Bir saniye için, çocukların hapse değil de üniversiteye gittiği bir mahallede yaşasalardı, Chuck ve Tim'in hayatının nasıl olacağını hayal etmenizi istiyorum. | TED | أريدكم أن تتخيلوا لثانية ما ستكون عليه حياة تشك وتيم لو كانا يعيشان في حي يذهب فيه الأولاد إلى الكلية، ليس إلى السجن. |
... sonuçlarını kullanıyor. Bir saniye için düşünün: Artık bir standard Google yok. | TED | فكروا في الأمر لثانية: لم يعد هناك وجود لغوغل قياسي. |
Anlıyor musunuz? Bir saniye için düzeni değiştireceğim. | TED | سـ احاول ان اغير النص لثانية واحدة فقط, اسمحو لي |
Şimdi, toplamak gerekirse, 2 saniye için mağaralar hakkında konuşmak istiyorum ve bu mağaralardaki çalışmalarımız sayesinde Dünya dışına doğru doğal olarak genişleyen insanlar hakkında. | TED | والان ، لنختصر كل هذا الحديث ، سأتحدث لثانيتين عن الكهوف والتوسع البشري لخارج نطاق الأرض وكنتيجةٍ طبيعيةٍ لما نقوم به من عمل مع الكهوف. |
Hatırladığım kadarıyla, açgözlülüğün yüzünden bir kaç saniye için geri dönmemiş olsaydın kaçmazdık. | Open Subtitles | على ما أذكر أننا لم نكن نود الجري هاربين إلا أنك لم تمنع نفسك عن الجشع ولو لثوان |
Sadece bir saniye için dur ve bunu bir düşün. | Open Subtitles | توقف للحظات قليلة وفكر في الأمر، هلا فعلت ذلك من أجلي؟ |
Biliyorsun, bir saniye için tekrar o adam oldun. | Open Subtitles | تعرف, لثانية هنا انت كنت ذلك الرجل ثانية |
Bir saniye için kelimeler susar ve bazı insanlar beraber olacakları bir geleceğin umudunu yaşarlar. | Open Subtitles | العالم يبطئ لثانية واحدة كما تتخذ بعض الناس أن الأمل العجاف إلى المستقبل المحتمل معا. |
Bir saniye için avukat gibi düşünmeyi bırakın ve bana biraz üretici şeyler gösterin | Open Subtitles | توقف عن التفكير كمحامي ولو لثانية وارنى نوعا من الإبداع |
-Belki bir saniye için aletini unutabilirsin. | Open Subtitles | ستفـــلر، لربّما بأمكانك أن تنسي عضوك لثانية واحده وتكن مفيد لنا |
Eğer bir saniye için bile samimiyetsiz davranırsan seni delik deşik eder. | Open Subtitles | اذا تلاعبتى بها لثانية واحدة, ستقضى عليكِ |
Sadece durup bir saniye için ne yaptığınızı düşünseniz olmaz mı? | Open Subtitles | هل يمكنك التوقف والتفكير عن ما نفعله لثانية |
Bir saniye için bana bağırmayı kesersen eşyalarımı topladığımı fark edersin. | Open Subtitles | ربما لو توقفتِ عن الصياح في وجهي لثانية واحدة كنتِ لاحظتي أنني اقوم بحزم أغراضي |
Bir saniye için kendilerini güzensiz hissederler ve bir iki saat için güçlü hissetmeye ihtiyaç duyarlar. | Open Subtitles | إذا شعروا بعدم الأمان لثانية واحدة عندها يحتاجون أن يذهبوا للساعتين ليشعروا بقوتهم |
Bir saniye için bile beni düşün mü? | Open Subtitles | أعني، هل من أي وقت مضى مرة واحدة لثانية واحدة ان تفكر بشأني? |
Kahrolası bir saniye için ciddi olamaz mısın? | Open Subtitles | لا يمكن أن تكون خطيرة معي لثانية واحدة ملعون؟ |
- Tabi. Beyler, iki saniye için şu ot konusunu açmayın. Bu kızın içtiğimi bilmesini istemiyorum. | Open Subtitles | يا رجال، لا تتحدثوا حول الحشيش لثانيتين لا يريد هذه البنت أن تعرف أني أدخن |
İki saniye için kalkanlarımı indirdim, söyledim ve mutluyum. | Open Subtitles | لقد غافلت حارسي, لثانيتين أنا سعيدة الآن |
Ama başlangıç olarak, hepinizden rica ediyorum gözlerinizi sadece iki saniye için kapatın ve dünyayı değiştirdiğini düşündüğünüz bir teknolji veya bir parça bilimi hayal edin. | TED | و لكن قبل أن نبدأ، أريد أن أسأل كل واحد منكم هل بإمكانك أن تغمض عينيك لثانيتين فقط و تحاول أن تفكر في تقنية ، أو اكتشاف علمي تعتقد أنه قد غير العالم. |
Birkaç saniye için dışarı çıktın, - Ama artık ormanda değiliz. - Ne? | Open Subtitles | لقد أُغشي عليك لثوان لكننا تجاوزنا مرحلة الخطر الآن |
Doktor, bir saniye için ne bildiğini unut. | Open Subtitles | أيتها الطبيبة، إنسي للحظات عما تعرفينه. أخبريني عما تعتقدينه. |