Önceleri Bay Holmes, sadece odasındaki sandığı korumanın bir yolunu aradığını sanmıştım. | Open Subtitles | فى البداية ياسيد هولمز ,ظننت ان المسألة مجرد انه يحمى صندوقه المتين |
Çünkü bir dakika önce Beyaz Saray'ın yolunu tuttuğumuzu sanmıştım. | Open Subtitles | لأنني ظننت منذ دقيقة اننا في طريقنا الي البيت الابيض |
Geldim çünkü,ormalık bir yere gideceğiz derken gerçekten ormanı kastediyorsun sanmıştım | Open Subtitles | اعتقدت انك عندما قلت اننا سنأتى للغابة فأنك كنت تعنى الغابة |
Kesinlikle çok iyiydi. Piyano dersi derken, dalga geçtiğini sanmıştım. | Open Subtitles | بلى,إنها رائعة,لقد ظننتك تمزح بشأن درس البيانو |
Ama belli ki bu yeterli değilmiş. Önce senin beni öldüreceğini sanmıştım. | Open Subtitles | لكن من الواضح ان ذلك غير كاف عندما، إعتقدت بأنّك ستقتلني أولاً |
Demek sanat eserleri koleksiyonunuz var. Sırf ceset topladığınızı sanmıştım. | Open Subtitles | لم أدرك انك جامع للتحف أعتقدت أنك تجمع الجثث فقط |
O zaman korumaya değer bir şeyim olduğunu sanmıştım. Evliliğim. | Open Subtitles | بذلكَ الوقت ظننتُ بأنّ لديّ ما يستحق الدفاع عنه زواجي |
Bakış açımı anlayacağını sanmıştım ama sen de onlar gibisin. | Open Subtitles | أتعلمين ، لقد ظننت أنكِ ستفهمين مُعاناتي ولكنكِ مثلهم جميعاً |
Şimdi oldu işte, çünkü bir anlığına sorunumuz var sanmıştım. | Open Subtitles | هذا جيد لأنني ظننت بأنه لدينا لدينا مشكلة لدقيقة هناك. |
Böyle bir insan olduğunu düşünmemiştim. Aynı ahlaki değerleri taşıyoruz sanmıştım. | Open Subtitles | لم أعتقد أنّك بتلك الوقاحة ظننت أنّنا نتشارك في بعض القيم |
Bu sabah trene bindiğimde iyi bir gün olacağını sanmıştım. | Open Subtitles | عندما استقليت القطار بهذا الصباح ظننت انه سيكون صباح مميزاً |
Senin gerçekten onu tekrar çalmasına ikna etmem için bana yardım edebileceğini sanmıştım | Open Subtitles | لقد ظننت فعلاً أنكِ قادرة على مساعدتي لكي نجعله يعزف مرة أخرى انتظري |
Chuyongdae yok edildiği için, bir daha asla bir iblis avcısı bulamayacağımızı sanmıştım. | Open Subtitles | منذ ان اعدم الشايونغندي جميعهم اعتقدت أنني لن اجد قاتل شياطين مرة أخرى |
Birkaç reklam vereni kaybettim, Prada'yı alabiliriz sanmıştım ama başaramadım. | Open Subtitles | فقدت صفقة الاعلانات و اعتقدت بان لدي فرصة مع برادا |
Hayır, ben sadece orada geçirdiğim zamanı birlikte gözden geçireceğiz sanmıştım. | Open Subtitles | كلاّ، كلاّ، لقد، لقد.. اعتقدت أننّا سننظر الى تقرير التسلسل الزمنى |
Ben de sizi sıradan hırsızlar sanmıştım! | Open Subtitles | لقد اخطات فهمك و ظننتك من اللصوص الاخرين |
Senin sadece paranormal olayları sevdiğini sanmıştım. Bir şeyler mi kaçırıyorum ? | Open Subtitles | ظننتك تحبّ القضايا الخارقة للطبيعة فقط، فهل يفوتني شيء؟ |
İyiyim. Burası hakkında anlaştığımız sanmıştım. Burada neler oldu böyle? | Open Subtitles | بخير، إعتقدت بأنّنا وافقنا على البقاء بخير، ماذا حدث هنا؟ |
Evet, Lex ilgilenir sanmıştım, ama Edge ve Lionel'ın birlikte büyükbabasını öldürmek gibi bir teori kurmaya çalıştığını bilmiyordum. | Open Subtitles | نعم أعتقدت بأن ليكس سيكون مهتم ولكن لم أعتقد بأنه سيطور هذه النظرية بأن إيدج و ليونيل قتلوا اجداده |
Bir şey demek istediğini ama bunu nasıl yapacağını bilmediğini sanmıştım. | Open Subtitles | ظننتُ فحسب أن هناك ما تريدين قوله ولم تعرفي كيف تفعلي. |
Ben ayak olduğunu sanmıştım ama el çıkması da onun kadar kötü sayılır. | Open Subtitles | حسنا، انظر، اعتقد انها كانت في القدم، ولكن من ناحية هو مجرد سيئة. |
Psikiyatrist olduğunu sanmıştım. Ne zaman bir müzik uzmanı oldun? | Open Subtitles | إعتقدتُ أنكَ طبيب نفسي كيف لديكَ كل هذه الخبرة الموسيقية؟ |
Tabi, aklıma gelmeliydi. Ben de Özgürlük Çanı'nı almak için oraya götürdü sanmıştım. | Open Subtitles | كان يجب ان افكر فى هذا ، ظننته اخذك هناك ليشتري لك جرس الحرية |
"Kulüp" dediğinde, bir golf kulübü ya da bir sağlık kulübünü kastettiğini sanmıştım. | Open Subtitles | حينما قلت نادي توقعت نادي شعبي أو نادي صحي |
Artık bir ebeveyn olduğuma göre daha güçlü olurum sanmıştım. | Open Subtitles | فكرت بأنه يجب علي الحصول على أحد الأشخاص ليتولى القيادة |
Tehlikeli bir plan, ölme riskim var. Hoşuna gider sanmıştım. | Open Subtitles | تلك عملية خطرة وقد أُقتل، اعتقدتُ أنك ستعجب بتلك الفكرة |
Halklarımızın karşılıklı olarak fayda sağlayabileceği bir yol aradığını sanmıştım. | Open Subtitles | حسبت أنك تريد أن تجد طريقة يستفيد منها قومانا معاً |
Sezar'ı övmeye değil gömmeye geldiğini sanmıştım. Shakespeare. | Open Subtitles | أنا أعتقد أنك جئت لدفن القيصر وليس الثناء عليه |
Dünkü cesareti için ona borçluyum ama onunla konuştun sanmıştım. | Open Subtitles | أنا مدين لإبنك على شجاعته البارحة لكنني ظننتكِ تحدثتي معه في هذا الشأن |