sandığın kadar kör değilim. Anlayamayacağın duyularım var. | Open Subtitles | أنا لست أعمى تماماً كما تعتقد لديَّ حواس لا يمكنك أن تتخيلها |
Amerikan bölgesinde sandığın kadar güvende olamayabilirsin. | Open Subtitles | ربما لا تكون بمأمن فى الجانب الأمريكى كما تعتقد |
- Ukala der gibi... - sandığın kadar komik değilsin. | Open Subtitles | أولاً لأن رائحتك نتنة ثانياً لأنك لست مضحكً كما تظن |
Kanser hastalarında görülen depresyon sandığın kadar yaygın değildir. | Open Subtitles | الاكتئاب بمرضى السرطان ليس منتشراً كما تظن |
sandığın kadar güçlü değilsin. | Open Subtitles | أنت لست بالقوة ولا بالثقة في نفسك كما تعتقدين بأنكي تفعلين |
Belki de onu sandığın kadar iyi tanımıyorsundur. | Open Subtitles | أجل , ربما أنتِ لا تعرفينه بشكل كافي كما تعتقدين |
Sana kadın olduğun için güvenmiyor değilim. Sana güvenmiyorum, çünkü sandığın kadar zeki değilsin. | Open Subtitles | لست فاقد الثقة بكِ لأنكِ إمرأة، بل لأنكِ لستِ ذكية كما تظنين. |
Takım elbisenin içinde sandığın kadar da iyi görünmüyorsun! | Open Subtitles | لاتبدو في الحله رائعاً كما تعتقد بأنك كذلك |
Plastik çatal kaşık sandığın kadar güvenli olmayabilir. | Open Subtitles | و الفضيات البلاستيكية ليست آمنة كما تعتقد |
Tamam, kabul ediyorum, bu çok kötü oldu ama durum sandığın kadar kötü değil. | Open Subtitles | أمراً سيئاً حقاً ولكنه ليس سيئاً كما تعتقد |
Ama çocukların sandığın kadar kolay olmadığını bilmelisin. | Open Subtitles | فقط اعلم بأن التعامل مع الأطفال ليس سهلا كما .تعتقد. |
Kondom takmayı unutup bir kızı hamile bırakmanın sandığın kadar kazançlı çıkma durumu olduğunu sanmıyorum. | Open Subtitles | لست متأكداً فى أن نسيان وضع الواقى وجعل فتاة تحبل فوزاً كبيراً كما تظن |
Yani soylular sınıfına sandığın kadar uzak değilim. | Open Subtitles | لذا فأنا لست بعيدًا عن الطبقة الراقية كما تظن |
Peki, ama sandığın kadar modayı belirleyen biri değilsin. | Open Subtitles | أجل، لست صانع نزعات جديدة كما تظن نفسك |
Belki de sandığın kadar iyi bir yalancı değilsindir. | Open Subtitles | ربما أنت لست كاذب جيد كما تظن نفسك |
Belki beni de sandığın kadar iyi tanımıyorsundur. | Open Subtitles | ربما انتِ لا تعرفيني بشكل كافي كما تعتقدين |
- Aslında sandığın kadar geç değil. | Open Subtitles | تعلمين في الواقع الوقت ليس متأخراً كما تعتقدين |
Böylece gözlerimin içine bakıp sandığın kadar kötü biri olmadığımı anlayabilirsin. | Open Subtitles | حتى يتثنى لكِ النظر فى عيني وتري أنني لستُ سيئة كما تعتقدين |
Belki de onu sandığın kadar iyi tanımıyorsundur. | Open Subtitles | حسنا، ربما أنت لا تعرفينه كما تظنين |
Ben iyiyim. sandığın kadar kötü durumda değilim. | Open Subtitles | إنّي بخير، ولم أتأذّى كثيرًا كما تظنّ. |
Görünüşe göre, beni sandığın kadar iyi tanıyamamışsın. | Open Subtitles | يبدو أنك لا تعرفني جيدا كما إعتقدت |
Doğruyla yanlışı ayırmayı öğrenmek sandığın kadar zor değil. | Open Subtitles | انه لَيسَ صعب كما تَعتقدُ ان تتَعَلّم الصواب مِنْ الخطأ |
Sanırım kalbim sandığın kadar soğukmuş. | Open Subtitles | -أخمن أن قلبي بارداً كما ظننته |
Ama belki baban sandığın kadar harika değildir. | Open Subtitles | لكن ربما والدك لا يكون بالمثالية التي تظنينها |
Belki de sandığın kadar ilgi çekici değilsindir. | Open Subtitles | حسناً، ربما لست مثيراً للإهتمام كما كنت تعتقد. |
- Eminim sandığın kadar kötü değildir. | Open Subtitles | حسناً, أراهن بأنه ليس بالسوء الذي تظنه |
Seni uyarıyorum. Onu yatağa atmak sandığın kadar kolay değil. | Open Subtitles | أنا أحذرك.هي لن تتقرب أليك بالسرعه التي تتخيلها |
Ama sandığın kadar iyi değilsin. | Open Subtitles | ولكنك لست بالمهارة التي تظنيها. |