlerce insan İskenderiye'de yaptı bunu- hayret vericiydi, muhteşemdi. Çünkü, sanal alemde aynı ideali, aynı hayal kırıklıklarını, aynı öfkeyi ve aynı özgürlük arzusunu paylaşan insanlar bir araya getirilerek, gerçek hayata taşınıyordu. | TED | ولكن الناس نزلت إلى الشارع لكن حينما خرج الآلاف ولأول مرة في الإسكندرية كان شعورا مذهلا فلأول مرة يلتقي الناس من العالم الافتراضي إلى العالم الحقيقي حلمهم واحد غضبهم واحد كلهم باحثون عن الحرية |
Ve bir psikolog olarak beni en çok etkileyen şu fikirdi: bu sanal alemde kendimizle, kimliklerimizle ilgili öğrendiklerimizi, gerçek hayatta daha iyi yaşamak için kullanabiliyorduk. | TED | وباعتباري عالمة نفسية، فما حمسني أكثر كانت فكرة أننا سنستعمل ما تعلمناه في العالم الافتراضي حول أنفسنا وحول هويتنا لنعيش حياة أفضل في العالم الحقيقي. |
Teknoloji ile ilk defa on sene önce karşılaşmıştık bir gezegende soykırımdan kurtulanlar zihinlerinde yarattıkları bir sanal alemde yaşıyorlardı. | Open Subtitles | صادفنا التقنية أول مرة قبل عشر سنوات على كوكب نجا من محرقة كان يعيش كان يعيش في عالم افتراضي من خلق عقولهم |
İsyan gelişmiş oyunlara sahip, insanlar sanal alemde buluşup birbiriyle yarışıyor. | Open Subtitles | "ميوتني" لديها العاب متطورة الناس يتقابلون ويتنافسون في عالم افتراضي |