Sanki bu yıl yeteri kadar zorlu değilmiş gibi senato da el değiştirdi. | Open Subtitles | وكأن هذا العام لم تكن مثيرة بما فيه الكفاية، تغيرت مجلس الشيوخ يد |
Görüyor musun? Sanki bu adam diğerini vuruyor. | Open Subtitles | أترى , يبدو وكأن هذا يطلق على الرجل الآخر |
Sanki bu dünyada hiç yaşamamış gibi. | Open Subtitles | و كأن هذا الرجل لم يكن له ظل حتى بالكون |
Sanki bu fikrini değiştirecekmiş gibi. | Open Subtitles | و كأن هذا بوسعه أن يُغير رأيها |
Sanki bu. Gerçek dünyada çok lazımlı yeteneklermiş gibi. | Open Subtitles | وكأن هذه مهارة وظيفية واجبة في هذا العالم |
Ve öyle anlatiyor ki... Sanki bu önemli degilmis gibi. | Open Subtitles | و الطريقة التي قالتها بها و كأن الأمر لا يهم |
Sanki bu kasabanın daha fazla kediye ihtiyacı varmış gibi. | Open Subtitles | كما لو أن هذه البلدة بحاجة إلى المزيد من القطط |
Ve duruşmadaki o kızlar Sanki bu bir çeşit oyunmuş gibi davranıyorlardı. | Open Subtitles | وتلك الفتاتان اللاتي صعدن المنصة، وتصرفن وكأن هذا كله مجرد نوعٍ من الألعاب بالنسبة لهن |
Sonra onu görüyorum, Sanki bu eski onunla ilgilenmek istediğim hissinin depreşmesi gibi. | Open Subtitles | وكأن هذا الشعور القديم يبدأ مفعوله كأني أريد أن أهتم به |
Sanki bu şahıs orayı mühürlememizi istemiş gibi. | Open Subtitles | وكأن هذا الشخص أرادنا أن نغلق هذا المكان. |
"İçeride değil" miş. Sanki bu beni caydıracak. | Open Subtitles | ليست هنا , وكأن هذا سيجعلني أذهب |
Sanki bu çağ bana uygun değilmiş gibi hissediyorum. | Open Subtitles | . لدي شعور وكأن هذا العصر لا يناسبني |
Sanki bu şey birini uyutabilirmiş gibi. | Open Subtitles | كأن هذا الشيء سيجعلني انام |
Sanki bu onları durdurur. | Open Subtitles | نعم ، كأن هذا سيوقفهم |
Lütfen. Sanki bu bende işe yarayacak! | Open Subtitles | كأن هذا سيقنعني |
Sanki bu hikâye yıllardır zihnimdeymiş, orada yer kaplıyormuş. | Open Subtitles | وكأن هذه القصة كامنة في عقلي منذ سنين، -تحتل مكاناً . |
Sanki bu hikâye yıllardır zihnimdeymiş, orada yer kaplıyormuş. | Open Subtitles | وكأن هذه القصة كامنة في عقلي منذ سنين، -تحتل مكاناً . |
Sanki bu anı tekrar yaşıyormuşum gibi. | Open Subtitles | كأن الأمر يَحْدثُ لي مـرة أخرى. |
Evet, sadece Sanki bu tamamen farklı bir zamandaymış gibi geliyor. | Open Subtitles | اجل، الأمرُ فقط ... يبدو كأن الأمر كأنهُ زمنٌ مختلف ونحنُ مختلفون |
Ve boğazım düğümlendi, Sanki bu bedenler benim boğazımda mezarlarını bulmuşlar gibi. | TED | وقد تجمع كل ذلك في حنجرتي، كما لو أن كل من تلك الأجساد قد وجدت قبرًا هنا في المريء لديّ. |
- "10 milyon dolarlık bir tekne" dedin. Sanki bu tekne senin değilmiş gibi. | Open Subtitles | قلت زورق بـ 10 مليون دولار وكأنّما هذا الزورق ليس ملكك. |
Şunu öğrenmiştim: ekonomistler herşeyi elle tutulabilir üretim ve tüketim birimleri şeklinde ölçüyorlardı. Sanki bu elle tutulabilir birimler birbirlerine eşitmiş gibi. | TED | و تعلمت ان الاقتصادي يقيس كل شيئ بوحدات ملموسة للانتاج و الاستهلاك وكأن تلك الوحدات الملموسة متطابقة تماما |
Sanki bu yetmezmiş gibi! | Open Subtitles | كما لو أنّ ذلك ما كان صعب بما فيه الكفاية للتعامل مع! |